Anlıyor musun beni tradutor Inglês

O şeyi, nehrin öbür tarafına geçiremezsin. Şu anda, olmayan dakikalarımızı harcıyoruz, anlıyor musun beni?

We're not getting that thing across the river and every minute we spend trying is a minute we don't have, okay?

Tama-san, anlıyor musun beni?

Tama-san, do you hear me? !

Anlıyor musun beni?

You know what I mean?

Bir şeyler üretmen lazım, anlıyor musun beni?

You gotta get something in production, you know what I mean?

Anlıyor musun beni? Şerefsiz herif!

You understand that?

Ne mal olduğunu biliyorum, Anlıyor musun beni?

I know what you are, you understand me?

Anlıyor musun beni?

You know what I'm saying?

Beni anlıyor musun?

You understand me?

Yaptıklarını telafi etmek için tek bir şansın var, beni anlıyor musun?

You have one chance to put things right, do you understand me?

Beni anlıyor musun?

Do you understand me?

Beni anlıyor musun, Tim?

Do you understand me, Tim?

Beni anlıyor musun?

Do you understand?

Beni anlıyor musun?

You following me?

Bu kızgınlık beni yiyip bitiriyordu, anlıyor musun?

That kind of anger used to eat me up, you know?

Haydi ama, bütün aksiyonu kaçırıyoruz, dostum, beni anlıyor musun?

We're missing all the action out there. Comprende, buddy?

Madalyonun beni koruyacağını söylerdi, anlıyor musun?

It says she keeps me.

Beni anlıyor musun?

- Yeah.

- Beni anlıyor musun?

You understand me?

- bunu söylemedim. çifte vardiyadan yeni çıktım, beni anlıyor musun?

I just got off a double shift, you hear me?

Beni anlıyor musun, yoruldum.

Do you understand me? I'm done.

Beni anlıyor musun?

Do you get what I'm talking about?

- Beni anlıyor musun? - Andrew.

He's a park ranger.

Bilirsin, ben kötü görünüyorum ve kötü hissediyorum ama o beni çılgınca delirtiyor, anlıyor musun?

You know, I-I- - look, I feel bad, but she's- - she's driving me freakin'insane, you know?

Beni anlıyor musun?

You know what I mean?

Ama gidip onu alman gerek, anlıyor musun beni?

You understand me?

- Beni anlıyor musun Lyla?

- No! - You know what I mean?

Birçok kez, beni anlıyor musun?

Too many times, you understand me?

Beni anlıyor musun? Aslını istersen, şu anda biriyle buluşmaya gidiyorum.

I'm going to a meeting right now.

Bir kere daha kendimi kaybedersem beni vurmanı istiyorum. Anlıyor musun?

If I lose it again I want you to take me out.

- Beni anlıyor musun?

Do you understand me?

Sadece bir kopyası olduğumu bilmeme rağmen, beni de tanrıça gibi hissettiriyordu. Anlıyor musun?

And even though I know I'm just a copy, kinda made me feel like a goddess, too, you know?

Beni anlıyor musun, Jack?

Do you understand me, Jack?

Beni anlıyor musun, evlat?

Do you understand me, son?

Sen beni anlıyor musun?

You understand?

- Beni anlıyor musun?

- You feel me?

Beni anlıyor musun?

Can you understand me?

Beni anlıyor musun Pernille?

Do you understand what I'm saying?

Outliner, burası Sunstrike Kontrol, beni anlıyor musun?

Outliner, this is Sun-Strike control.

Bu şehirde kiminle dalaştığına dikkat etmen gerekiyor. Beni anlıyor musun?

Care to the walk in the street, is he / she understanding each other?

Beni anlıyor musun?

You got to take these pills.

- Beni anlıyor musun?

Do you listen to me?

Beni anlıyor musun, bebek?

You feel me, baby?

Birine gününü göstermişsem, yani öldürmüşsem beni sinirlendirmiştir ya da o gün canım bir şey istemiştir, anlıyor musun?

If I fucked somebody up... you know, I killed them or whatever,'cause they pissed me off, or I just felt the urge that day, you know?

Beni anlıyor musun?

You understand?

Beni anlıyor musun?

You can understand me?

Bu beni kahrediyor anlıyor musun çünkü orada olmak istiyorum.

I want to be there by your side.

- Beni anlıyor musun?

- You understand me?

Aslında beni suçlamandan dolayı biraz gücendim, anlıyor musun?

You know, I am actually offended by your accusization, you understand?

Kingston Gorge'dayım ve biraz parazit var. Beni anlıyor musun?

I'm in Kingston Gorge and I'm getting severe interference.

Beni anlıyor musun?

You hear me?

Anlıyor musun? Canım sıkılıyor. Bütün gün yalnız bırakıyor beni.

I'm bored shitless on my own.