Your life is over tradutor Turco
231 parallel translation
If you cannot cope with her third son, your life is over!
Üçüncü oğluyla baş edemezseniz, hayatınız sona erer!
That part of your life is over now.
Hayatının bu bölümü kapandı.
Oh, it's a nice feeling, you know, that when one part of your life is over, another part can begin.
Bu çok güzel bir duygu. Hayatının bir bölümü sona erdiği zaman diğer bir bölümü başlıyor.
Listen, young man, your life is over, do you understand?
Dinle genç adam, senin hayatın bitti anladın mı?
Maybe the best part of your life is over and you dont wanna get up and start the bad part
Belki de hayatının en iyi kısmı bitti ve sen kötü kısmına başlamak istemiyorsun.
I told you, your life is over and anything you do for yourself is a waste of spirit, remember?
Söylemiştim, senin hayatın sona erdi... ve kendin için bir şeyler yapmak esin vermeni engeller, hatırladın mı?
If this gets out, your life is over.
Bu ortaya çıkarsa, hayatın biter. Ucube olursun.
But now, that part of your life is over.
Artık hayatının bu kısmı bitti.
That part of your life is over with.
Hayatının o kısmı sona erdi.
You tell me or your life is over.
Ya söylersin, ya da ölürsün.
I mean, no one more so than you, I'm sure, but everyone here is working under the assumption that this part of your life is over, that this person is out of your life.
Yani herkes, senin kadar etkilendi ama burada herkes senin gibi bir görev üstlenmiş durumda.. ... hayatının bu kısmı sonra erdi ve o kişi artık hayatında değil.
May heaven give that until your life is over love will live. " Cheers.
Cennet versin, hayatınız bitene kadar, Aşk yaşayacak. " Şerefe.
Your life is over.
Hayatın bitti.
Your life is over now.
Hayatın son bulacak artık.
Doyou really think ifyou have no job and no boyfriend, then your life is over?
Yani işin ve sevgilin olmazsa hayatın sona mı eriyor?
- Your life is over, Josh.
- Senin hayatın bitti, Josh.
You were right, your life is over.
Haklıydın, hayatın bitti.
Your life is over.
Hayatınız biter.
Of course, I'm sure that the woman over there would be better suited to your lifestyle. But, the woman that you almost gave up your life for... is that ghost whispering Tae Gong Shil, who lives in that rundown apartment.
Tabii ki iyi bir hayat için o kadının seviyesi doğru seçim olabilir ama senin için hayatını bir kenara atan kişi yurtta yaşayıp hayaletleri gören Tae Gong Shil.
This is rather irregular, but... given the last day of your life to live over again... do you think you could uncover your murderer?
Bu kural dışı bir şey ama sana dünyadaki son gününü tekrar yaşama şansı verilse katilini bulabilir misin?
Because your life is spread all over your face like a billboard.
Çünkü senin yaşamın reklam panosu gibi bütün suratına yayılmış.
Your continued narrow-minded refusal to believe in Over The Hill is possibly costing us a better life, you know.
Tepelerin Ardı'na inanmak konusundaki bu dar kafalılığın daha iyi bir hayat yaşamamıza engel oluyor, biliyor musun?
Is it worth risking your life over $ 10 two credit cards, a hairbrush and a lipstick?
On dolar, iki kredi kartı, bir fırça... ve bir ruj için hayatını tehlikeye atmaya değer mi?
You get your inspector's funeral and my life is over, Danny.
Sen görkemli bir cenaze töreni alacaksın, benimse hayatım son bulacak Danny.
But why is your life over?
Ama neden hayatın bitmiş olsun ki?
Your life as it has been is over.
Eskiden yaşadığınız hayatınız... bitti.
Your life is a "do over". You got a clean slate.
Hayatın bir "yeniden yap" Temiz bir levhan var.
Your life as you know it is over.
Sizin bildiginiz sekliyle hayatiniz bitti.
Even if I don't get what I want, my life is over. Either you help me or you and your friends will die.
