You feel okay tradutor Turco
906 parallel translation
- You feel okay?
- İyi misin?
I don't want you to work unless you feel okay.
Kendini iyi hissetmiyorsan, çalışmanı istemem.
Do you feel okay?
Kendini iyi hissediyor musun?
- Yeah, all right, but you feel okay.
- Pekala ama bir şeyin yok gibi.
Do you feel okay?
İyi misiniz?
If you fight, you feel okay about it.
Dövüşürsen, kendini iyi hissedersin.
- But you feel okay now, don't you?
- Ama şimdi iyisin, öyle değil mi?
It's a long trip, you feel okay
Uzun bir yolculuktu. iyi hissediyor musun?
You feel okay about this?
Kendini iyi hissediyor musun?
You feel okay?
Daha iyi misin?
So you feel okay about that whole thing what we do in there.
Ee genel olarak memnunsun değil mi yaptıklarımızdan.
So you feel okay?
Yani iyi misin?
You feel okay?
İyi hissediyor musun?
Okay, now you should be able to get the impression of plunging down at a fairly rapid rate and you'll also feel your ears go from the pressure.
Tamam. Şimdi son derece hızlı biçimde aşağı düştüğünü hissedebilmelisin. Ve ayrıca kulaklarının da basınçtan uğuldadığını hissedeceksin.
Okay, if that's the way you feel about it.
Tamam, madem bu şekilde düşünüyorsun.
Okay, go ahead and spit if that'll make you feel better.
Tamam, bu daha iyi hissetmeni sağlayacaksa devam et ve tükür.
Okay, Johnny, if that's the way you feel about it.
Tamam, Johnny, hissettiğin buysa.
If you feel that way, just forget about it, okay?
- Dinle. Madem hislerin böyle, boşver gitsin, tamam mı?
Just sing out if you feel yourself slipping. Okay.
- Kaydığını hissedersen şarkı söyle.
Okay, I won't mention it again until you feel like it.
Bundan sen isteyene kadar bahsetmemem gerekirdi.
What you really feel is that my hair is ridiculously long... and that I'm a middle-aged guy... trying to look like a young hippie or something. Okay.
Aslında saçlarımın fazla uzun olduğunu genç bir hippi gibi gözükmeye çalışan orta yaşlı herifin tekine benzediğimi düşünüyorsun.
And if you feel like experimenting, only take half a tab. Okay? Thank you.
Ama sadece biraz tecrübe olsun diye yarım tablet aldıysan tamam, teşekkür.
If it'll make you feel any better, I'll go over and check your girlfriend's house myself, okay?
İçiniz rahat edecekse, ben gidip sevgilinizin evini kontrol edeyim.
- Yeah, okay. - You feel up to it? - Yeah, sure.
Önerebileceğiniz bir metot var mı?
Okay, you don't feel like talking...
Peki, konuşmak istemiyorsun...
Well, okay, if it'd make you feel better.
Tamam, eğer bu kendini daha iyi hissettirecekse.
Okay. I think - Don't tell me how you think. Tell me how you feel.
- Hayır, ne düşündüğünü değil ne hissettiğini söyle.
Okay, Arthur, if you feel that way about it, then fight him.
Öyle düşünüyorsan onlara karşı koy.
If you still feel the same way when you come back, that's okay by me.
Geri geldiğinde hâlâ aynı şeyleri hissedersen, o zaman kabul ederim.
Okay, if that's the way you feel, maybe I will.
Tamam, madem öyle hissediyorsun, belki giderim.
You don't feel like talking right now, that's okay. I understand.
Konuşmak istemiyorsun, tamam.
Okay, forget about how you feel for a minute, okay?
Tamam. Nasıl hissettiğini bir an için unut. Tamam mı?
Look, if you were sent out here to say you understand how I feel, that I should go back and work things out, you can save your breath, okay?
Bak buraya nasıl hissettiğimi anladığını söylemeye geldiysen geri dönüp içimi boşaltmam gerektiğini söylemeye nefesini yorma tamam mı?
I mean, if you feel guilty o something, just forget about it, okay?
Suçluluk filan hissediyorsan, unut gitsin, tamam mı?
I feel better when you're in church, okay?
Sen kilisedeyken kendimi daha iyi hissediyorum, oldu mu?
Okay? I know exactly how you feel.
Kendini nasıl hissettiğini çok iyi biliyorum.
Okay, Call me when you feel.
Tamam, işiniz bitince beni çağırın.
I feel before we continue it's important that you know that, okay?
Devam etmeden önce bunu bilmenin önemli olduğunu hissettim, tamam mı?
Look, if it'll make you feel any better, I'll go check this out, okay?
Bak, eğer seni rahatlatacaksa oraya gidip bir bakarım.
But I feel okay about it. Don't you?
Bu konuda rahatsızlık duymuyorum.
The screenings are so tough but when I see you, I instantly feel okay.
Gösterilenler öyle sarsıcıydı ki. Ama seni görünce anında düzeldim.
I feel okay with you.
Seninleyken kendimi iyi hissediyorum.
Look, it's okay for you to feel bad about what happened to you, but I don't want you to feel bad for me.
Bak,... başına gelenler yüzünden kendini kötü hissetmekte serbestsin. Ama benim için kötü hissetmeni istemiyorum.
You might feel just a little jab, okay?
Biraz canınız yanabilir. Tamam mı?
Look, if something happens to me, you know, I don't want you to feel bad or anything, okay?
Bana bir şey olursa kendini suçlu falan hissetme sakın, olur mu?
How about if I just get on with my work... and you talk to me when you feel like it, okay?
Ben en iyisi işime döneyim... ve sen de istediğinde bana söyle, tamam mı?
Okay, so what do you do when you feel angry?
Tamam, sinirlendiğin zaman ne yaparsın?
How do you feel? Okay.
- Nasıl hissediyorsun?
Just-Just-Just try to remember, uh, what you feel right at this minute, okay?
Şu anda hissettiklerini hatırlamaya çalış.
You'll feel it when it goes in. Okay?
Girerken hissedeceksin.
Okay, worst case scenario : Say you never feel like a father.
En kötü senaryo, diyelim ki hiçbir zaman baba olmuş gibi hissetmeyeceksin.
you feel me 201
you feeling better 72
you feel better 80
you feel better now 24
you feel bad 27
you feeling okay 78
you feel it 70
you feeling any better 33
you feel so good 17
you feel good 50
you feeling better 72
you feel better 80
you feel better now 24
you feel bad 27
you feeling okay 78
you feel it 70
you feeling any better 33
you feel so good 17
you feel good 50
you feel guilty 27
you feel that 128
you feeling all right 58
you feel 41
okay 330588
okay then 423
okay fine 38
okay so 17
okay everyone 17
okay now 42
you feel that 128
you feeling all right 58
you feel 41
okay 330588
okay then 423
okay fine 38
okay so 17
okay everyone 17
okay now 42
okay guys 32
okay what 33
okay well 32
okay okay 104
okay look 22
okay okay okay 18
you fucking pussy 17
you fucked up 69
you fucking bitch 144
you fucking idiot 110
okay what 33
okay well 32
okay okay 104
okay look 22
okay okay okay 18
you fucking pussy 17
you fucked up 69
you fucking bitch 144
you fucking idiot 110
you flatter me 83
you fucking dick 17
you found me 135
you fucking asshole 99
you fucking whore 34
you fucking cunt 67
you figure it out 87
you fucked me 29
you fucked her 24
you first 511
you fucking dick 17
you found me 135
you fucking asshole 99
you fucking whore 34
you fucking cunt 67
you figure it out 87
you fucked me 29
you fucked her 24
you first 511