You lose everything tradutor Turco
454 parallel translation
If we blab, you lose everything.
Eğer ötersek, her şeyini kaybedersin.
- You lose everything.
- Her şeyi kaybedersin zaten.
You lose everything.
Her şeyini.
Is it my fault, if you lose everything and end up naked in the street...?
benim hatam mı, Eğer herşeyini kaybedip yolda çıplak kalırsan...?
You think I want to make you lose everything.
Sana her şeyini kaybettireceğimi düşünüyorsun.
One wrong answer and you lose everything.
Bir yanlış cevap ve herşeyi kaybedersin.
Now, remember, if you lose, you lose everything, but if you win, you win everything.
Unutmayın, kaybederseniz, her şeyi kaybedersiniz fakat kazanırsanız da, her şeyi kazanırsınız.
You sell now, or you lose everything.
Ya şimdi satarsın ya da her şeyini kaybedersin.
If you compromise your honor you lose everything and God help you then.
Şerefinden ödün verirsen, her şeyini kaybedersin. o zaman Tanrı yardımcın olsun.
If you lose that, you've lost everything.
Güvenini kaybedersen, her şeyi kaybedersin.
We are happy, Mrs. Romari, because you have everything and I have nothing to lose.
Biz mutluyuz, Bayan Romari. Çünkü sizin her şeyiniz var benim ise kaybedecek bir şeyim yok.
- You lose everything.
- Vantilli tüp kayıp!
Make one little mistake, and you just lose everything.
Ufak bir hata yaparsan her şeyi kaybedersin.
Once you'd mortgaged it, you'd be jeopardising a valuable asset and you could lose everything
Böyle değerli bir mülkü ipotek etmek çok riskli. Her şeyini kaybedebilirsin.
Then you'll lose your house, money, everything.
Sonra sen evini, paranı her şeyini kaybedeceksin.
Blow this and you'll lose everything.
Bunu mahvedersen, her şeyini kaybedersin.
For a clever and rich man to save $ 5,000 and lose everything... it's, how do you say, a false saving?
Zeki ve zengin bir adam için, 5.000 dolar tasarruf ederken... her şeyi kaybetmek, nasıl diyorsunuz, kötü bir yatırım olmaz mı?
Thus, you are ready, to give up all, to lose everything, only to prove your unshakable righteousness?
O zaman haklılığınızı kanıtlamak için her şeyinizi kaybetmeye hazır mısınız?
Master don't be too careless, or you may lose everything
Efendi çok dikkatli olmazsanız herşeyinizi kaybedebilirsiniz.
"You can lose everything but you can't lose your talent!"
"Başka her şeyini yitirebilirsin ama yeteneğini kaybedemezsin"
You don't have to lose everything you've got.
Sahip olduğunuz her şeyi kaybetmek zorunda değilisiniz.
And you lose some of your human dignity when you are so hungry, when you are so without food, without clothing, without everything.
Ve çok açsanız, insanlık onurunuzun bir kısmını kaybedersiniz. Yiyecek bir şey yokken. Elbise yokken, hiçbir şey yokken.
We trade hits and, if you lose, you tell me everything.
Yumruklaşalım, eğer kaybedersen, her şeyi anlatacaksın.
Remember, if you lose, you tell everything.
Unutma, kaybedersen, her şeyi anlatacaksın.
You lose, they get everything.
Sen kaybedince her şey onların oluyor.
You could lose everything.
Her şeyini kaybedebilirsin.
When you stand to lose everything your desire grows strong
Ama kaybetmeye başlayınca arzuların daha da güçleniyor
When you lose someone, you want to think about everything you can remember.
Birini kaybettiğin zaman anımsayabildiğin her şeyi düşünürsün.
You try and lose me and I'll blab everything I know.
Hele bir benden kurtulmaya çalışın bildiğim her şeyi anlatırım.
All right, look... If I lose, I'll tell you everything you want to know.
Tamam, bak eğer kaybedersem, bilmek istediğin her şeyi öğreneceksin.
