English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Who were they

Who were they tradutor Turco

2,596 parallel translation
- Who were they?
- Kimdi onlar?
So, Vince. These Chandlers. Who were they?
Peki Vince, kim bu Chandler'lar?
Who were they?
Kimdi onlar?
Who were they dressed like?
Kim gibi giyinmişlerdi?
Who were they?
Onlar kimdi?
- Who were they chasing?
Bir polis öldürülmüş.
So even if they were his, who cares?
Mal onun olsa bile, kimim umurunda?
And they were always the same types to those who wanted to kill.
Hep aynı tiplerden nefret ettik.
You see, no one was ever without hope, no matter who they were.
Anlıyorsun ya herkes yaşama umutla bağlanmış. Kim olursa olsun.
Did they say who they were?
Kim olduklarını söylediler mi?
Charlie, all the people who died, they were believers.
Charlie, ölen tüm o insanlar, inananlardı.
They were sympathetic to celebrities who protected their privacy.
Özel hayatlarıyla gündeme gelmeyen ünlülere hayranlık duyarlardı. Lars Lillo-Steenberg, Kjell Askildsen, Trond Kirkvaag...
I don't know who did this, but they were smooth.
Bunu kimin yaptığını bilmiyorum, ama çok sessizlerdi.
There were a lot of lawyers visiting her, trying to get her conviction overturned, or that's who Lilah said they were.
Bana söylediği kadarıyla ceza süresini azaltmak için bir sürü avukat ile görüşyordu. O adamlar avukat olmaya bilir.
I didn't even know who they were.
O zamanlar tanımıyordum bile onları.
vagrants, runaway teens... religious fanatics, retired seniors who... well, it was a town of those who want to be left alone... and so they were.
göçmenler, gençler .. inanç fanatikleri.. emekli insanlar Yalnız bırakılmak istenen bir kasaba
Yeah, but what we're looking for is who they trusted, how careful they were, how they lived their lives.
Ama, onların güvendikleri, önemsedikleri ve hayatlarını beraber yaşadıkları kişileri arıyoruz.
We think they were abducted by that same guy who slit that kid's throat outside the club.
Onların, kulübün dışındaki adamın boğazını kesen kişi tarafından kaçırıldıklarını düşünüyoruz.
This is a traitor who lead his soldiers into battle where they were slaughtered.
Bu, ölsünler diye askerlerini savaşa gönderen bir hainin.
She was a person who moved her kids around from place to place, you know, even every few months when they were really little.
Regina, çocukları daha çok küçükken, birkaç ay arayla, onları ordan oraya sürükleyen biriydi.
Well there was a guy in khaki who said they were going....
Nereye gideceklerinden bahseden koyu renk kıyafetli bir adam vardı....
It is Amanda and raffaele who staged the break-in in filomena's room, bought bleach, and then scoured the crime scene, only stopping when they were interrupted by the unexpected arrival of the postal police.
Amanda ve raffaele, filomena'nın odasına camın kırılarak içeri girildiğini sahnelemiştir. Beyazlatıcı alınmış ve sonra olay yeri ovularak temizlenmiş polis postası tarafından beklenmeyen bir ziyaretle ara verdiklerinde durmuşlar.
So they found out that workers who were working on wall building..
Anlamışlar ki duvarı tamir eden işçiler...
Some members of the group were questioning the actions, but there were others who felt they hadn't gone far enough.
Grubun bazı üyeleri eylemleri sorguluyordu ancak öte yandan daha yeteri kadar ileri gidilmediğini düşünenler vardı.
I had a dream last night the guys who killed Rodriguez, whoever they are were just a myth.
Dün gece rüyamda Rodriguez'i öldüren adamları gördüm, her kimseler meğer mitten ibaretmiş.
They were locals who set up shop in Waikiki to teach people how to surf.
İnsanlara sörf yapmayı öğretmek için Waikiki'de dükkan açan yerlilerdi.
You put greed ahead of people who thought they were your patients.
Sizin hastanız olduğunu sanan insanları, açgözlülüğünüze kurban ediyordunuz.
They were referring to the person who must be paid, and that's Pardeux.
Ödenmesi gereken kişiyi kastediyorlardı. İşte o da Pardeux.
Look, they didn't know who you were because everyone's starting to forget you.
