Well now tradutor Turco
24,181 parallel translation
Oh, well, you got to tell me now.
Şimdi söylemen gerekiyor ama.
Well, that's interesting to think about, Avery, Maggie. But I-I feel that I am integrating with the men at the house more now.
Maggie, Avery hakkında düşünmek ilginç ama şu anda, evdeki insanlarla daha iyi anlaştığımı düşünüyorum.
Well, I'm not certain we are now.
Ben şu anda yaşadığımızdan da emin değilim.
Well, now you are.
Artık biliyorsun.
Well, he paid me six months in advance, and it's been seven now.
Bana altı aylık ödeme yapmıştı. Ve şimdiye kadar yedi ay oldu.
Well, he's taken up surfing now.
Sörf yapıyormuş.
Well, not now.
- Şimdilik hayır.
Well, she couldn't tell him what it was now or he'd feel stupid so she picked the piece up and ate it.
Ne olduğunu ona artık söyleyemezdi yoksa aptal gibi hissederdi. O yüzden parçayı yerden aldı ve yedi.
Well, you-you're here now.
Şimdi buradasın ya.
Well, that's great. Now, you have another cousin who wants to kill us.
Artık, bizi öldürmek isteyen yeni bir kuzenin var.
Well, now he can prove it.
Tamam işte, kanıtlayabilir.
Yeah, man, well, it does now.
Artık çalıyor.
Oh? Well, there's nothing you can do about it now. Oh, really?
- Artık bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
Well, there's four of us now.
Artık dört kişiyiz.
Well, maybe if you'd have talked to me about it then we wouldn't be here now.
Belki benimle konuşmuş olsaydın bu halde olmazdık.
Well, Tandy aced his fertility test, so now we all know the problem lies with yours truly, so...
Tandy testi geçti, artık sorunun kimde olduğunu gayet iyi biliyoruz.
Okay, well, now we're on overload. I'm done.
Pekala işte şimdi bittik.Benden bu kadar.
We have class in 20 minutes. Well, not now.
- Derse 20 dakikamız var.
Yeah, well, good thing we got kidnapped,'cause now it gives you a little bit of closure.
Bunu dert etmediğine göre, kaçırıldığımız iyi olmuş o zaman.
All right, well, where is she now?
Pekâlâ, nerede şimdi?
Well, now we know who it is.
- Pekala, artık kim olduğunu biliyoruz.
Well he needs our help now.
- Şimdi onun yardımımıza ihtiyacı var.
Now, it's not as well-known as the Bitter End or the Gaslight, but some amazing musicians got their start on this stage.
Belki en çok bilinen The Bitter End ve The Gaslight değil ama birçok harika müzisyen başlangıçlarını bu sahnede yaptı.
Well, I'm with him right now.
Ben şu an onunla birlikteyim.
Yeah, well, I'm not helping anyone right now, obviously.
Evet şu an kimseye yardım edemediğim aşikar.
Well, desperate and stupid's pretty much all we got right now, so...
Şu an elimizde çaresizlik ve aptallıktan başka bir şey yok.
Well, now we have the bomb, so we just got to find Amara.
Bombayı yaptık Amara'yı bulmalıyız.
What you've done, the damage you've caused - - archangels, Leviathans, the Darkness, and now, well - - the old men have decided enough's enough.
Yaptığın şeyler, verdiğin zararlar. Baş melekler, Leviathanlar, Karanlık ve şimdi ihtiyar artık yettiğine karar verdi.
Well, $ 250 is a lot of money right now.
250 dolar şu anda çok para.
Well, I have to go to a meeting now. I'll be back shortly.
Bir toplantıya gitmek zorundayım.
Now, if any ordinary hard-working citizen wants to help get these poor souls off the street so that they may receive proper treatment, well, these citizens should be lauded and rewarded financially.
Eğer çalışkan bir vatandaşımız bu zavallı ruhların sokaklardan alınıp daha iyi muamele görmelerine yardımcı olmak istiyorsa bu vatandaş takdir edilip, maddi olarak ödüllendirilmelidir.
Yeah, well, my life is in a shoe box right now.
Evet, hayatım bir ayakkabı kutusunun içinde.
Well, for now.
Evet, şimdilik.
Well, I guess I am now.
Artık arkadaşıyım.
Well, our colleague is speaking with your public defender and the attorney who prosecuted you right now.
Meslektaşlarımız şu anda savunma memuru ve seni temsil eden avukatla görüşüyor.
Well, I do now.
Artık biliyorum.
Well, look who needs that criminal prick now.
Aşağılık suçluya ihtiyacı olana bak sen.
Well, it could be the greatest Coq Au Riesling in the world, but then anyone in the world could make it'cause I'm tasting the recipe. Now, I-
Dünyadaki en harika Coq Au Riesling olabilirdi ama bunu herhangi biri yapabilir çünkü tarifi tadıyorum.
Well... Rajvir can't talk now.
Rajvir şu an konuşamıyor.
Well, no need to make a decision now, just sleep on it?
Hemen karar vermene gerek yok, sabaha düşünürüz.
At least now we'll see how well you can keep a secret.
En azından sır saklayıp saklayamayacağını görürüz.
Well, there's a dead cop now.
Artık ölü bir polisimiz var.
Well, now that the truth is out, here's some truth for you.
Artık gerçek ortaya çıktığına göre, al sana bir gerçek daha.
Well, what am I mourning now, huh? You destroyed all of it.
Şimdi benim bu tuttuğum yas mı yani?
All right, well, now I want to know.
Tamam, bilmek istiyorum şimdi.
Well, now now you got me really interested.
Şimdi gerçekten ilgimi çektin işte.
Right. Well, less now.
Şimdi daha az tabii.
Well, now that Abby's here for good, what are you waiting for?
Eh, şimdi Abby burada olduğuna göre, neyi bekliyorsun?
Yeah, well, right now her butt's kind of occupied.
Öyle ama kıçı şu an biraz meşgul durumda.
Well, I'm trying, but now you're making a scene. Uh, I actually have to go... call my sponsor. You know what?
- Ben ediyorum ama sen olay çıkartıyorsun.
Well, now I get it.
Şimdi anladım işte.
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66