Пару часов tradutor Turco

Пару часов назад она угрожала, что изобьет меня до потери чувств.

İki saat önce beni bayıltana kadar dövmekle tehdit etmişti.

Еще есть пару часов до темноты.

Hala birkaç aydınlık saatimiz var. Hadi gidelim.

Выброшенная пару часов назад.

Son iki saat içinde bırakılmış diyebilirim.

Было это за пару часов до публикации. я сильно рискую.

Ona hikayemi kimin anlattığını söylemedi....... bu arama daha haberin yayınlanmasından saatler önceydi ve bana dedi ki bu hikayeyi The Nation'da yayınlarsam "Çok büyük tehlikeye" girermişim.

Вы пропустили все сирены, а ведь за последние пару часов Бойд убил трех человек.

Esas olayları kaçırmışsınız, çünkü Boyd son birkaç saate 3 kişiyi öldürdü.

В моих руках заявление о восстановлении на посту, подписанное президентом Грантом пару часов назад.

Şu anda elimde Başkan Grant'in birkaç saat önce imzaladığı göreve iade mektubunun bir kopyası duruyor.

Как ты знаешь, через пару часов после ареста Денниса Флинна Младшего его зарезали по дороге к автобусу

Bildiğin gibi Dennis Flynn Jr. tutuklandıktan birkaç saat sonra otobüse götürülürken bıçaklandı.

Я подождал пару часов, прежде чем сказать вам, если состояние вдруг переменится, но пока всё хорошо.

Durumunun kötüleşme ihtimaline karşı birkaç saat bekledim ; ama şimdilik iyi görünüyor.

Они были мертвы всего пару часов до обнаружения.

Bulunmalarından birkaç saat önce öldükleri yazıyor.

Ваш отец сказал, что будет здесь через пару часов.

Babanız, birkaç saat içinde burada olacağını söyledi.

Она пару часов репетировала на сцене.

Birkaç saat önce sahnede prova yapıyormuş.

За пару часов до ее смерти.

- Ölmeden birkaç saat önce.

Я вернусь через пару часов.

Birkaç saate dönerim.

Ты проспишь пару часов и очнешься в Таллахасси с легкой головной болью, чувствуя себя униженным и озлобленным.

Birkaç saat uyuyup Tallahassee'de hafif bir baş ağrısıyla uyanacak ve kendini aşağılanmış hissedip öfkeleneceksin.

Просто хочу напомнить, что через некоторое время мне нужно попасть на встречу, но я вернусь через пару часов.

Sadece hatırlatıyorum, bir randevum var. Ama bir kaç saat içinde geri döneceğim.

Через пару часов.

Birkaç saat içinde.

Бомж нашел ее пару часов назад

Birkaç saat önce buraya uğrayan biri bulmuş.

Они могут приходить сюда и снова быть детьми, даже если это всего на пару часов.

Buraya gelip yeniden çocuk olabilirler birkaç saatliğine de olsa.

Так сложно выделить нам пару часов своего времени?

Bize bir kaç saat olsun veremez misin?

Приходи через пару часов.

Bir kaç saat sonra gel.

Ну, я не думаю, что успею соскучиться по всему этому за пару часов.

Birkaç saatliğine vermemin bir sakıncası olmaz herhâlde.

До работы мне оставалось пару часов, и я встретил очень красивую русскую балерину в интернет-кафе.

İki doğum arasında bir saat vaktim vardı. Bir internet kafede çekici bir Rus balerin kızla tanıştım.

Я за пару часов заработал больше, чем ты за целый день в шахте.

Madenin altında bütün gün senden bir kaç saat daha fazla kazandım.

Только он там появится только через пару часов.

Birkaç saat sonra gelir ama.

Пару часов назад.

- Birkaç saat önce.

Давай ему пузырек с кровью каждые пару часов так он не иссохнет.

Ona, her birkaç saatte bir küçük şişe kan ver böylece kanı kurumaz.

Только я хотел взять на него ордер и пару часов спустя, меня арестовывают, мой пистолет куда-то пропадает.

Arama emrini almaya çalıştım. Birkaç saat sonra tutuklandım, silahım kayboldu.

Ему осталось максимум пару часов.

En çok birkaç saati var.

Пару часов назад.

Birkaç saattir.

Я не собирался жаловаться, но я ждал тебя с этими простынями еще пару часов назад.

Şikayet etmiycektim ama o çarşafları saatlerdir bekliyorum.

Только ради Бога, дай мне пару часов, чтобы войти в курс дела.

- Hayır, yaşamıyorum. Yaşamıyorum. Bana bir iki saat ver de kendime geleyim, Tanrı aşkına.

Ты сможешь сегодня пару часов присмотреть за детьми?

Bugün birkaç saatliğine çocuklara bakabilir misin?

Я отлучусь на пару часов, ведите себя хорошо, или мамочка очень расстроится.

Birkaç saatliğine dışarı çıkıyorum yani uslu durun yoksa anneniz çok üzülür tamam mı?

Я видел ее пару часов назад.

Birkaç saat önce gördüm onu.

Доктор Альдус Лики будет здесь через пару часов.

Dr. Aldous Leekie birkaç saat içinde burada olacak.

Жаль, тебя здесь пару часов назад не было, Бойд.

Birkaç saat önce burada olmadığın için üzgünüm, Boyd.

Он сказал, что его не будет пару часов.

Yalnızca birkaç saatliğine dışarı çıkacaktı.

Я возможно смогу сохранить тебе пару часов работы.

Size birkaç saat kazandırabilirim belki.

Мне нужно уйти на пару часов.

Bir kaç saat dışarıda olacağım...

Так, вы просто расстроены, потому что мы здесь уже пару часов и ничего не нашли.

Tamam, canın sıkkın çünkü birkaç saattir buradayız ve hiçbirşey bulamadık.

Через пару часов его кожа обесцветится, и...

Birkaç saat içinde teni rengini kaybedecek ve -

Будут дома через пару часов.

Birkaç saate evde olurlar.

Мы можем подождать пару часов.

Birkaç saat bekleyebiliriz.

Она исчезает на пару часов каждый день.

Her gün bir kaç saat ortadan kayboluyor.

На пару минут? Нет. На пару часов?

İki dakikalığınaysa olmaz, iki saatliğineyse olur.

Если я скажу, что терпеть не могу белых , они могут и последить за ним пару часов

Irkçı beyazlardan nefret ettiğimi söylersem eminim birkaç saat çocuğa bakarlar.

Пару часов назад.

Birkaç saattir. - Harbi mi?

Он заходил пару назад часов вместе со своей подружкой.

Birkaç saat önce o da, karısı da buradaydı.

Давайте встретимся через пару часов. — Пару часов?

- Birkaç saat sonra mi?

Смылся пару часов назад.

Miles nerede?

Он будет тут через пару часов.

Birkaç saat içinde burada olur.