Aşağı yukarı tradutor Inglês

İşler aşağı yukarı eskisi gibi, sanırım.

Uh, well, um, things are pretty much the same, I guess.

Aşağı yukarı iş aynı..

Well, I figure it's pretty much the same skill set.

- Aşağı yukarı.

- Pretty much.

- Aşağı yukarı bir milyon.

Give or take a million.

Yani aşağı yukarı 45 saat içinde New York'tan California'daki bir yerlere gitmeniz gerekiyor.

And that means you have 45 hours or less to get from New York to somewhere in California.

Aşağı yukarı 1,000 İspanyol doları.

1,000 pieces of eight, give or take.

Oraya gelmem aşağı yukarı bir saat kadar sürer.

It should take me about an hour to get there from where I am.

- Aşağı yukarı böyle.

- Pretty much.

Aşağı yukarı 6 metre.

Maybe about 20 feet.

Evet, aşağı yukarı teklifim buydu.

Yeah, that's pretty much exactly what I'm saying.

Bu... şu zamana kadar aşağı yukarı bir şey var.

Well, it's... that's pretty much it so far.

Michael Bay şeyinde yeniden çekim yapıyormuş. - Biz de aşağı yukarı iptal edildiğimiz için...

He's... he's got reshoots on that Michael Bay thing, and since we're pretty much canceled...

Aşağı yukarı bir rakam söyle. Sahi mi?

Just roughly a ballpark figure.

- Yaklaşık yüz bin. Aşağı yukarı.

Almost one hundred thousand, give or take a few.

Aşağı yukarı senin o ayakkabılara satıldığın sıralarda.

Right around the same time you traded in for those shoes.

Aşağı yukarı doğru.

More or less, yes.

Bizim içinde aşağı yukarı durum aynı rap yapmaktan yoruldum sanki artı bundan çok daha fazlasını yapabilirim.

We're pretty much on some same shit, yo. I'm kind of tired of rapping, man. Plus, I got so much more to offer.

- Aşağı yukarı, evet.

Pretty much, yeah.

Aşağı yukarı biliyorsun.

You have the skeletons.

Aşağı yukarı.

Mostly.

Kuzey Amerika'nın Kiowa halkı için hikaye aşağı yukarı şu şekildeydi :

For the Kiowa people of North America, it happened something like this.

Büyük Ayı'daki yıldızların çoğu aşağı yukarı 500 milyon yaşında gençlerdir.

Most of the stars of the Big Dipper are adolescents, roughly half a billion years old.

Aşağı yukarı.

More or less.

Aşağı yukarı 290 km var.

180 Miles, give or take.

Aşağı yukarı tam olarak nerede olduğunu öğrenebileceğiz.

We'll know where you are, plus or minus 2 feet.

Aşağı yukarı 100 yaşında.

He's about 100 years old.

Evet, aşağı yukarı.

Yeah, more or less.

Paldır küldür aşağıya düşecektir, doğruca yukarıdaki cennete.

... she'll fall down, but will go straight to heaven.

Belle aşağı, Belle yukarı.

Belle, Belle!

Yukarı aşağı!

Up-down!

Doğu yakasında bir aşağı bir yukarı uzar.

He stretches up and down the east coast.

O bilardo toplarının sürekli bir aşağı bir yukarı gidişi dikkatimi dağıttı ve üstelik devam ettikçe sahne daha da beter hale geldi.

That was real distracting for me there, the way all those pool balls bounced around like that, and the scene gets even worse as it goes on.

- Aşağı mı, yukarı mı?

- Going up or down?

Eğer yukarıdan vurursa, sen de aşağıdan vur.

If he hits topspin, you hit backspin.

Eğer aşağıdan vurursa, sen de yukarıdan vur.

If he hits backspin, you hit topspin.

Yukarıdan aşağıya inebiliriz.

.. we can go down the duct,

Ama aşağıdan yukarıya çıkamayız, olmaz.

.. but we can't climb back up. No.

Sadece bir aşağı, bir yukarı sallıyorsun.

You're just... you're just knocking'em up and down.

Pablo Amca, Nick şöyle, Nick böyle Nick aşağı, Nick yukarı deyip duruyor.

She's been going : "Tio Pablo. Nick this, Nick that."

Önce aşağı sonra yukarı doğru yüz.

Swim down and out.

Daha da kötüsü, sayı yukarı çıkmıyor daha da aşağıya iniyor.

Even worse, that number is not Going up, it's going down.

Yukarı mı aşağı mı gideceğiz?

Do we go down or up?

Önceden yukarı aşağı yapardım ama artık yapmıyorum.

Well, used to be straight up and down, but not any more.

- Yukarı, aşağı.

- Up, down.

Kaptın işte. - Yukarı, aşağı.

- Up, down.

- Yukarı mı, aşağı mı gidiyoruz?

So we going up or down?

Aşağı inmesi yukarı çıkmasından daha kolay.

It's easier going down than it is coming up.

Yukarıda, aşağıda, mutfakta, bahçede!

Upstairs, downstairs, in the kitchen, in the yard!

Her zaman hor gören bir adam. Yukarıda bir yerlerde bir çeşit yüce gönüllü baba figürü olduğu fikrine kendini adayan insanları aşağıladım.

A man with contempt for, for people who give themselves over to the idea that, that there's some kind of benevolent father figure up there.

Yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya.

Not from the top down, from the bottom up.

İleriki sokaktan yukarı, sağa bir blok aşağı yaptı.

Next street up, down a block to the right.