English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Worry not

Worry not tradutor Turco

5,831 parallel translation
Worry not, though. Victory is nigh.
Merak etme galibiyet yakında.
But worry not.
Ama merak etmeyin.
Do not worry, Mom.
Merak etme, anne.
Do not worry.
Merak etme.
Do not worry about it.
Merak etme o konuyu.
- You need not worry.
- Merak etme.
Everything will be sorted out, do not worry.
Her şey yoluna girecek dostum. Endişelenmene gerek yok.
Not to worry. - Sir?
- Bayım?
Listen, it's not on you, okay? Don't worry about it.
Dinle, senin suçun değil, tamam mı?
Don't worry, it is not detectable by the SEU scanners.
Merak etme, SEU tarayıcıları tarafından tespit edilemez.
Not to worry.
Endişeye lüzum yok.
Don't worry, that's not gonna happen to us. "
Korkma, böyle bir şey bizim başımıza gelmeyecek. "
I don't know why I'm telling you my whole life story. It's because I compelled you to and to stay calm and to not worry.
Seni bunun için ve de sakin olup endişe etmemen için etki altına aldım da ondan.
Don't worry. I'm not here to judge.
Endişelenme, buraya seni yargılamaya gelmedim.
I told you guys not to worry. I'm a late bloomer.
Size dedim beni dert etmeyin, ben sonradan açılırım.
Let's not worry about that now.
Ama şimdi bunu boş ver.
Listen, please do not worry.
Dinle, lütfen endişelenme.
Don't worry, it's not full of girly memoirs or anything.
Endişelenme. Kız anıları gibi şeylerle dolu değil.
Not to worry.
- Meraklanma.
Don't worry. It's not the kids.
Endişelenme konu çocuklar değil.
Not to worry.
Endişelenme.
Not to worry. My people are watching.
Sıkıntı yok, adamlarım takipte.
Now, don't worry. I'm not gonna ask you to break the bartender's code.
Endişe etme, senden barmenlik kuralını çiğnemeni istemeyeceğim.
Well, not to worry.
- Sıkma canını.
Not to worry.
Endişe etmememi.
The title is Do not You Worry Child.
İsmi "Don't You Worry Child". ( Hiç merak etme, çocuk. )
They had a number Do not You Worry Child.
'Don't you worry child'diye bir şarkıları vardı hani.
The three members are now busy with their own things. With less success than Do not You Worry Child.
Üç üyesi de şimdi tek başına çalışıyor,... ve'Don't you worry child'single'ı gibi iyi bir işleri yok.
This is the official number one in Britain, Do not You Worry Child.
İngiltere'de sıralamada birinci : "Don't You Worry Child."
We said : We're going Do not You Worry Child making.
Uğraşıp, "Don't You Worry Child" ı yapacağız havalarındaydık.
Result, we had a deadline to finish this thing. If you tell 60,000 people that they will hear it... Do not You Worry Child then you should finish it.
Böylece o parçayı bitirmeyi garantilemiş olduk,... çünkü 60 bin insana "Don't You Worry Child" ı... duyacaklarını söyleyip sonra da yetiştirmemek biraz sıkardı.
Can you confirm that Do not You Worry Child your next single will be?
Sonraki parçanın Don't You Worry Child... olacağını teyit edebilir misiniz?
Do not You Worry Child has been nominated for a Grammy.
Don't You Worry Child Grammy'ye aday gösterildi.
But if I had, I'd tell the hippies in Cambridge square not to worry.
Ama okusaydım, merak etme Cambridge meydanındaki hippilere bile söylerdim.
We can come home at night. We can see our kids, we can get laid and not worry that there's some other prick going there.
Gece eve gelip çocuklarımızı görebilir sevişebiliriz ve eve başka bir hıyar mı girdi diye endişelenmeyiz.
Don't worry. It's a stumble, not a fall.
Ayağımız takıldı, düşmedik.
It-it's not my job to worry about what happens to Javier's family.
Javier'in ailesine ne olacağıyla ilgili endişelenmek bana düşmez.
I said it was all over and not to worry.
- Her şey sona erdi ve artık endişe etme dedim.
Please try not to worry.
- Korkmamaya çalış.
Please try not to worry, okay?
Korkmamaya çalış, tamam mı?
Look, Miranda, it's really not something you need to worry about, OK?
Bak Miranda, endişelenmen gereken bir şey yok tamam mı?
Don't worry, it's not contagious.
- Merak etme bulaşıcı değil.
I'm not the one you have to worry about pleasing.
Memnun etmek konusunda endişe etmen gereken kişi ben değilim.
Yeah, well, don't worry, it's not like we're spirit besties.
Evet, bu arada için rahat olsun hayalet kankalar falan değiliz.
Don't worry, it's not about the case.
Vaka ile ilgili değil.
Let's not worry about China for the moment.
Şu anda Çin'i dert etmeyelim.
Ah, not to worry. Only 12 more.
Merak etme, 12 tane kaldı.
When you're raising a quirky kid, people tell you not to worry- - they'll outgrow it.
Tuhaf bir çocuk yetiştirdiğinizde insanlar endişelenmeyin çocuklar kendi kendileri büyür derler.
Yeah, well, don't worry about it,'cause I'm not gonna kiss you again.
Bunun için endişelenme çünkü seni bir daha öpmeyeceğim.
Try not to worry about it, Morty.
Kafanı takma Morty.
I'm not the one you have to worry about pleasing.
Memnun etmek konusunda endişelenmen gereken kişi ben değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]