English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Which is understandable

Which is understandable tradutor Turco

54 parallel translation
Comrade Birkut is tired, which is understandable.
Yoldaş Birkut anlayış göstereceğiniz gibi yorgun.
Which is understandable and healthy.
Ki bu anlaşılabilir ve sağlıklı bir durum.
You begin to recognise the faces - which is understandable, since they're the only ones you see any more.
Çevredeki yüzleri tanımaya başlarsınız... doğal olarak, çünkü onlar gördüğünüz sayılı insanlar onlardır.
I suppose Mr. Graham was too busy thinking up slanderous statements about how I dump men for kicks to bother with something silly like accuracy in reporting. Which is understandable, because with a man-eater like me on the loose who has time to check facts?
Sanırım Bay Graham, benim hakkımda uydurma hikayeler düşünüp erkekleri nasıl terk ettiğim hakkında hiçbir araştırma yapmadan kafasından bir hikaye yazıyor ve bu hikayenin doğrulunu araştırmaya bile gerek görmüyor.
Which is understandable.
Bu da anlaşılabilir.
Which is understandable.
Bunu anlayabiliyorum.
Even professional surfers, they come here, I can see fear on their face which is understandable because it's some really heavy waves.
Buraya profesyonel sörfçüler de geliyor, ve yüzlerindeki korku ifadesini görebiliyorum ama bu kabul edilebilir bir şey çünkü gerçekten çok zorlu ve güçlü dalgalar var.
I think a lot of people don't want to accept that... which is understandable, but they ought to.
Sanırım pek çok kişi bunu kabul etmek istemez. Bu anlaşılabilir, ama kabul etmeliler.
Which is understandable, I suppose.
Bu anlaşılır bir durum, sanırım.
Bomb makers are nervous, which is understandable.
Bomba yapımcıları gergin ki, bu çok akla yatkın.
Christina says that you're making this up because she feels you're distraught over the loss of your son, which is understandable under the circumstances.
Christina bunu sizin uydurduğunuzu çünkü oğlunuzun ölümünden kendinizi sorumlu tuttuğunuzu söylüyor, bu şartlar altında gayet mantıklı.
Which is understandable, I mean, because you're Mexican.
Ki bu gayet normal, çünkü sen Meksikalısın.
Because you're not feeling it, which is understandable, given your dateless status.
Çünkü hissetmiyorsun ki randevu iptalin düşünülünce bu anlaşılabilir bir durum.
Which is understandable, don't you think?
Hemfikiriz, değil mi?
She was ill. Which is understandable
Hastaydı, üzerindeki baskı...
Which is understandable.
Ki anlaşılması gayet mümkün.
You could have hired a nanny, a baby-sitter, but you wanted someone to bond profoundly with your child because you could not bond with him yourself, which is understandable.
Bir dadı ya da bebek bakıcısı tutabilirdiniz ama siz çocuğunuza derinden bağlanacak birini istediniz. Çünkü onunla kendiniz derin bir bağ kuramıyorsunuz. Ki bu mazeret olarak kabul edilebilir.
Right, which is understandable because that is what you wanted.
Doğru, anlaşılabilir bir şey çünkü istediğin şey buydu.
♪ Which is understandable ♪
♪ Anlaşıldığı gibi ♪
Yes, sir. Bit on edge, which is understandable, given these murders.
Cinayetlere bakınca olmamak elde değil.
They wanted clear blue water between you and him, which is understandable.
Onunla senin aranda denizler kadar vakit olmasını istediler ki, bu anlaşılır bir şey.
Which is understandable.
Anlaşılmaz olmak gibi.
She just hasn't wanted to leave my side, which is understandable.
O Henüz Yanımdan Ayrılmak İstemiyor, Neden Olduğunuda Anlayabiliyorum.
Many of our citizens are afraid to leave their houses, which is understandable, but we ask that you go to them and bring them word of our new rules concerning the disease.
Vatandaşlarımızın çoğu evlerinden çıkmaktan korkuyorlar ki bu çok normal. Fakat biz onlara hastalıkla ilgili yeni kurallarımızı söylemek istiyoruz.
Which is understandable.
Anlaşılır bir şey bu.
I mean which is understandable under the circumstances.
Ki bu şartlarda anlayışla karşılanabilir.
Which is understandable.
Gerçi anlıyorum da.