Unless you can help me, I'm gonna lose everything my father worked for.
Bana yardım etmezseniz, babamın uğruna çalıştığı her şeyi kaybedeceğim.
You lose those creeps and I'll forget about the lawsuits, the hospital, everything.
Sen o serserileri atlat ve ben de dava açmayı, hastaneyi, her şeyi unutayım.
You have nothing to lose, and everything to gain.
Kaybedecek hiçbirşeyin yok, ama kazanacak çok şey var.
Keep up this emotional behaviour and you'll lose everything.
Bu duygusal tavrında ısrarcı olursan her şeyi kaybedersin.
Señor Cónsul, if you had esposa... you would lose everything in that love.
Bay konsolos, eğer eşiniz varsa, aşkınız yüzünden her şeyi kaybedebilirsiniz.
Why didn't you wake me up and say, "l think I'm having this problem... "... can I go down and lose everything? " Then I could've helped and maybe said no.
Neden beni uyandırıp "Sanırım bir sorunum var aşağıya inip her şeyi kaybedebilir miyim?" demedin.
And for that you're willing to lose everything?
Ve her şeyi kaybetmek pahasına da olsa mı?
I will see that everything is kept exactly as I have found it, but I beg you not to lose an instant, as it is difficult to leave Sir Eustace there.
"her şey tam bulduğum gibi" duruyor mu anlayacağız. "Sir Eustace'i" öyle bırakmak zor olacağı için, " yalvarırım zaman kaybetme.
You didn't lose everything.
Herşeyini kaybetmedin.
Morally, as well as politically, you will lose everything you have gained... up to now.
Politik olduğu kadar, ahlâki bakımdan da. Şimdiye kadar kazandığınız her şeyi kaybedeceksiniz.
You could lose everything that you've worked for and everything I've worked for.
Uğrunda çabaladığın her şeyi kaybedebilirsin. Uğraştığımız her şeyi.
If you default on your loan, you'll lose everything.
Borcunu zamanında ödemezsen her şeyi kaybedeceksin.
Ray, you will lose everything.
Ray, her şeyini kaybedeceksin.
How did you agree to play to lose everything?
Her şeyini kaybedene kadar oynamayı nasıl kabul ettin?
- But you could lose everything!
- Otur adamım.
"If you can make one heap of all your winnings and risk it on one turn and lose, and start again at your beginnings and never breathe a word about your loss yours is the earth and everything that's in it and, which is more, you'll be a man, my son."
Onunla son saatlerini böyle geçirme. Biraz eğlen onunla oyna. Git getir oğlum!
YOU CAN LOSE EVERYTHING YOU HAVE IN ONE SECOND
HERŞEYİ KAYBEDEBİLİRSİNİZ HERŞEYİ BİR SANİYE İÇİNDE
- But you could lose everything!
- üzgünüm evlat, herkes için yeterli miktarda kazanmalıyım - ama her şeyini kaybedeceksin!
"If you can make one heap of all your winnings and risk it on one turn and lose, and start again at your beginnings and never breathe a word about your loss yours is the earth and everything that's in it and, which is more, you'll be a man, my son."
"eğer tüm birikimlerini alır ve onları bir seferde riske atarsan ve kaybedersen, ve tek en baştan tekrar başlarsan ve hiç bir söz söylemezsen yenilginle ilgili tüm dünya senin olur ve içindeki her şey ve çok daha fazlası. sonunda bir erkek olacaksın, oğlum"
You didn't just lose everything.
Her şeyini kaybeden siz değilsiniz.
You see, I'm about to lose everything.
Her şeyimi kaybetmek üzereyim.
you lose 383
you loser 52
you lose some 40
everything is fine 327
everything 4202
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
you loser 52
you lose some 40
everything is fine 327
everything 4202
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everything is ok 38
everything is great 31
everything is okay 87
everything is alright 24
everything is gonna be okay 39
everything ok 306
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everything is ok 38
everything is great 31
everything is okay 87
everything is alright 24
everything is gonna be okay 39
everything ok 306