Ama bu olamaz tradutor Inglês
502 parallel translation
Ama bu olamaz!
But that's impossible!
Ama bu olamaz, öyle değil mi?
That isn't very likely, is it?
- Ama bu olamaz!
- But that's impossible!
Ama bu olamaz...
But I just can't -
Cin, mahlukatı her kılığa sokabilir. Kuş olur uçar, yılan olur kaçar ama bu olamaz.
Demons can disguise it, as a bird or a snake, but not that.
Ama bu olamaz.
But it cannot be.
Ama bu olamaz.
Well, you can't.
Ama bu olamaz... Gitmedin...
But it can't be- - You didn't go- -
- Ama bu olamaz, Joseph.
Surely that cannot happen, Joseph.
Ama bu olamaz, yumurta, yani.
But it couldn't have been an egg, I mean, there aren't any eggs-
Bu Amerika için çok normal olabilir, efendim. Ama bizim için asla söz konusu olamaz.
Ah, that may be all very well for America, sir, but it would never do with us.
Ama bu işin sonu olamaz, o yüzden fazla kapılmamalıyım.
But it can't get anywhere so it's like living on that stuff.
- Ama bu asla olamaz.
Why don't you give me one chance, Georgette?
Bu olamaz ama değil mi?
It can't be, can it?
İhtiyacı olan insanlar, daha iyi yaşama olanaklarına kavuşursa sevinirim ama işimin amacı, gerekçesi ya da ödülü bu olamaz.
I'll be glad if men who need it find a better manner of living in a house I build but that's not the motive of my work, nor my reason, nor my reward.
Hayır! Hiçbir şey yapmadık ama bu suç olamaz.
We didn't do anything, but there was no crime!
Emin değilim ama Tanrı bu insanları boşuna yolumuza çıkarmış olamaz.
I ain't so sure but what the Lord didn't put these folks in our path for a reason.
Ama elbetteki bu söz konusu bile olamaz.
But that's out of the question, of course.
Ama asıl konu şu : Bu karmaşık sistem içinde başka türlü olamaz.
But the thing is, inside that complex system, it's impossible.
Domuz gibi sarhoştun ama bu bir mazeret olamaz.
I know you were drunk as a pig, but that's no excuse.
Ama Profesör, canavar ülkemizi tahrip ederken.. ... hiç bir şey yapmamak için bir sebep olamaz bu.
But, Professor, that's no reason to do nothing while this monster ravages our country.
Ama benimle evlenmenin nedeni bu olamaz.
But that ain't the reason why you married me.
Ama hepsi bu kadar olamaz.
It isn't finished.
Bu gece Roma'dan çık, ama uğurlama töreni söz konusu olamaz.
March out of Rome tonight, but the city tribute is impossible.
Ama bu suçlamanın temeli olamaz.
But this couldn't be the basis of any charge.
Hem de kötü bir ressam, ama bu nedenle sorumsuz davranıyor olamaz.
- Yes, and a very bad one. Still, that doesn't make her completely irresponsible.
O kadar da kötü olamaz. Haydi ama, seni gericiden kaldırıp bu konu üzerinde duracağız.
Now, it's not that bad.
Ama formaliteler var. Dünya bu kadar iğrenç bir yer olamaz.
But there are formalities, world cant be mess,
Doğru olamaz bu. Ama göğsümde öyle büyük bir arzuyla atıyor ki.
This can't be right... and yet, within my breast beats such desire.
Ama olamaz. Bu bölgede olmamalı.
But it couldn't be, not in this area.
Ama bu Gotik bir hikaye olamaz, çünkü 2. Dünya Savaşı sırasındaydı.
But this cannot be a Gothic tale, because it was the Second World War.
Üzgünüm ama, bu söz konusu bile olamaz.
Sorry, but that's out of the question.
Ama bu doğru olamaz!
Am I right?
Ama bu birkaç molekülden başka bir şey olamaz.
Yeah. But these can't be more than a few molecules in depth.
Aslında, eğer kızımla evlenirsen.... gerçekten bir aile olabiliriz gerçekten güzel olurdu ama... şey... bu olamaz
In fact, we could be family, if only you marry Xue Niang, then we can be family. That... can't be.
Ama bir kere yemin ettim. New York, Hudson'daki hanimefendilik okuluna gitmemi engelleyeceklerini sanıyorlarsa, çok aldanıyorlar. Bu konuda hiç kimse bana engel olamaz.
I have sworn to go to Miss Hunter's College on the Hudson River, New York, for young ladies of good family.
Üzgünüm ama, bu doğru olamaz. Ben hastalarımı birlikte bekletmem.
I'm sorry to contradict you, but I never have my patients wait together.
Bu sırtındaki deliğe mazeret olamaz ama bu işi hakkıyla yapacağız.
That don't excuse that hole in his back but we're gonna do things right.
Ama bu senin araban olamaz.
But that can't be your car.
Ama olaylara değinmek kaydedilemez bir şeydir,... kimse bu kadar titiz olamaz.
But when dealing with events that can't be recorded, one cannot be too fussy.
Ama... Bu köprü artık var olamaz.
But that bridge couldn't exist there now.
Ama bu doğru olamaz.
But it can't be true.
Ama Elaina, bu olamaz.
But, Elaina, it can't be.
Ama kabul etmeli ki... parsayı toplamaya sıra gelince... bu yaşlı hastalıklı manyaktan iyisi olamaz.
But it just stands to reason when it came time to cash in your chips this old diseased maniac would be your banker.
Kabul edelim ki onun bebeği olamaz rahmi olmadığından, ki bu kimsenin suçu değil, Romalıların bile. - Ama bebek sahibi olmaya hakkı var. - İyi düşündün, Judith.
Suppose you agree that he can't actually have babies not having a womb, which is nobody's fault, not even the Romans'but he has the right to have babies.
Ama yine de bu, bir hikayeyi kaçırmanızın bahanesi olamaz.
But that's still no excuse for blowing a story.
- Ama o gün demiştiniz ki... Arkadaşı için bu kadar çok şey yapan birinin babası, katil olamaz.
- But that day you had said... the father of a man who did so much for his friend can never be a murderer.
Bu savaş doğru bir şey olamaz... ama sadece benim gibi korkakların bunu söylemeye cesareti vardır.
This war can't be right... but it's only the cowards like me who dare say it.
Ama bu bana mani olamaz.
I am therefore going anyway.
Bak Cody, aptalca konuşuyorsun ama kimse bu kadar aptal olamaz.
Look, Cody, you sound pretty dumb, but nobody's that dumb.
Ve bu beni biraz şaşırttı, ama bu her zaman herkese olamaz.
And it did kind of freak me out a bit, but it can't always happen to every...
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23