English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ П ] / Предупреждать надо

Предупреждать надо tradutor Turco

42 parallel translation
Предупреждать надо.
Baştan söyleyebilirdin.
Предупреждать надо!
Yanında uyarı olmalı.
Предупреждать надо!
Sıcak! Uyarsana.
- Предупреждать надо.
- Uyarmayı neden denemedin?
Предупреждать надо, когда уходишь!
Nereye gittiğini bize söylemeliydin.
Предупреждать надо.
Kimseye söylemediysen önemli.
- Предупреждать надо было.
- Söylemesi gerekirdi.
Важная вещь заключается в том, что если ты собираешься кого-то пригласить, то нас предупреждать надо.
Buradaki önemli nokta, eğer bir arkadaşın gelecekse, ikimizden birine haber ver.
- Не знаю. Предупреждать надо! Что мне теперь делать?
Bana dün söylemeliydin şimdi ne yapacağım ben?
А знаешь что... предупреждать надо.
Bir dahaki sefere uyarırsan iyi olur. Git.
Предупреждать надо, чтобы я не вывалился из этой долбанной машины!
Direksiyonu kırmadan haber ver de arabadan uçmayayım!
Предупреждать надо.
Baştan söylemeliydin.
Предупреждать надо. - У неё такая задница.
Eve böyle bir parça getireceğini söylememiştin.
Предупреждать надо, сволочь.
Beni uyarmalıydın.
Предупреждать надо!
İnsan konuşmadan önce uyarır!
Предупреждать надо.
İnsanlarla böyle konuşmamalısın.
Курт, предупреждать надо.
Kurt, bundan bahsetmeliydin.
Предупреждать надо раньше.
- Bana çok önceden haber vermedin.
- Господи, Бабетт, предупреждать надо!
- Babette, lütfen bizi uyar!
Предупреждать надо.
Bir dahakine uyarırsın, olur mu?
- Предупреждать надо раньше.
- Kısa süre önce.
Господи боже, предупреждать надо, когда ночной горшок опустошаешь.
Lazımlıklarınızı boşaltmadan önce insanlara haber veriyorsunuzdur umarım.
Когда уезжаешь надо предупреждать.
Neden ayrıldığını anlayamadım..
Надо было предупреждать раньше, мистер Спок.
- Beni daha önceden uyarmalıydın.
Я не знал, что о приглашении на ужин надо предупреждать.
Yemek daveti için uyarmam gerektiğini bilmiyordum.
Надо было предупреждать, что у вас шесть чемоданов.
Çantalarını taşımayı önerdim, ama ama 6 uçuştan bahsetmedin!
Вы знаете, тех кто их покупает надо предупреждать...
Bilirsin, onlar uyarıyla gelirler...
Надо предупреждать, что лифта нет.
İnsanlara asansör olmadığını söylemelisiniz.
Надо предупреждать, я не знал, что вам нужны шторы.
- Perde istediğinizi bana söyleseydiniz... - Ben bir şey istemiyordum ki!
Да? Послушай, о таких вещах надо предупреждать, Мэри.
Biriyle ilk kez çıktığında, belirtmen gereken bazı şeyler vardır Mary.
А надо предупреждать о таких вещах?
- Kayıt dışı diye söylemek zorunda mıyım?
Марлин, предупреждать же надо, прежде чем сваливаться, как снег на голову.
Marlene, böyle aramıza dalmadan önce gerçekten bir seslenmen gerek.
- Кому надо было звонить и предупреждать тебя?
- Kim seni uyarmak için aramış olabilir ki? - Bilmiyorum.
Если предупреждать, надо защищать, а у нас нет ресурсов.
Uyarırsak onları korumak zorunda kalırız ve o kadar kaynağımız yok.
Надо предупреждать!
Göğüs vurmadan önce Beni Uyarmalısın.
Надо предупреждать.
Uyarmalısın.
Это круто, что ты меняешь пол, но надо же предупреждать, что ты не пуэрториканец.
Cinsiyet değiştiriyor olmanda sorun yok ama insanları Porto Rikoluyum diye kandırmamalısın.
- Ну раньше надо было предупреждать!
Bunu hiç söylemediniz. Daha önce söylemeniz gerekirdi.
Не надо предупреждать меня каждый раз.
Her seferinde beni uyarmak zorunda değilsin.
Надо предупреждать меня должным образом о подобных событиях.
Önemli bir şeyse daha dikkatli olmak gerekir.
Хорошего дворецкого не надо предупреждать.
İyi bir kâhyaya bunu söylemeye gerek yoktur.
Предупреждать надо.
- Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]