You poor tradutor Turco
6,282 parallel translation
You poor kids must be starving.
Acıkmışsınızdır.
That must have been an accident operatic in scope, you poor lamb.
Müthiş bir kaza geçirmiş olmalısın, zavallı kuzum.
You poor thing.
Seni zavallı şey.
Come here, you poor girl.
Gel bakayım, kıyamam sana.
You poor thing.
Zavallı şey.
Oh, you poor boy.
Zavallı çocuk.
Oh, you poor darling.
Yazık sana hayatım.
You're gonna wear the poor thing out.
Ufaklığı zedeleyeceksin.
The poor guys in the cages are dissidents, rebels, civilians, you name it.
Kafesteki zavallılar ise muhalifler, isyancılar, siviller ve daha bir çoğu.
And you will make a sworn statement saying that it was you who murdered poor Mr. Delroy and forced Ava to move the remains.
Yeminli bir ifade verirsin ve zavallı Bay Delroy'u aslında senin öldürdüğünü ve Ava'yı cesedin yerini değiştirmesi için zorladığını itiraf edersin.
You spent five years of your life crusading against drugs and you throw it all away for some bloke who fakes his own death and knocks off some poor junkie.
Hayatının beş yılını uyuşturucuyla mücadeleye adadın, ve şimdi.. hepsini bir kenara bırakıp bir kaç aciz bağımlıyı soyan ve sahte ölümüyle herkesi kandıran bir herifin peşine düşüyorsun.
Get up in ours,'cause poor white women, you gotta get somebody.
Ama beyaz bir kadın öldüğünde birilerini suçlamalılar.
Maybe what if we swap these out for the poor medianoche, what do you think about that?
Medianoche gibi yapsak peki, buna ne dersin?
I know that middle-aged accountant reminded you of a poor man's George Altman, and I know how disappointed...
Orta yaşlı muhasebecinin sana zavallı George Altman'ı hatırlattığının ve ne kadar hayal kırıklığına uğradığının farkında- -
I'll rephrase. Did you whisper in somebody's ear... Raiga maybe... and gently suggest that it would serve his best interest to protect the standing of poor, dumb Alak, who doesn't know... _
Birinin kulağına, belki Raiga'nın fısıldayıp, onu dövmenin bu işlerden bir bok anlamayan zayıfları koruyan zavallı Alak için iyi olacağını mı önerdin?
Some poor mother is off her head with grief and you're ducking and diving!
Zavallı bir anne kederler bağlamış bir şekilde ve sen kafanı kuma gömüyorsun!
Poor fella. You know?
Zavallı adam. " diye düşünüyor.
Yöu're poor.
- Sen yoksulsun!
Yöu'll always be poor.
Sen hep fakir olarak kalacaksın.
You gave poor Miss Danby a dreadful fright, you know.
Zavallı Bayan Danby'ye korkunç bir gece yaşattın.
You killed four innocent women, and poor Norman Parkis who was unlucky enough to find you helping yourself to more stockings.
Dört masum kadını öldürdünüz. Çorapları aldığınızı farketme talihsizliğine düşen zavallı Norman Parkisi öldürdünüz.
Don't forget that wherever that is you have reached now is because of the poor facilities that this federation has provided you with
Şunu unutma ki, şuana kadar ulaştığın yeri.. federasyonun verdiği, kötü tesisler sayesinde ulaştın.
And you knocked that poor girl out cold and stabbed you some Jackson Hale.
O zavallı kızı etkisiz hale getirip, Jackson Hale'i bıçakladınız.
'Cause you killed that poor schlep Ruben Leonard right before he did the weather, isn't that right?
Hava durumuna sunmadan hemen önce zavallı Ruben Leonard'ı da öldürdün, değil mi? Bir gün için iki kişi.
Poor you.
Zavallıcık.
You know what kind of stories poor men enjoy the most?
Fakirler en çok hangi öyküyü sever, biliyor musun?
You were? You can imagine all manner of horrors befalling that poor girl and her child. Is it so difficult to imagine that an old person was once, more or less, like you?
