English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Babamdı

Babamdı tradutor Inglês

730 parallel translation
Babamdır.
That's my daddy.
Bay Fisher babamdı.
Mr. Fisher was... my father.
- Elbette babamdı!
Sure he was my father!
Babamdı.
He was my father.
O benim de babamdı.
He was my father too.
Ateş eden adam babamdı.
And the man shooting was my father.
Evet, benim babamdı.
Yeah. That was my old man.
- Evet. Lord Kilirli babamdır.
My father is Lord Killale.
O benim babamdı.
He was my father.
İlk giden babamdı.
The first to leave was my father.
Beni ayıran babamdı.
It was my papa made me leave.
Barney Quill benim babamdı.
Barney Quill was my father.
Dikkat et, o benim babamdır.
- Yeah, sure! - She doesn't believe it, Dad.
Senden korkmuyordum. Korkan babamdı.
I wasn't afraid of you. lt's my father.
Beş yıl önce bu pencereden atlayan adam benim babamdı!
The man who jumped from that window five years ago was my father!
Kocası da haliyle babamdı.
Naturally, the Hubby was Pop
Geçen akşam almamı istemeyen kişi babamdı.
The other evening, it was my father who didn't want me to take one.
O bir bey değil, benim babamdı.
Thats no gentleman, thats my father.
Başından beri, ölüm Carrell'lere bir katil gibi gelmişti. Ama en şanssızı babamdı.
From the beginning, death has come... to the Carrells like an assassin... but the least fortunate of all was my father.
Hayır dedim çünkü söz konusu benim babamdı.
I said no because it's my father, but because it is true.
Babamdır ve her şeyi bilir.
He's my daddy, he knows.
- Babamdı.
- It was Daddy.
Marcus Aurelius benim babamdı.
Marcus Aurelius was my father.
- Sana zarar vermez o. - Babamdı.
- He wouldn't have harmed you.
Babamdı o diyorum.
- It was Papa. It was Papa.
O babamdı ama kafası uçurulmuştu.
It was my daddy, all right, but his head was shot off.
- Koca Jim benim babamdı.
- Big Jim was my father.
O benim babamdı.
Well, he is my father.
Babam, babamdır.
Father is Father.
O benim babamdı, tanır mıydın onu?
My late father, you know him?
Barın sahibi babamdı, ama Lester onu öldürüp el koydu.
My father owned that saloon and to get it Lester had him killed
Öldürdüğün kişiler benim annem ve babamdı.
The couple you killed was my father and mother.
O benim büyük babamdı.
He was my grandfather.
Polis memuru Kasai benim babamdı.
Detective Kasai was my father.
Benden büyük beklentileri olan babamdı.
Those were my family's expectations.
Lin bey babamdır
Mr. Lin is my father.
Diğerlerini umursamadığımı, sızlayışlarını, tehditlerini önemsemediğimi hatırlıyorum. Yalnızca babamdı önemli olan.
I remember that I didn't care about the suftering of others, their cries, their threats, only that Father should get up.
Umurumda olan tek şey babamdı.
The only thing I ever cared about's my old man.
O benim babamdı.
That was my father.
Ve "Sevgili koca" daha çok babamdır.
And "Beloved husband" would be more like my father.
Ama o benim babamdı.
He's my father after all.
Tian bey benim babamdır
Mr. Tian is my father
O benim babamdır.
He's my father.
Nihayet babamdır, atamdır.
I can't hit him.
Demek istediğim, o benim babamdır.
That it is to him that I owe my birth.
Sonuçta, o benim babamdı.
After all, he was my father.
çünkü benim için, kardeşim... annemdi, babamdı, sevdiğimdi, dostumdu... o benim için herşeydi.
Because to me, my brother... was a mother, a father, my friend...
- O babamdı
He was my father.
Babamdı ne de olsa.
So what?
- Rudy Martin, babamdı.
- Rudy Martin was my father.
- Babamdı.
- My father.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]