Bak, kim olduğunu bilmiyorlardı. Çünkü herkes seni unutmaya başlıyor.
They've fired more than a few girls over the years who were... in trouble.
Duyduğuma göre yıllar içinde başı derde giren birkaç kızı kovmuşlar.
And for this job, the men who were used, they almost certainly came from your own department, men beyond suspicion of...
Ve bu iş için, kullanılan adamlar kesinlikle senin şubenden, şüphe götürmeyecek kişiler- -
They didn't know who was covering Nim, when they were going to be covering Nim, who would be teaching Nim, when they would be teaching Nim.
Nim'le o an kimin ilgilendiğini,... ne zaman onunla ilgileneceklerini,... kimin öğreteceğini ve ne zaman öğreteceklerini bilmiyorlardı.
If they find us in here, they'll know you were the one - who poisoned Susan's kleenex.
Bizi burada bulurlarsa, Susan'ın kağıt mendillerine zehir sürenin sen olduğunu anlarlar.
So, you were robbed last night, and your husband went out with his best man who used to work here, and they all lied about where they were, and now he's missing.
Dün gece soyuldunuz kocanız eskiden burada çalışan sağdıcıyla dışarı çıktı nerede oldukları konusunda yalan söylediler ve şimdi kocan kayıp.
Whoever gave Cannon my safe house and got my wife killed, they were someone who I trusted.
Cannon'a evimin yerini söyleyip karımın ölmesine neden olan kişi güvendiğim bir insandı.
I wish I knew who they were.
Keşke kim olduklarını bilsem.
Annie, do you realize there are people who live their whole lives and never leave the town that they were born in?
Annie, doğduğu ve tüm hayatlarını yaşadıkları yerleri terk edemeyen insanlar olduğunun farkında mısın?
They knocked on my family's door... them and 30 other people who worked that land... said they were evicting them from the property.
Ailemin kapısını çaldılar. Yanlarında arazide çalışan 30 kişiyle birlikte. Ailemi tahliye edeceklerini söylemişler.
But we haven't found out yet who they were..
Ama biz bulamadık dışarı henüz onlar kim..
If the change isn't happening, then they're going to put pressure on the parties who were part of the agreement - - the environmental organizations, the forest products companies - - to do the things that they've set out to do.
Eğer değişim gerçekleşmiyorsa, anlaşmanın bir parçası olan partilere, çevre örgütlerine, orman ürünü şirketlerine taahüt ettikleri şeyi yapmaları için baskı uygulayacaklardır.
AND GUESS WHO THEY WERE INTERESTED IN.
Sadece bazı sözler edildi diyelim.
Either they were involved or they know who was.
Ya kendileri bulaşmış buna ya da kimin bulaştığını biliyorlar.
Yeah, I'm pretty sure they were talking - And you... you have nothing to say to my handsome soon-to-be lawyer son who has big músculos... - about someone else.
- Eminim başkasından bahsetmişlerdir.
And you know, thought about all the negroes who stayed behind because they were the real heroes.
Derler ya hani geride duran siyahlar düşünüldüğünde gerçek kahramanların onlar olduğu görülmektedir.
Well, then who was it, and what were they looking for?
Peki ama öyleyse kimdi ve tam olarak ne arıyordu?
I mean the bus driver that got killed, the video store clerk who got his throat slashed... they were all connected to the Hale house fire.
Yani otobüs şoförü öldürüldü video mağazası müdürünün gırtlağı kesildi hepsinin de Hale'lerin evinde çıkan yangınla bağlantısı var.
I knew who they were from.
Kimden geldiğini biliyordum.
Who they were.
Kim olduklarını.
They were just wondering if there was anybody at the party last night who would wanna see Milli dead.
Dün geceki partide Millie'yi ölü görmek isteyebilecek herhangi bir bar mıydı diye merak ediyorlardı.
The point is, is it still stealing if the person who took it thinks they were stealing?
Yani, onu cebe indiren kişi çaldığını sanıyorsa yine de çalmak sayılır.
This coming from people who think there are no unicorns because they were late getting to Noah's Ark.
Tabii bu laflar Nuh'un gemisine yetişemedikleri için tek boynuzlu atların olmadığına inanan insanlardan çıkıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]