O zavallı kız ve çocuğunun başına gelmiş olabilecek korkunç şeylere inanıyorsun da yaşlı bir insanın, bir zamanlar senin gibi olabileceğine inanamıyor musun?
And you won't be poor.
Fakir de olmayacaksın.
If you ask me, this poor woman paid her debt long ago.
Bana sorarsınız bu zavallı kadın borcunu çoktan ödedi.
- What? Poor Arthur, you mean.
- Zavallı Arthur, demek istedin galiba.
But I look at you now and you're like a poor, pathetic, wounded gazelle.
Ama simdi sana bakiyorum ve bir zavalli, acinasi, yarali ceylan gibisin.
- Well, then you are in luck because I impounded Some poor sap's food truck last month For not having a proper food handler's permit.
O zaman şansınız var, geçen ay yemek personeli izni almadığı için zavallı bir avanağın yemek kamyonuna el koymuştum.
Aw, poor you!
Ah kıyamam!
- This poor child, will you look at her?
- Bu zavallı çocuğa bakacak mısınız?
Poor man died when you were a babe, God rest his soul.
Zavallıcık, huzur içinde yatsın, sen daha bebekken öldü.
Poor you, right?
Yazık sana.
You'd still be poor.
Hâlâ fakir biri olurdun.
You don't need to scare the poor guy.
Korkutmaya gerek yok adamı.
Poor Angie, alone in this world. You let her rule overyou. That's your choice.
Lütfen bana küçük yetimhanendeki acıklı hikayeni anlatma.
Don't use the poor girl's death to diminish what you did.
Suçunu hafifletmek için zavallı kızın ölümünü kullanma.
Listen, all I'm saying is that it would be really shitty if you were using this poor guy to prove something to us.
Tek söylediğim eğer bize bir şeyleri kanıtlamak için bu zavallı çocuğu kullanıyorsan bunun gerçekten kötü sonuçlanacağı.
Lynn, why have you been gushing all over this poor guy?
Lynn, neden zavallı çocuğa bütün gün beni övüp durdun?
And you know that those poor souls need us,
Ve o zavallı ruhların bize ihtiyacı olduğunu biliyorsun.
What did you do to poor Luna?
Zavallı Luna'ya ne yaptın?
The faith those poor creatures have in you makes you stronger,
O zavallı yaratıkların içindeki sana olan inanç, seni güçlü yapıyor.
Well, you either just did a piss-poor job explaining it to those people or you just recruited a bunch of psychopaths.
Ya bu insanlara olacak açıklamadınız ya da hepsi psikopat.
Just as poor judgement undid you all those centuries ago, your mistaken trust in Metatron will bring you down again.
Aynı yüzyıllar önce verdiğin yanlış kararlar gibi Metatron'a güvenin de yeniden düşmeni sağlayacak.
You're just a poor fool!
Eziğin önde gidenisin!
Yeah, have you seen the poor lady?
Frankenstein'e dönüştü resmen.
As you can see, this poor girl is not doing very well.
Gördüğün üzere, bu zavallı kızın durumu çok iyi değil.
That's how I get rich and you get poor.
- İşte ben böyle zengin sen de böyle fakirliyorsun.
you poor thing 253
you poor baby 27
you poor dear 20
you poor man 25
poor 318
poor things 42
poor me 46
poor baby 151
poor girl 198
poor you 95
you poor baby 27
you poor dear 20
you poor man 25
poor 318
poor things 42
poor me 46
poor baby 151
poor girl 198
poor you 95
poor little thing 54
poor bastard 71
poor guy 284
poor little girl 16
poor little guy 27
poor thing 558
poor darling 44
poor fool 28
poor man 126
poor love 17
poor bastard 71
poor guy 284
poor little girl 16
poor little guy 27
poor thing 558
poor darling 44
poor fool 28
poor man 126
poor love 17
poor soul 53
poor chap 37
poor child 59
poor people 29
poor souls 24
poor creature 19
poor boy 107
poor kid 169
poor dear 42
poor lady 18
poor chap 37
poor child 59
poor people 29
poor souls 24
poor creature 19
poor boy 107
poor kid 169
poor dear 42
poor lady 18