English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We didn't do it

We didn't do it tradutor Turco

560 parallel translation
We didn't do it. It was just a picture that we took of ourselves... and Eun Seol's image got captured in it, too.
Üçümüzün fotoğrafıydı, nasıl olduysa Eun Seol da içine girmiş.
- Sure we're pals. - No, I didn't do it.
Dostuz tabi.
And it'd be our own, and could nobody can us, and if we didn't like a guy, we can say, "Git", and he'd have to do it.
Hepsi kendi malımız. Kimse bizi postalayamaz. Canımızı sıkan biri çıkarsa, ona şöyle deriz "hadi bas!" Sıkıysa basmasın.
Anyway, we didn't do it for that reason at all.
Her neyse, zaten onun için yapmamıştık bu işi.
If you didn't do it, we'll find out.
Eğer sen öldürmediysen, bunu öğreniriz.
- I didn't know you called it that. Oh, we do.
Buna böyle dendiğini bilmiyordum.
We didn't do it, and you're free.
Bir şey yapmadık ve artık özgürsün.
I didn't think we could do it.
Yetiştirebileceğimizi sanmıyordum.
We didn't... We didn't mean to do it.
Bunu... bunu yapmak istemedik.
We didn't mean to do it.
Bunu yapmak istemedik.
We didn't do it.
Biz yapmadık.
The truth is, I didn't think we could do it.
Gerçek şu ki, başaracağımızı sanmıyordum.
If he didn't do it, we'll find out he didn't do it.
Eğer o yapmadıysa, onun yapmadığını öğreniriz.
We didn't do it just for kicks.
Sadece eğlence için değildi.
We really didn't want to do it.
Bunu yapmak istememiştik.
I swear we didn't do it.
Yemin ederim ki biz yapmadık.
_ We didn't do it.
- Biz yapmadık.
- Didn't I tell you we'd do it? - Yes, you did.
- Evet, söyledin.
I didn't ask you when we were fighting. You could have knocked me out but you didn't do it.
Biz dövüşürken ben de senden istememiştim... beni nakavt edebilirdin fakat etmedin...
We didn't do it.
Bunu biz yapmadık.
We didn't do it for praise or merit.
Övgü veya ödül almak için yapmadık.
I didn't think we could do it.
Yapabileceğimizi sanmıyordum.
We didn't want to do it this way, but we knew you wouldn't give'em to us.
Böyle yapmak istemezdik, ama onları bize vermeyeceğinizi biliyorduk.
Do you imagine that I didn't suffer when we didn't hit it off?
Bu konuda senin kadar mutsuz olmadığımı mı sanıyorsun?
I know, but do you think we might ease it down a little bit, so maybe the boys didn't have to shout?
Biliyorum ama birazcık sesini kıssak da çocuklar bağıra çağıra konuşmak zorunda kalmasa ha?
- We didn't do it.
- Biz yapmadık.
You killed Master Xinmei while we were eating. And you're pretending you didn't do it?
Biz yemekteyken Üstad Xinmei'yi öldürdün ve şimdi inkar mı ediyorsun?
He said, "No, you didn't!" He jumped up on the side of the pool, got into a racing dive. He said, "All right, we'll do it again. Twenty laps this time."
"Hayır, kazanmadın" dedi, havuza atladı, oradan bana, "Madem öyle, tekrar deneyelim, bu kez 20 tur" dedi.
He means we didn't do it.
Biz yapmadık demek istiyor.
Come, Piccolo, we're going and naturally I didn't do it, I was so nauseated.
Yapamadım. O kadar iğrendim ki!
I'd be remiss in my duty if I didn't do all in my power to see to it that you take every advantage of what we have to offer here.
Diğerleri ile birlikte olmak için mi? Yapmazsan görevini yerine getirmezsen ihmalkarlık etmiş olursun. Burada sunduklarımızdan yararlanmalısın.
We didn't do it!
Biz yapmadık!
- We didn't do it!
- Bunu biz yapmadık!
I wish we didn't have to do it over the phone.
Keşke bunu telefonda yapmak zorunda olmasaydık.
We didn't live where we do now. It was a very large house.
O zamanlar başka bir yerde oturuyorduk Çok büyük bir evde.
He didn't think we could do it.
Yapabileceğimize inanmadı.
I don't know why we didn't do it from the start.
Baştan neden böyle yapmadık bilmiyorum.
We didn't do it to spite you.
Sana nispet yapamak için yapmadık.
Even though we didn't do it, you're the best i ever had.
Yapmasak bile, sen sahip olduğum en iyi şeysin.
WE DIDN'T DO IT, DEAR.
Biz yapmadık hayatım.
Your honor, Sergeant Baracus was trying to say we didn't do it.
Sayın Yargıç, Çavuş Baracus'un söylemeye çalıştığı şey : Biz yapmadık.
We didn't do it.
Biz bi'şey yapmadık.
How do we know they didn't plant it there?
Oraya mahsus koymadıklarını nereden bilelim?
Right from the start, we didn't do it right.
Başlangıçta bunu doğru yapmadık.
No, we talked about it, but we didn't do it.
Hayır, bunu konuştuk, ama yapmadık.
WE DIDN'T DO IT FOR URSULA. WE DID IT FOR YOU.
Biz, Ursula için yapmadık senin için yaptık.
Didn't we do it last month?
Daha geçen ay yapmadık mı?
Didn't we do it last month?
"Sekiz Yeter" mi demek istedin? Evet, o programı.
We're gonna ask the judge for a continuance of 48 hours... and we'll find an inmate who will testify that Shu said he didn't do it!
Yargıçtan 48 saat süre isteriz... ve Shu'nun bunu yapmadığını söylediğine tanıklık edecek bir mahkum buluruz!
We were there and we didn't do anything about it.
Oradaydık ve onları durdurmaya çalışmadık.
We didn't think we would have it in time but we do.
Zamanında yetiştirebileceğimizi sanmıyorduk ama başardık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]