You poor thing tradutor Turco
607 parallel translation
Oh, you poor thing!
Ah, zavallı şey!
You poor thing... You ate your buttons, too?
Peki ya düğmelerin, onları da mı yedin?
- You poor thing, you must be famished.
- Açlıktan mideniz kazınıyor olmalı.
- You poor thing.
- Zavallı adam.
You poor thing.
Zavallı şey.
You're too pretty, you poor thing.
Haddinden fazla güzelsin, zavallı mahluk.
Oh, Peter, you poor thing.
Oh, Peter, Seni zavallı şey.
Iris, you poor thing.
zavallı Iris.
I don't know who sold you, but you poor thing!
Seni kim sattı acaba? Zavallı yavrucak!
You poor thing.
Seni zavallı şey.
You poor thing.
Seni zavallıcık.
Oh, you poor thing, I am so very sorry.
Zavallıcık. Çok üzüldüm.
- Do you get any food, you poor thing?
- Yemek yedin mi, seni zavallı şey?
You poor thing.
Seni zavallı.
Yes, you poor thing
Evet, zavallı şey
Oh, you poor thing. That's terrible.
Sen de aynı durumdasın.
You poor thing. You poor thing.
Sen de öyle.
You poor thing!
Zavallı şey!
- You poor thing!
- Seni zavallı şey.
What are you able to do, my poor little thing?
Neler yapabilirsin ki benim küçük kızım?
Do I love you? You poor little thing.
Seviyor muymuşum?
That poor thing with a flat chest that didn't have nerve enough... to talk up to you, washing your greasy overalls, cooking... and slaving in some lousy mining shack? No wonder she died.
Seninle konuşmaya cesaret edemeyen, tahta göğüslü... senin iş giysilerini yıkayıp, yemek pişiren... madende köle gibi çalışan bir kadın mıyım?
- I just picked off the ground the thing that was there... and now you all say I stole it. I'm a poor man, Your Honor. I
Fakir biriyim, sayın yargıç.
I'd be a poor thing... if I couldn't do this for you, after all you've done for me.
Benim için yaptığın o kadar şeyden sonra, senin için bunu yapmazsam, zavallı biriyim demektir.
Oh, you poor little thing.
Seni zavallı küçük şey.
My poor girl, you've done a mad thing.
Zavallı kızım, çılgınca bir şey yaptın.
What right to throw love away for the poor fancy thing you felt for him?
Onun için hissettiğin zavallı istekler için aşkı fırlatıp attın.
Oh, you poor, dumb thing.
Neler hissettiğini biliyorum.
You know I love you more than life itself. Poor thing.
Seni hayatın kendisinden daha çok sevdiğimi biliyorsun.
Oh, don't. You poor little thing.
Seni zavallıcık!
Without me you would have been in trouble, you poor little thing.
Ben olmasam başın beladaydı seni küçük zavallıcık.
Poor thing, he has to stay there alone until you return.
Zavallı, sen dönene kadar orada kalması gerekecek.
"Poor thing. You poor, poor thing."
"Zavallıcık, zavallıcık" desin isterdim.
The rumor gets started, the first thing you know, all the poor boobs are trying to hock their undershirts.
Söylenti yayılır ve bir bakarsın tüm fakir ahmaklar atletlerini rehin vermeye çalışır.
Oh, my poor baby, you don't know a thing.
Zavallı bebecik, hiçbir şeyden haberin yok.
The thing that you do to that poor stomach of yours.
O zavallı midene eziyet ediyorsun.
I could have told you playing around yachts. The poor thing.
Evet, yatlarda oynaşmanın ucuz bir şey olduğunu size söyleyebilirim.
You're hungry, poor thing, huh?
Aç mısın seni zavallı şey?
You know, he is so shaken, poor thing
Biliyorsun, zavallı şey çok sarsılmış durumda.
Tell you the first thing that comes into my mind, my poor deranged mind.
Aklıma, zavallı deli aklıma gelen ilk şeyi size söyleyeyim.
And now you've come here to take from me the one thing I love... to take this poor child away with you!
Şimdiyse siz sevdiğim tek şeyi elimden alacak... zavallı çocuğu buradan götüreceksiniz!
You poor little thing.
Seni küçük zavallı şey.
You poor lonely little thing.
Seni küçük, zavallı, yalnız şey.
Fine thing you did, giving a poor soul a Christian burial.
- Evet, tamam tamam. - Bu yaptığın çok güzel bir şey.
The poor thing, if you only knew how she was asking for you.
Zavallı hanımefendi. Sizi nasıl aradığını bir bilseniz.
What's the poor thing ever done to you?
Zavallıcık sana ne yaptı?
You know, when he found out I had another man, he lost his head, poor thing.
Başka bir adam olduğunu öğrenince aklını yitirmişti zavallı.
You poor driven thing.
Zavallı şey.
When you get these thoughts, tell me anyway because one thing I'm not going back home again is poor.
Böyle güzel fikirlerin olunca bana söyle çünkü ben eve fakir olarak geri dönmeyi düşünmüyorum.
You poor little thing.
Zavallı küçük şey!
Poor thing, you're blind.
Zavallı şey, kör olmuşsun sen.
you poor baby 27
you poor dear 20
you poor man 25
you poor 71
poor things 42
poor thing 558
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
you poor dear 20
you poor man 25
you poor 71
poor things 42
poor thing 558
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27