İstediğimi alamasam bile benim hayatım bitti, bu yüzden ya bana yarım edersin ya da sen ve arkadaşların ölür.
To cross over there is to take your life in your hands.
Karşı tarafa geçmek, hayatını avuçlarının içine alman demektir.
Never say your youth is over. All my life I've slogged to give you whatever I couldn't do
Bütün hayatım boyunca gençken sahip olamadıklarımı sana sağlamaya çalıştım.
"Your life is a dream and now it is over." I know because we Spaniards...
"Hayatın bir rüyaydı ve bitti." Biz İspanyollar...
Your charmed life is over, Your Majesty!
Alımlı yaşamınız sona erdi, Majestleri!
Your life is not over.
Hayatın bitmedi!
Maybe it's only reasonable since you have lived for over 100 years... your way of life is nothing outside of comical.
Belki de 100 seneden fazla yaşadığın içindir ama yinede yaşam tarzın komediden başka birşey değil.
Your Honor to give this young man custody over another life is not only wrong it's insane.
Sayın Yargıç bu genç adama başka bir yaşamın daha velayetini vermek, hatadan da öte deliliktir.
- You know, considering how you've lived your life, when this is all over, what makes you think you're going upstairs anyways, huh?
Şartları biliyorsun Hayatımı nasıl yaşadığımı Bütün bunlar olurken seni yukarı çıkacağını düşündüren ne?
A girl is not worth messing your life up over, you hear me?
Hiç bir kız için hayatını mahvetmeye değmez, anladın mı?
Well, the one sure cure for the blues is to talk it over with your life partner.
Bunalımın tek kesin çaresi, konuyu hayat arkadaşınla konuşmaktır.
Sam, without you and your brother, my life is over.
Sam, kardeşin ve sensiz, benim hayatım biter.
I think your time in this life is over, Xena.
Bence bu hayattaki zamanın doldu, Zeyna.
Sweetie, your life is not over at 24.
Sevgilim, hayat 24'ünde bitmez.
Liz, make him think that you are over him, that your life is so exciting.
Liz, ondan ayrıldıktan sonra hayatının çok heyecan verici olduğunu düşünmesini sağla.
Pathetic is having your life over.
Ama bu hayatını mahvediyor.
I will draw it out over decades in such a subtle fashion... that you'll have to wonder whether the misery in your life... is either manifest or the machinations of Leonardo Leonardo... or a third thing.
Öyle ince bir şekilde senelere yayacağım ki hayatınızdaki sefaletin sebebinin Leonardo Leonardo'nun açık veya entrika dolu oyunları mı, yoksa üçüncü bir şey mi olduğunu merak edeceksiniz.
And your chance to be in his life is over.
Ve onun hayatında olma sansın artık bitti.
- Your life is not over.
- Hayatın sona ermedi.
I don't know how you got him out of Summerholt but if he's not here by 9 a. M federal marshals will be crawling all over and your life is going under the microscope.
Onu Summerholt'dan nasıl çıkarttın bilmiyorum ama sabah 9'da burada değilse federal memurlar burayı basacak ve hayatın detaylıca incelenecek.
Is it worth losing your life over?
Hayatını kaybetmeye değer mi?
I can't believe your purpose in life is over just because you lost the ability to walk
Sadece yürüme yeteneğini kaybettin diye dünyadaki amacının bittiğine inanmıyorum.
Then I guess your love life is over.
Senin aşk hayatın bitti demektir o zaman.
your life 193
your life depends on it 17
your life is in danger 35
is over 70
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your life depends on it 17
your life is in danger 35
is over 70
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your sister 409
your tea 43
your majesty 3240
your mum 57
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your ex 322
your name 485
your sister 409
your tea 43
your majesty 3240
your mum 57
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your mind 60
your mother is dead 28
your call 269
your heart 112
your face 246
your friend 527
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your mind 60
your mother is dead 28
your call 269
your heart 112
your face 246
your friend 527