English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You deserve more

You deserve more tradutor Turco

339 parallel translation
You deserve more than this.
Sen bundan fazlasına layıksın.
You deserve more, Sister Marta.
Daha iyisini hak ediyorsun, Rahibe Marta.
- What? - You deserve more than this.
Kumda değil.
I said to myself " You deserve more than this.
Dedim ki " Sen daha fazlasını layıksın.
To stare up at the palace and know you deserve more.
Saraya bakmak ve daha fazlasını hakettiğini bilmek.
You deserve more.
Dahasını da hakediyorsun.
You deserve more.
Daha iyisini hak ediyorsun.
- You deserve more than handsome.
Yakışıklıdan daha fazlasını hak ediyorsun.
'You would deserve that more than me...'
"Siz onu benden daha çok hak ediyorsunuz..."
I deserve punishment far more than you do.
Cezayı sizden çok daha fazla hak ediyorum.
Whatever they done to you in there... they didn't do no more than you deserve for visiting white trash.
Hapishanede sana yaptıkları az bile Beyaz avamları ziyaret etmekle daha büyük bir cezayı hak ediyorsun aslında!
It's a good deal more than you deserve.
Hak ettiğinden çok daha iyi.
Whatever you think of me, I deserve and more.
Hakkımda ne düşünüyorsan, fazlasını hak ediyorum.
It is more than you deserve.
Layık değilsin ama neyse.
You don't deserve any more.
Başka hak etmiyorsun.
But, Guy, don't you think I deserve something... a little more than a letter?
Ama Guy, sence bir mektuptan daha fazlasını haketmiyor muyum?
I'm afraid you're giving me more credit than I deserve.
Korkarım hakkettiğimden fazla şımartıyorsunuz beni.
Well, you deserve it more than I do.
Sen benden daha fazla hak ettin.
You deserve a guy who tells you more than a bedtime story.
Masaldan fazlasını anlatacak birini hak ediyorsun.
You know, I'm convinced I deserve her more than anyone.
Biliyor musun onu herkesten çok hak ettiğime inanmış durumdayım.
Don't you think that they deserve Something more rewarding
Daha iyi bir şeyleri hakettiklerini düşünmüyormusun
Has cost more than you deserve.
Değeri senin kazandığından fazla.
More you don't deserve.
Kendini çok ta haklı görme bakalım.
No more than you deserve.
Sen fazlasını hakediyorsun.
This being a benefit performance for a good cause... and just by being here, you all deserve more than you're getting.
Ama bu, iyi bir sebep için yapılan bir yardım konseri olduğundan burada olduğunuz için dahasını hak ediyorsunuz.
I assure you, she is far more beautiful than you deserve... and she will make you very happy.
Seni temin ederim ki, senin istediğinden çok daha güzel ve seni çok mutlu edecek.
" You deserve more than I can give.
" Sana verebileceklerimden çok daha fazlasını hak ediyorsun.
This is for you! You deserve this more than the adults!
Sen bunu yetişkinlerden daha çok hak ediyorsun.
He doesn't deserve you any more than the others do.
O, seni diğerlerinden fazla hak etmiyor.
I obviously gave you more credit than you deserve.
Belli ki size hak ettiğinizden daha fazla değer vermişim.
You deserve so much more.
Sen çok daha iyilerine layıksın.
You said more than you deserve.
Kendini bir bok zannettin.
You will live on public display where children can make fun of you, toss you scraps of food, which is more than you deserve.
Çocukların seninle eğlendiği sana yemek kırıntıları fırlattığı bir yerde halka teşhir edileceksin, ki daha fazlasını hakediyorsun.
You have obtained exactly what you deserve... no less, and certainly no more.
Hak ettiğin neyse onu aldın. Ne azını, ne fazlasını.
"You've obtained exactly what you deserve... no less, and certainly no more."
"Hak ettiğin neyse onu aldın. Ne azını, ne fazlasını."
You've done enough, Doctor, more than I deserve.
Yeteri kadar yaptın, Doktor. Hakkettiğimden fazlasını.
Starting now, I promise to spend more time with you and give you the attention you deserve.
Şu andan itibaren, sizinle daha fazla zaman geçirmeye ve hak ettiğiniz ilgiyi göstermeye karar verdim.
This is more than you deserve, you bastard.
Sen bundan da fazlasını hak ediyorsun, kahpe herif.
You give me more credit than I deserve, doll.
Beni gözünde fazla büyütüyorsun bebeğim.
I regret this, but God knows we don't want you to suffer more than your sins deserve.
Gerçekten bundan pişmanım, fakat tanrı biliyor ki günahlarınızdan daha fazla acı çekmenizi istemiyoruz.
What have you done to deserve anything more?
Daha fazlasını hak edecek bir şey yaptın mı?
It's more than you deserve, ya villainous dogs! Oh, Jim.
Bu hak ettiğinizden de fazla, sizi rezil köpekler!
And you deserve it more than her.
Ve sen bunu ondan daha fazla hakediyorsun.
You deserve a lot more respect than we've given you.
Sana gösterdiğimiz saygıdan çok daha fazlasını hak ediyorsun.
You give me more credit than I deserve.
Bana hak etiğimden daha çok güveniyorsun.
You deserve it - and more.
Daha iyisine layıksın ama.
You deserve much more than I can give you.
Benim sana verebileceklerimden çok daha fazlasını hak ediyorsun.
You deserve to work for a more prestigious company.
Daha prestijli bir kurumda çalışmayı hak ediyorsun.
And this is more than you deserve right now.
Ve şu anda duydukların hak ettiklerinden çok daha fazlası.
You deserve no more than the next man.
Herhangi birisinden daha fazlasını hak etmiyorsun.
You deserve so much more than you think.
Sandığından çok fazlasını hakediyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]