Well, we both know Eve invited us for sentimental reasons, which is understandable, but we're not the most appropriate of choices.
Şey ikimiz de Eve'in bizi duygusal nedenlerle çağırdığını biliyoruz, ki bu anlaşılabilir, ama biz en uygun seçenek değiliz.
She's really done with me, which is understandable given my behavior.
Benimle işi bitmiş. Davranışlarım göz önüne alındığına makul tabii ama...
Which is understandable.
Ki bu anlaşılabilir.
Frankie seems anxious, which is understandable.
Frankie endişeli görünüyor ; ki bu anlaşılabilir.
The governor withdrew his offer, which is understandable.
Vali teklifini geri çekti ki bu anlaşılabilir.
Which, given what you've been through, is understandable.
Ki bu akşam yaşadıklarınız düşünülürse bu gayet normal bir şey.
You're hurt, you're pissed off, you wanna give up which is totally understandable but sucks to be you, because I'm not someone who's going to let you.
Kırıldın, kızdın. Pes etmek istiyorsun ve seni anlıyorum. Şu anda senin yerinde olmak islemezdim, çünkü karşında bunu yapmana izin vermeyecek biri var.
You work so much and then you're helping Gran in your free time, which is totally understandable, but still, it's hard.
Çok çalışıyorsun. Boş zamanlarında da büyük anneme yardım ediyorsun. Ki bunu anlayışla karşılıyoruz, ama yine de ona güç geliyor.
He called Kelly, which, of course, is understandable.
Kelly'i aradı ve bu tabii ki de normal.
No-one's claimed him yet, which is understandable.
Henüz hiç kimse onu talep etmedi, ki bu anlaşılabilir bir şey.
WHICH IS TOTALLY UNDERSTANDABLE, AND I WOULDN'T JUDGE YOU FOR THAT.
Ki bu kesinlikle anlaşılabilir, bunun için seni yargılamam.
Mom says it's a little bit of an adjustment just because everything is new, which is totally understandable.
Annen, biraz daha alışman gerektiğini söylüyor, çünkü her şey yeni. Zaten bu da çok normal.
This is nothing but insecurity, which is completely understandable given the grosses of your last picture.
Kendine güvene gerek yok burada. Son filmini düşününce bu tamamen anlaşılabilir.
Most women don't have a clue how much they're carrying, Which is totally understandable.
Çoğu kadının taşıdıkları yük hakkında pek fikri yoktur ki bu da gayet anlaşılabilir.
I just wanted to confirm that you're not coming to the wedding, which is totally understandable, and more than fine.
Düğüne gelemeyeceğini konfirme etmek istiyorum da,... ki bu çok normal, ve hoş.
Okay, um, you sound very angry, which is completely understandable.
Sesin çok kızgın geliyor, anlıyorum.
Flared nostrils, eyes narrowed- - all of which is totally understandable.
Ateş saçan burun deliklerin, kısılmış gözlerin ki bunların hepsi anlaşılabilir şeyler.
You haven't been yourself lately, Charles, which is completely understandable.
Son zamanlarda kendinde değildin, Charles ki bu tamamen anlaşılabilir.
Which is, uh, perfectly understandable and not at all unexpected.
bu da beklenmeyen ve anlaşılmayacak bir şey değil.
... which is completely understandable.
-... ki bence tamamen anlaşılabilir.
And sinister, even mystical, area is shrouded in mystery, which feeds such theories, even the mystic are understandable because has long been reports that testify objects in the sky and today this area is common reports of Yeti footprints.
Bu bölgedeki açıklanamamış birçok gizem diğer tüm mistik teorileri destekleyebilir. O zamanlar birçok insanın gökyüzünde yabancı cisimler gördüğünü düşünürsek bu gayet anlaşılabilir bir durumdur. Bu bölgede, bugün hâlâ Yeti'nin ayak izleri hakkında sıklıkla haberler duyulmaktadır.
Which is an understandable assumption, except for the glaringly obvious.
Ki bu anlaşılabilir bir tahmin, ışıl ışıl barizlik dışında.
Which is perfectly understandable.
Bu tamamen anlaşılır bir durum.
Kind of like what you're doing, which is completely understandable but just really crappy timing for me and my problems.
Şu an yaptığın şeyi kesinlikle anlayabiliyorum. Ama ben ve sorunlarım açısından gerçekten kötü bir zamanlama diyebilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]