English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ О ] / Он такой красавчик

Он такой красавчик tradutor Turco

46 parallel translation
Он такой красавчик. На одной из них он играет со своей пиписькой.
Çok tatlı, hatta bir tane aletiyle oynarken var.
- Он такой красавчик, самый красивый ребенок из тех, что я видел.
- Şimdiye kadar gördüğüm en güzel bebek.
- Но он такой красавчик, правда?
fakat o gerçekten yakışıklı, değil mi?
Это из-за того, что он такой красавчик?
Bütün olay onun ne kadar yakışıklığı olduğuyla mı alakalı? Mutlu olman gerekirdi ve tabii rahatlamış.
Он такой красавчик!
Rüya gibi!
Он такой красавчик.
Bu adam acayip yakışıklı.
О, он такой красавчик!
Çok şirin!
Твоего сына. Он такой красавчик.
Oğlunun... yakışıklı bir çocuk.
- И он такой красавчик в своем костюмчике.
Üniformasıyla çok yakışıklı oluyor.
Я не знаю, он такой красавчик.
Bilmiyorum. İyi birine benziyor. Evet, o olmaz.
Ты не говорила, что он такой красавчик.
Bu kadar yakışıklı olduğundan hiç söz etmemiştin.
Тогда он был совсем щенком. Но теперь он такой красавчик!
İnanılmaz olacak.
Он такой красавчик.
Çok yakışıklı bir çocuk.
Он такой красавчик, что ему простительно.
Eğer çok seksiysen işinde iyi olmak zorunda değilsin.
Он такой красавчик, и все хотят увидеть ее счастливой, хоть она и страшненькая. Это лучший момент.
Çocuk çok seksi, Molly o kadar seksi olmasa da herkes onun mutlu olduğunu görmek istiyor.
... и он такой красавчик.
Çok yakışıklı.
Почему, потому что он такой красавчик или потому что был такой тупой?
Çok yakışıklı olduğu için mi yoksa budala olduğu için mi?
Он такой красавчик.
- Çok yakışıklıymış.
Он такой красавчик.
Çok yakışıklı.
Он такой красавчик.
Çok yakışıklıymış.
Он такой красавчик.
- Çok yakışıklı.
Он такой красавчик.
Çok sevimli.
Я имею в виду, я всегда знал что он крут, но кто мог подумать, что он такой красавчик?
Yani, haşin olduğunu hep biliyordum ama böylesine sakin olabileceğini kim düşünürdü?
Он такой красавчик.
- Eminim. Oğlum çok yakışıklı.
Он такой красавчик...
Çok yakışıklı bir erkek. Sana o kadarını söyleyeyim.
О, да, он такой красавчик.
- Evet, tam mıncırmalık.
Он такой красавчик.
Ne kadar da yakışıklı.
Я знаю, что там происходит и я знаю, что он там такой красавчик, как никогда.
Filmin konusunu biliyorum ve onun da filmdeki en tatlı şey olduğunun farkındayım.
Не такой уж он и красавчик!
İnsan şahsiyete âşık olur, bedene değil.
Он такой... - Красавчик?
- Yakışıklı mı?
Кимми увидела парня в торговом центре, он был такой красавчик, он купил нам газировки, и мы потеряли счёт времени.
Kimmy alışveriş merkezinde yakışıklı bir çocuk gördü. Bize Slurpee ısmarladı ve zaman nasıl geçti anlamadık.
Красавчик, он был. Именно такой.
Her şey çok güzeldi, çok kibardı.
Он там не такой красавчик.
Stefan bakma konusunda oldukça kötüdür.
Понимаешь? А тут приходит ко мне этот красавчик и он такой милый, совершеннолетний.
En sonunda, bu iyi görünüşlü çocuk geldi ve bana karşı iyiydi, anladın mı?
Не такой уж он и красавчик.
O kadar da yakışıklı değil.
Не такой уж он и красавчик.
Yani, o kadar da yakışıklı değil.
Он такой красавчик?
Sizin neyiniz var millet?
Он на самом деле такой же красавчик, как на фото?
Gerçekten o resimdeki kadar yakışıklı mı?
Ким Чжу Вон, главный герой "Таинственного Сада", такой красавчик, но он даже лучше, по-моему.
Secret Garden'daki Kim Joo Won'dan daha yakışıklı bence.
- Это Токко Чжин? - И правда он. - Такой красавчик.
Bence o.
Он такой широкоплечий, супер-красавчик, из таких, которые могут построить хижину только чтобы в ней мы кувыркались на медвежьей шкуре.
Geniş omuzlu, aşırı yakışıklı. Tam ahşap kulübe yaptırıp ayı postlarında yuvarlanılası bir erkek.
Он всё такой же красавчик?
- Başa çıkabiliyor mu?
Не такой уж он красавчик.
O kadar da tatlı değilmiş.
Он был такой красавчик.
Mmmmmmm. Çok tatlıydı.
Он думает, что он красавчик, просто потому что он такой очаровательный.
Tüm gözler onda diye kendini çok yakışlı sanıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]