English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / Yes i know

Yes i know tradutor Turco

7,683 parallel translation
- Yes, I know.
- Evet, biliyorum.
And yes, I know how girly that sounds and I don't care.
Ve evet, bunun kulağa ne kadar kız işi geldiğini biliyorum ve umurumda değil.
And, yes, I know the dead girl who isn't dead anymore.
Evet, ölü kızın yaşadığını biliyorum.
I think people have to make money the best way they know how, and yes, actually, yeah. Believe me.
İnan bana.
Yes, yes. I know and I'm sorry.
Evet, farkındayım.
- You know Erin Andrews? - Yes. Yowza.
- Erin Andrews'i tanıyor musun?
Yes, and before we start, I would like you to know that... that she is the one responsible for everything.
Evet ve başlamadan önce şunu bilmenizi istiyorum her şeyin sorumlusu bu!
I know about the Eden club, yes.
Eden Club'dan haberim vardı, evet.
Yes, I know, I know.
Evet. Biliyorum, biliyorum.
Yes, I know, jin sung ho -.
- Biliyorum. Jin Sung-ho.
Yes, I know that our society is not perfect, but North Korea is worse than that.
Toplumun mükemmel olmadığını biliyorum ama Kuzey Kore buradan çok daha beter.
Yes, I know, thank you.
Biliyorum. Biliyorum.
Yes, I know I did.
- Evet, biliyorum bunu yaptım.
Yes, I know, Amy.
- Evet, biliyorum Amy.
- Yes, I know.
Evet, biliyorum.
I know - - screw up a relationship With the first guy I like who doesn't want to kill me. Yes.
- Biliyorum... ilk defa hoşlandığım ve beni öldürmek istemeyen, biriyle ilişkimi berbat etmemi istemiyorsun.
Yes, I know where that is, yeah, can do that.
- Olur, orayı biliyorum. Öyle yapalım.
Yes, yes, I know the drill.
- Evet, evet, geri kalanı biliyorum.
Yes, I know. I know. I'm the First Footman.
- Biliyorum, biliyorum. 1. uşağım.
I always thought I wouldn't want to know, but... now, with so much uncertainty, yes, I do.
Hep öğrenmek istemediğimi söylerdim kendime, ama... şimdi, kararsız olsam da, istiyorum.
Yes, I know you.
Evet, seni tanıyorum.
Well, um, yes, but I didn't know there was anything to prepare.
Evet ama, hazırlanacak bir şey olduğunu bilmiyordum.
- Yes, I know, - but you've smashed a bottle... - You know?
Biliyorum da şişeyi kırmışsın ve içkiyi fazla kaçırmışsın.
"And yes, I know it's an easy mistake to make, " but it's also an easy mistake to fix, and it's very important to me. "
"Ve evet, yapılması kolay bir hata ama çözmesi de kolay."
Yes, I know.
Evet biliyorum.
Yes, I know, I know, dessert.
- Evet, biliyorum biliyorum.
Well, yes, I know, but no, I don't need them.
Ama lazım değil.
Yes, I know, and I appreciate it, and I will give you and your dad my first-born child.
Evet, biliyorum ve minnettarım. İlk doğan çocuğumu sana ve babana vereceğim.
Yes, I know, but I also know right from wrong.
Evet, biliyorum ama aynı zamanda yanlışı ve doğruyu da biliyorum.
Yes... I know!
Buldum!
- Yes, I know this is hard for everybody. - Please, lady. Come on.
Zor olduğunu biliyorum ve ne hissettiğinizi hayal edebiliyorum.
Yes, I know, stupid.
- Biliyorum salak.
Yes, it is. But I know how to make it a job.
Öyle ama bunu bir iş olarak görmeyi biliyorum.
Yes, I know about her past, and you're wrong.
Evet, geçmişini biliyorum ve yanılıyorsunuz.
- Yes, I know that, sir.
- Evet, biliyorum, efendim.
Yes, I know what it is.
Ne olduğunu biliyorum.
Yes, but they know I'm looking into them--I don't know how.
Evet ama onları araştırdığımı biliyorlar, nasıl öğrendiler bilmiyorum.
Yes. And I know why you're asking, But I didn't need them till a few years ago.
Evet ve neden sorduğunuzu biliyorum, ancak birkaç yıl öncesine kadar ona ihtiyaç duymuyordum.
And yes, I know what "patronize" means, fancy Ivy league boy.
Ve evet, patronluk ne bilirmişim gibi, havalı üniversiteli oğlan.
Oh yes, I know where it is.
- Evet, nerede olduğunu biliyorum.
Yes, Kurt murdered Kate Edwards, and I don't know where he is.
Evet, Kate Edwards'ı Kurt öldürdü ve nerede olduğunu bilmiyorum.
Yes, yes, I know that, but what I want to say is...
Evet, bunu biliyorum demek istediğim...
Yes, I know I just made the appointment, But the situation has changed.
Evet, randevu aldığımı biliyorum ama şartlar değişti.
Yes, I just... I thought you should know,
Bilmeniz gerekir diye düşündüm.
Yes, I know, and I think I know why.
Evet biliyorum ve sanırım nedenini de biliyorum.
All I know is you say yes, my guy comes up, you sign some papers, and then it's you and me - - good to go.
Tek istediğim evet demen ve adamım içeriye girecek birkaç kağıt imzalayacaksın sonra sen ve ben devam etmeye hazır olacağız.
- Yes, and so am I, which is why I feel the people deserve to know that one of their trusted dignitaries, a pillar of the community, is secretly working for Gabriel.
- Evet ben de. Bu yüzden de insanların, güvendikleri ileri gelenlerden birinin, halkın destekçisinin gizlice Gabriel için çalıştığını bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
- I don't know. - Yes, you do.
- Bilmiyorum.
Yes, I know, I just... Just having a laugh.
Hayır, unutmadım ama biraz gülelim dedim.
Yes, I know.
Evet, bilirim.
Yes, I know.
Evet, biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]