English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / Your phone's ringing

Your phone's ringing tradutor Turco

99 parallel translation
Your phone's ringing.
Telefonun çalıyor.
- Your phone's ringing.
Telefon çalıyor.
Oh, Miss Scott, your phone's been ringing and ringing.
Oh, Bayan Scott, telefonunuz çalıyor da çalıyor.
Your phone's ringing.
Telefonunuz caliyor.
- Coach, your phone's ringing.
- Koç, telefon çalıyor.
[Phone ringing] Sorry to hear that it's... Cold enough out there to freeze your winnebago.
Dışarıda karavanı donduracak kadar soğuk olduğunu duymak çok üzücü.
Your cellular phone's been ringing off the hook.
Telefonun sürekli çalıyor.
Your phone's ringing.
Telefonunuz çalıyor.
Your cell phone's ringing.
- Cep telefonun çalıyor.
[Cell phone ringing] Eddie, that's your phone.
Eddie, senin telefonun.
Your phone's ringing
Telefonun çalıyor.
Tae-sung, your phone's ringing...
Tae-sung, telefonun çalıyor.
I think your phone's ringing!
Sanırım telefonun çalıyor!
- You can take your own time... Your phone, Thakur... your phone's ringing
senin tefonun çalıyor yanlış numara.
Mei-feng, your phone's ringing!
Mei-feng, telefonun çalıyor!
Just like when your phone's ringing while you're sleeping and you dream about answering it.
Aynı, sen uyurken telefonun çaldığında ruyanda telefona cevap veriyorsun.
I think your phone's ringing.
Sanırım telefonun çalıyor.
Drama, your phone's ringing.
- Drama, telefonun çalıyor.
I shouldn't have done it, but your phone kept on ringing this morning, and I knew this call was important, so I answered it.
Yanlış olduğunu biliyorum ama sabah telefonun çalıyordu önemli olduğunu bildiğimden cevap verdim.
Dad, your phone's ringing.
Baba, telefonun çalıyor.
That's your phone ringing.
Bu senin çalan telefonun.
Honey, your phone's ringing.
Tatlım, telefonun çalıyor.
Your phone. lt's ringing.
Telefonun çalıyor.
- Your phone's ringing.
- Telefonun çalıyor.
Tom, your phone's ringing.
Tom, telefonun çalıyor.
Your phone's ringing, Mr Police Officer
Telefonunuz çalıyor Bay Polis Memuru.
You shouldn't worry your pretty head about it. - ( PHONE RINGING )
Bunun için o güzel kafanı yormamalısın.
I'm sure that your phone's ringing off the hook with major-league offers.
Eminim ki, şu susmayan telefonun sana kancayı takmış süper lig teklifleridir.
I think your phone's ringing. What?
- Sanırım telefonunuz çalıyor.
Your phone's ringing.
- Ne? - Telefonunuz çalıyor.
Yes, sir, your phone- - it's ringing! Oh, yeah.
Evet, bayım, telefonunuz çalıyor.
- your phone's ringing.
-... telefonun çalıyor.
Hey, your phone's ringing.
Telefonun çalıyor.
Your phone isn't ringing... it's your... ears that are ringing!
O çalan telefon zili değil de kulak çınlaman olabilir!
Your phone's ringing.
Telefonunun zili?
Your phone's ringing, Hans.
Telefonun çalıyor, Hans.
Instead of making a hasty decision, first, your phone's ringing.
Bu kadar çabuk karar vermek yerine. İlk önce telefonunuzu açın.
Tried ringing you, but your phone's down.
Aramaya çalıştım ama telefonlar çalışmıyor.
Careful, B. Your boss's phone is ringing off the hook.
Dikkatli ol, B.
Your, uh, your phone's ringing.
Telefonun çalıyor.
Your phone's ringing?
Telefonun çalıyor?
Mel, hey, I'm sorry to bother you, but your phone's been ringing off the hook.
Mel, kusura bakma bölüyorum ama telefonun deli gibi çalıyordu.
'When the phone won't stop ringing you can be choosy,'but when it's not ringing,'then... it's at times like this when you find out who your friends are, and you call in a few favours.
"Telefonun susmak bilmediği zamanlar çok güzel, istediğini seçersin ama telefonun çalmadığı zaman gerçek dostlarını öğreniyorsun. Ve bir kaç iyilik istiyorsun."
You made a mistake, fair enough, and now you pay for it so you'd better start answering your phone when it's me ringing.
Bir hata yaptın, olabilir ; ama şimdi bedelini ödeme zamanı o yüzden ben aradığımda telefonunu hemen açsan iyi edersin.
Honey, your phone's ringing.
- Tatlım, telefonun çalıyor.
Hey, your phone's ringing.
Telefon çalıyor.
Your cell phone's ringing.
Telefonun çalıyor.
Tyoma, there's a phone ringing in your backpack.
Tyoma, sırt çantanda çalan bir telefon var.
Your phone's ringing.
- Özür dilerim.
Your phone's ringing, madam.
Telefonunuz çalıyor, bayan.
Your phone's ringing.
Telefonunun çalıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]