Реальное tradutor Turco

Ночью в мертвой тишине офиса было что-то не совсем реальное.

Geceleri ofisteki ölüm sessizliğinde çekici bir yan vardır. Gerçek değil gibidir.

Его система отчасти пляска с бубном, отчасти что-то реальное.

Yarı uyduruk yarı gerçek bir sistem uyguluyor.

Да... это было реальное удовольствие, чувствовать себя всесильным.

Eve... Gerçek bir zevkti, kendimi tamamen güçlü hissetmek.

Но мы должны найти нечто более реальное. За мной.

Hadi daha somut bir şeyler bulmalıyız.

Мы видим реальное событие, имевшее место 13 лет назад?

Şu anda 13 yıl önce olmuş gerçek olayları mı izliyoruz? Evet, Baylar.

Реальное насилие сильно отличается от теории, а, мадам?

Pratikte şiddet teoriden farklı, öyle değil mi?

Вы снимаете многоквартирные дома, а думаете, что снимаете людей. 7 17 00 : 52 : 16,603 - - 00 : 52 : 19,573 Вы даже не начали рассматривать реальное положение.

Konutlari çekiyorsun ve halkin filmini çektiğini soyluyorsun.

Наши мысли, образы, фантазии имеют реальное воплощение.

Düşüncelerimiz, hayallerimiz, fantazilerimiz karmaşık bir fiziksel gerçekliğe sahip.

настоящее "Я", первоначальное "Я" - это нечто измеряемое и исчисляемое реальное и осязаемое

gerçek, ölçülebilir, somut bir şey... elle tutulabilir, insani şekle sahip bir şey.

Я девушка, которая не подгоняет мечты под их реальное воплощение

Ben bir kızım ve toplumun gerçekleri ile benim rüyalarım örtüşmüyor.

Спок, эти ваши кадеты смогут ли они выдержать реальное давление?

- Spock, öğrencilerin gerçek görevin sorumluluğuna hazırlar mı?

Реальное граффити на поездах медленно отмирает и именно это займёт его место.

Metrolara yapılan gerçek graffitiler yavaşça ölüyor, ve bu yerdeki gibi.

Я рад, что эта иллюзия скрывает от нее наше реальное положение.

Bir bakıma buna seviniyorum, çünkü bu hayal onu kaderimizden uzak tutuyor.

- Вот! "Реальное лицо Бурусократии".

- Buro demokrasisinin gerçek yüzü.

Ќадо делать что-то реальное!

Onu değerli kılacak bir şeyler yapmalısın.

- Я, к примеру, считаю, что видео-образ обладает большей мощью и пользой, чем реальное событие.

- Şey, yani, bana göre, demek istediğim... gerçek bir olaya kıyasla... bir video görünütüsü çok daha güçlü ve kullanışlıdır.

Мой отец никогда не дарил мне что-нибудь реальное.

Babam bana gerçek bir şey hiç vermedi.

Показать им что-то реальное.

Görebilecekleri... dokunabilecekleri bir şey. Hayali olmayan bir şey.

... временах, когда можно было верить во что-то реальное.

Gerçekten var olan bir şeye inancın olduğu zamanlarda. Şu taşlara bir bak.

Твое реальное имя? - У меня много имен.

- Hayır, değişik isimler kullanırım ben.

Как реальное, тайное,

Adının düşüncesine Tarifsiz

Тайно-реальное,

Tarifi tarifsiz

Это не реальное?

- Bu gerçek değil mi?

Как ты определяешь реальное?

"Gerçeği" nasıl tanımlarsın, Neo?

Я полагаю, это что-то реальное, на границе с верой.

Sanırım gerçeğin hayal ürünüyle bulanıklaşması konusunda söylenecek bir şeyler var.

Есть одна странная теория, поддерживаемая некоторыми специалистами по фольклору, что некоторые локальные предания имеют вполне реальное прошлое.

Birkaç halkbilimci tarafından öne sürülen uç bir teori mevcut. Bölgesel bazı hikâyelerin aslında gerçeklere yani öncesinde olan gerçeklere dayanarak çıktığını savunuyorlar.

Фильмы превращают моё реальное прошлое в вымысел.

Görüntüler, gerçek geçmişimi kurguya dönüştürüyor.

Все наши предварительные сканирования показали, что окружение - реальное.

İlk taramalarımızın tamamı çevredeki herşeyin gerçek olduğunu gösteriyordu.

Знаешь Хайд, сначала я подумал, что твой отец реальное отребье, но потом я понял, какая тонкая линия отделяет отребье от Лучшего Отца Года!

Hyde, ilk başlarda babanın pis herifin teki olduğunu düşünüyordum. Fakat sonra pislik herifin teki ile Yılın Babası arasında ince bir çizgi olduğunu fark ettim.

Вот кое-что реальное.

Alın size gerçekçi bir şey.

Кто станет отменять реальное свидание, чтобы пойти на ненастоящий мальчишник?

- Anlıyorum, kim sahte bir parti için gerçek bir randevuyu iptal eder ki?

Ты понимаешь, это не реальное шоу.

- Anlamalısın, bu gerçek bir dizi değil.

- Это не реальное шоу.

- Gerçek bir dizi değil.

- Это не реальное шоу?

- Bu dizi gerçek değil mi yani?

- Нет, это не реальное шоу.

- Hayır, gerçek bir dizi değil.

Если это не реальное шоу, тогда почему Вы говорите мне что мне делать?

Eğer gerçek bir dizi değilse, neden bana yapmam gerekenleri söylüyorsun?

Нам придётся скинуть их в реальное время.

Onları gerçek zaman getirmemiz gerekiyor

Давайте вернёмся в реальное время.

Gerçek zamana geçelim.

А ты полагаешь что это не реальное?

Sence bu öyle değil mi?

Единственное реальное доказательство оргазма.

Bir orgazmın tek gerçek kanıtı.

А если мы найдем нужный наряд для сегодняшнего вечера, может быть появится реальное действующее чувство.

Eğer bu gece için doğru kıyafeti bulursak belki o duyguları harekete de geçiririz.

Им необходимо нечто. Что-то реальное.

Somut bir şey.

Реальное кино.

Gerçekçi sinema.

Что-то реальное.

Hiç bir yere, gerçekten.

Но, это реальное скрывающее дзюцу?

Gerçekten de gölgeleme ninjutsun bu mu?

Эльсинор - реальное.

Elsinore : gerçek.

Реальное - недостоверность.

Gerçek : belirsizlik.

У нас в руках реальное дерьмо... недвижимость... которую можно потрогать.

Her şeye sahibiz. Gayrimenkuller. Hayalimize ulaştık.

В смысле, реальное имя будет Джонни, но мы будет звать его Июньский жук.

Gerçek adı Johnny olacak ama biz ona Junebug diyeceğiz.

я грубый чувак, но € реальное дело.

Kabayım ama olay benim.

Хрен его знает, но реальное.

HOLLENBECK CAMAŞlRHANESİ