English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / Your mother's right

Your mother's right tradutor Turco

276 parallel translation
- Your mother's all right.
- Anneniz iyi.
Now you run on home to your mother, and tell her tell her everything's all right and there aren't any more guns in the valley.
Şimdi eve git ve ona herşeyin yolunda olduğunu ve ovada artık silahların olmayacağını söyle.
It's perfectly all right if your mother explained it to them.
Annen onlara açıkladıysa tamamdır.
You're your mother's daughter, all right!
Aynen annenin kızısın!
- Mother. I don't suppose you remember your UncleJervis, but that's perfectly all right. - He doesn't remember you either.
Linda, amcanı tanıyacağını sanmıyorum, zaten o da seni tanımıyor.
All right. Give that to your mother... and here's a little gimmick for you.
Pekala.Bunu annene ver ve şu küçük hediyeni al.
I guess your mother was right.
Annen haklıymış.
Eat this to show your mother that it's all right.
Yemeklerde zehir olmadığını yiyip annene göstereceksin. O da yemek zorunda.
- Your mother's right.
Sen ne yapıyorsun hala bir kahveyi hazırlayamadın mı?
Your mother's right.
Bence annen kesinlikle haklı.
Your mother's right.
Evet.
Your mother was right :
Ripeux, anneniz haklıymış.
Where's your black hat and broom, and how come you're out when it isn't even Halloween? - Mother was right, you're prejudiced.
Pekala, eğer cadıysan siyah şapkan ve süpürgen nerde ve cadılar bayramı olmadığı halde neden ortalıktasın?
Your mother's name is Du Yunniang, right?
Annenin adı Du Yunniang, değil mi?
Look, it's all right with me if your mother wants to buy me for you.
Bak. Annen beni sana ısmarlamak istiyorsa benim için mesele yok.
Your mother's right, Dorothy.
Annen haklı, Dorothy.
It's all right. Your mother lives in India and owned a hotel.
Annen Hindistanda yaşıyor ve bir oteli var.
Your mother sometimes does the wrong thing for the right reason.
Bazen annen yanlış davranıyor ama çıkış sebebi doğru.
- That's right, your mother's returning.
— Evet, annen eve dönüyor.
That's right, your mother.
Doğru ya, annen.
Your mother's right!
Annen haklı!
That's right. The whole world is-is sane... - and it's only your mother that's crazy.
Evet, bütün dünya akıIIı... ama bir tek annen deli sanıyorsun.
Lately, all we do is fight. Maybe your mother's right.
Son günlerde kavga etmekten başka bir şey yapmaz olduk.
She's with your mother, right?
Annenleydi, değil mi?
Yes, that's a good time, the right time to visit your mother.
Evet, anneni görmek, ziyaret etmek için iyi bir zaman.
Yes. Your mother's right.
Evet, annen haklı.
Maybe Maques was right. Your mother's condition was precipitated by a traumatic event.
Ki bu bana, Maques'in annenin durumunun travmatik bir olay tarafından tetiklendiğini söylerken haklı olduğunu hissettiriyor.
Your mother's right. You have a real temper!
Annen haklıymış, çok kötü huyun var.
Your mother's right.
Annen haklı.
All right, kids. Where's your mother's necklace?
Pekala çocuklar, annenizin kolyesi nerede?
Your mother's right.
Annem haklı. Götür onu.
If you can't tell your father, then I'm telling your mother... she's gotta go home right now'cause I can't take this anymore.
Eğer babana söyliyemediysen, ben annene söylüyorum.. Artık evine dönmeli çünkü ben dayanamıyorum.
I think your mother's right, Arrietty.
Sanırım annen haklı, Arrietty.
Girls, I just want you to know your mother and I realize it's not easy moving to a whole new town especially for you, Daria, right?
Kızlar şunu bilmenizi isterim ki anneniz ve ben yeni bir şehre taşınmanın çok zor olduğunun farkındayız. Özellikle de senin için Daria değil mi?
Your mother's right, Bart.
Annen haklı, Bart.
Right, shall we review your mother's list?
Tamam, annenin listesini gözden geçirelim mi?
Your mother's still there, isn't she? All right, all right!
Annen hala orada değil mi?
Your mother's right, kiddo.
Annen haklı, evlat.
Give me the poniard. Your mother's hand shall right your mother's wrong.
Ver şu bıçağı da anneniz şu rezil kadına hak ettiği cezayı versin.
This is a dreadful crime, I know, and you have every right to be upset. But I wonder if you're not letting yourself get a shade more personal because of your mother's involvement?
Korkunç bir olay, ben de farkındayım ve üzülmek hakkın ama annen de olaya dâhil olduğu için bir miktar daha fazla kişisel alıp almadığını merak ediyorum.
And you know what, Spence? I hope the supe is ringing your mother's bell right now!
Biliyor musun Spence, umarım bina görevlisi şu anda annenin zilini çalıyordur.
I take no pleasure in the fact that I was right about your mother.
Annen hakkında yanılmamış olmaktan zevk duymuyorum.
Your mother was right about you.
Annen, hakkında yanılmamış.
Whatever your mother said, when it's right, you don't always know.
Senin için doğru olan şeyi her zaman anlayamayabilirsin.
So your mother is Lieutenant Jane Gribbs from Traffic. - Is that right?
Annen Trafik'ten başkomiser yardımcısı Jane Gribbs öyle mi?
All right, Ray, take them over to your mother's and she can babysit all of you.
Tamam Ray, onları annene götür de kadın hepinize baksın.
"Fine" might be all right in your mother's salon, but you're gonna have to do better than that if you're to colour for me.
"İyi", annenin salonunda yeterli olabilir fakat benim için boyayacaksan, bundan daha iyisini yapmalısın.
Your mother's got a right to move on with her life
Annenin kendi yaşamına devam etmeye hakkı var.
I mean, she's your mother, right?
Yani, o senin annen, değil mi?
But, since it appears inevitable, I recommend that you... go hunt Banky down and get your mother fucking movie check... as you succinctly put it, because that's what's important, right?
Ama filmin yapılması kaçınılmaz gibi göründüğüne göre ben size gidip Banky'i bulmanızı ve sizin de düşündüğünüz gibi Tanrı'nın belası film çekinizi almanızı öneririm. Çünkü önemli olan bu değil mi?
Right here is where the angel is supposed to show up... and tell you not to pull your dick out, but we bitch-slapped that mother fucker and sent him packing... so it's smooth sailing.
Burada iyilik meleğinin durması gerekiyordu. Sana aletini çıkarmamanı söyleyecekti. Ama o anasını düzdüğümün çocuğunu tokatlayı p paket yaptım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]