English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Whitehead

Whitehead tradutor Turco

207 parallel translation
- Mrs. Whitehead!
- Bayan Whitehead!
It is, but somehow I still think of you as one of the Whiteheads.
Doğru, fakat siz benim için halen Whitehead ailesine aitsiniz.
Oh, Mrs. Whitehead!
Hey, Bayan Whitehead!
Mrs. Whitehead, you haven't met Captain Spaulding, have you?
Bayan Whitehead, siz Kaptan Spaulding ile tanışıyor musunuz?
The Whiteheads were asked to another wedding and gave it up to come to ours.
Whitehead'ler bizimkine gelmek için başka bir düğüne gitmekten vazgeçmişler.
The Whiteheads?
Whitehead'ler mi?
Gunga Din, eh? Bengal Lancers.
Whitehead, kumandasındaki...
Ta, ta! Served under Commander Whitehead.
Bengal Süvariler!
Mr. Whitehead gave them to me to give to you, my dear, my sweet Miranda.
Bay Whitehead bunları sana vermem için getirdi,... tatlı, güzel Miranda.
Clyde Whitehead, Anderbeau's beau, decided he wanted to see my cheerleader's sweater from the inside.
Clyde Whitehead, Onunbalın'ın balı, yani sevgilisi içime giydiğim amigo kız süveterimi görmek istedi.
That's Reverend Whitehead.
Burası Reverend Whitehead.
Well, I didn't count on my mechanic pulling a Mary Beth Whitehead, did I?
Eee, tamircimin Mary Beth Whitehead'lik * yapacağını düşünemezdim, değil mi?
He's like a big, infected whitehead.
Çocuk kocaman iltihaplı bir sivilce gibi.
Mr. And Mrs. Whitehead were 100 years old when I knew'em.
Bay ve Bayan Whitehead. Onları tanıdığımda neredeyse 100 yaşındalardı.
You ever had a whitehead on your eyeball, Mary? Hmm?
Senin gözkapağında bunlardan oldumu hiç?
Not Mr. Whitehead.
Bay Whitehead olmaz.
Your Professor Whitehead decided to be tardy.
Profesörün Whitehead gecikmeye karar vermiş.
I slept with the ethics teacher.
Bayan Whitehead'a...! Ahlak öğretmeniyle yattım.
I... { Beeps ] Mrs. Whitehead. - What are you talking about?
- Sen neden bahsediyorsun?
Gob, Mrs. Whitehead was the civics teacher.
Gob, Bayan Whitehead yurttaşlık bilgisi öğretmeniydi.
Mr. Whitehead?
Bay Whitehead?
Where are you employed, Mr. Whitehead?
Nerede çalışıyorsunuz, Bay Whitehead?
Where have you seen this gentleman and that lady before, Mr. Whitehead?
Bu beyefendiyi ve o hanımefendiyi daha önce nerede gördünüz, Bay Whitehead?
Thank you very much, Mr. Whitehead.
Çok teşekkür ederim, Bay Whitehead.
Robert Whitehead, the contractor.
- Robert Whitehead. Müteahhit.
- Whitehead.
- Whitehead.
Whitehead?
Whitehead?
Mr. Whitehead is your father?
Bay Whitehead senin baban mı?
We worked for Mr. Whitehead, it's our boss!
Biz bay Whitehead için çalışıyoruz. O bizim patranomuz.
We heard you, Mr. Whitehead.
Sizden haber bekliyoruz o zaman Bay Whitehead.
Mr. Whitehead!
- Bay Whitehead!
- Well, I always got on well with Jack Whitehead.
Jack'le aram hep iyi olmuştur.
- There was another crime correspondent, wasn't there, Jack Whitehead?
Bir polis muhabiri daha yok muydu? Sanırım adı Jack Whitehead'di.
Whitehead also covered Jeanette Garland, didn't he?
Whitehead, Jeanette Garland haberinden de sorumluydu, değil mi?
I'm popping your surgery pod like a whitehead.
Ameliyat programını bir sivilce patlatır gibi ortadan kaldırıyorum.
Dawn, your booty needs to pop like that whitehead on your chin.
Dawn çenendeki sivilceyi patlatır gibi çalkalaman gerek.
Ooh, luther whitehead.
Luther Whitehead.
It's all right, whitehead, she'll come around.
Boş ver, beyazkafa ; yola gelecektir.
Whitehead?
Beyazkafa?
Whitehead : What kind of person would do something like this?
Böyle bir şeyi nasıl bir insan evladı yapar?
I don't know, whitehead, it just...
Bilemiyorum, beyazkafa.
Hey, Dwight. Hey, whitehead.
Selam, beyazkafa.
Whitehead.
Beyazkafa.
Whitehead : I'll call it in!
Yardım çağırıyorum!
Whitehead : Yep, Sabine had a junkhead boyfriend By the name of t.J. Williams.
Evet, Sabine'in T.J. Williams adında keş bir erkek arkadaşı varmış.
- Most certainly, Mrs. Whitehead.
- Ona ne şüphe!
Jack Whitehead, the Evening Post.
Jack Whitehead, Akşam Gazetesi.
There's something y'all need to come see. Whitehead : My God.
Aman Tanrım.
( over radio ) : ♪ the only one who could ever reach me... ♪ Whitehead : Is that our girl?
Bizim kız mı bu?
( train whistle blowing in distance ) Whitehead : All right.
Annem hep şöyle derdi :
Whitehead.
- Beyazkafa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]