English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We didn't kill him

We didn't kill him tradutor Turco

108 parallel translation
We waited for you to kill him. Why didn't you?
Hepimiz onu öldürmeni bekledik, neden öldürmedin onu?
The gun that did kill George can't be found, Lover, so we can't prove that Michael didn't shoot him.
Cinayetin işlendiği silah bulunamadı aşkım, bu yüzden Michael'ın... onu vurmadığını kanıtlayamayız.
We didn't kill him.
Adamı biz öldürmedik ya.
- You didn't have to kill him! - Yes, we did.
- Öldürmeniz gerekmezdi!
VALENS : We put him away, lady, we didn't kill him.
Biz tutuklarız bayan öldürmeyiz.
His younger brother was killed, but we didn't kill him.
Onun kardeşi bizim tarafımızdan öldürülmedi.
- We didn't kill him.
- Onu biz öldürmedik.
- If I didn't help him, he said he'd kill us. - [Allen] We understand.
Ona yardım etmezsem bizi öldüreceğini söyledi.
No, we didn't kill him.
Hayır, onu öldürmedik.
We didn't kill him, though.
Biz onu öldürmedik.
Frankly, We Were Surprised That Didn't Kill Him Right There, What With All The Trauma This Evening.
Açıkçası, burada ölmemesine şaşırdık bu geceki tüm o travmayla.
We didn't kill him,'cause when we were through, he was all twitching.
Hayır adamaım.Onu öldürmedik Çünkü tam ortamızdaydı ve... sürekli kımıldıyordu.
We didn't kill him.
Onu biz öldürmedik.
I told you we didn't kill him.
Sana dediğim gibi onu biz öldürmedik.
But we didn't kill him.
- Ama onu biz öldürmedik.
How do we know you didn't kill him?
Onu senin öldürmediğin ne malum?
We didn't kill him or rob him!
Adamı biz öldürmedik ve soymadık!
Maybe we didn't kill him enough.
Belki yeterince öldürmemişizdir.
No, we didn't kill him.
) Hayır öldürmedik, hala nefes alıyor.
We didn't kill him for nothing.
Onu bir hiç için öldürmedik.
We didn't kill him for nothing.
Onu bir hiç uğruna öldürmedik.
Of course, we didn't kill him.
Elbette onu öldürmedik.
We're sorry, but we didn't kill him.
- Evet.
We didn't kill him.
Onu öldürmedik.
Well, we're out of people to say otherwise. His culture didn't program him to kill.
Onu öldürmeye programlayan kültürü değil, babasıydı.
It was a demon, and we're pretty sure we didn't kill him anyway.
Bir iblisti ve onu öldürmediğimize oldukça eminiz.
So I was wrong. Anyway, we wouldn't have had to kill him if this idiot didn't grab the wife.
Her neyse, Eğer şu gerzek kadına saldırmasaydı, adamı öldürmek zorunda kalmazdık.
Are we sure he didn't kill him in the car?
Onu arabada öldürmediğine emin miyiz?
We didn't mean to kill him.
Onu öldürmek istememiştik.
We've got him in custody. He claims Salazar had his son kidnapped and threatened to kill him if he didn't.
Göz altına aldık, İfadesinde... eğer öldürmezse, Salazar'ın oğlunu kaçırıp öldürmekle tehdit ettiğini söylemiş.
We were together earlier but I didn't kill him.
Akşam ihtiyarla beraberdik, ama onu öldürmedim.
Miss Donovan, until we figure out what is going on here or who did this, nobody can leave the school. I didn't kill him.
- Onu öldürmedim.
When we fought back, he took our child hostage and shut himself up inside, saying he'd kill him if we didn't stay out of it!
Onu kovmaya çalıştığımız zaman, bebeğimizi aldı ve kendini gizledi. Eğer bir şeye kalkışırsak çocuğumuzu öldüreceğini söyledi.
We'd feel guilty if we didn't kill him when we had him.
Asil, onu elimize gecirmisken oldurmezsek sucluluk duyariz!
Yeah, well, he's lucky we didn't kill him.
Öldürmediğimiz için kendini şanslı saysın.
But why do you think they didn't just kill him? Maybe they knew that we would ultimately... make peace with England, and they wouldn't want to kill... a potential great-great-grandfather of a Winston Churchill or a Benny Hill. I don't no.
Ama sence neden onu sadece öldürmemişler?
We're lucky they didn't kill him.
Çinliyi öldürmedikleri için şanslıyız o zaman.
You didn't kill her, Tollman did, and we have to find him.
- Bu kadın, benim yüzümden öldü. - Onu sen değil. Tollman öldürdü.
But we didn't kill him, did we?
Ama onu biz öldürmedik, değil mi?
We didn't kill him, did we?
Onu öldürmedik, değil mi?
And we didn't kill him.
Ve biz onu öldürmedik
Yeah we argued, I admit it, but I didn't kill him.
Tartıştığımız doğru ama onu ben öldürmedim.
Look, all that's true, but we didn't kill him.
Bakın, bunların hepsi doğru, ama O'nu biz öldürmedik.
He wanted to do it, they wanted to see it, but we didn't kill him.
O yapmak istedi. Onlar da görmek istedi. Ama onu biz öldürmedik.
If we didn't hand him over, they were going to kill us.
Onu teslim etmeseydik, bizi öldüreceklerdi.
It'd be nice if we didn't kill him trying to figure out what's killing him.
Onu neyin öldürdüğünü ararken onu öldürmezsek iyi olurdu.
I didn't shoot him, we didn't kill that family, we haven't done anything.
Onu ben vurmadım, aileyi de biz öldürmedik biz hiç bir şey yapmadık.
Ηe didn't go to the cops. If he tries to shake us dοwn, we kill him, periοd! We make it fun, but we kill him.
Bizden para sızdırmaya çalışırsa, öldürürüz, üstelik de eğlenmiş oluruz.
We didn't want to kill the baby, so we-we strapped him onto the -
Bebeği öldürmek istememiştik.
Is this something we did? Or did somebody kill him or something? But I just didn't know.
Bilirsiniz bunu biz mi yaptık ya da biri onu öldürdü mü gibi endişelere kapılırsınız ama ben öyle düşünmemiştim.
- We didn't kill him.
- Onu öldürmedik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]