Benim için sorun yok tradutor Inglês
540 parallel translation
Benim için sorun yok.
Fine by me.
Benim için sorun yok!
Don't be so familiar! Quite all right with me
Benim için sorun yok. Orada duracak.
I can ; it stays
Benim için sorun yok.
That's no problem for me.
benim için sorun yok Seni biri yakalıyacaktı zaten.
There's nothing eating me! Somebody was bound to collect on you!
Benim için sorun yok aslında.
No, it's not like that.
Benim için sorun yok.
oK with me.
Benim için sorun yok Jack.
That's all right with me, Jack.
Dita'nın ruhunu temizlemek istiyorsan, benim için sorun yok.
If you want to scrub up Dita's soul, it's all right with me.
- Hayır benim için sorun yok Garry.
- No, not for me, Garry.
Benim için sorun yok.
There's no disputes here.
- Benim için sorun yok, efendim.
- It's no problem for me, sir.
Benim için sorun yok.
Okay by me.
Eğer hepsi buysa, benim için sorun yok.
If that's all, it's fine with me.
- Benim için sorun yok, bence hemen yola devam edelim.
- All right, but let's get going.
İstediği buysa, benim için sorun yok.
If that's the way she wants it, it's fine with me.
Burada takılmak istiyorsan benim için sorun yok.
If you want to stick around here, that's fine with me.
- Benim için sorun yok.
- It's fine with me.
İş bitirdiğin sürece benim için sorun yok.
But as long as you can function, that's okay with me.
Benim için sorun yok.
That won't bother me.
Teğmen, sebep her ne ise, benim için sorun yok... arazime geri döneyim de.
Lieutenant, whatever the reason, it's all right with me... as long as I get back to my place.
Sipariş verdiğiniz sürece benim için sorun yok.
As long as you eat, thats fine with me
Benim için sorun yok.
It don't matter to me.
Bana söylediğinde, ne yapmamı beklediğinizi bilmiyorum ama benim için sorun yok.
I don't know what you expected me to do when you told me, but this doesn't bother me.
- Tamam benim için sorun yok.
- Well, that's fine with me.
Benim için sorun yok. Bende öyle.
Sleeping Princess?
Pekala, tamam. Benim için sorun yok.
hunh... okay, that's fine with me.
- Ben Sokak Devriyesi..... Yurttaşlar Komitesi'nin bir üyesiyim. Bu yüzden benim için sorun yok.
Well, I'm part of a citizens'committee to patrol the streets, so it's okay for me.
Benim için sorun yok.
You could go. I don't mind.
- Tabi benim için sorun yok.
- Sure, that's all right with me.
Eğer Bir domuz gibi yaşamak istiyorsan Fleischman. Benim için sorun yok.
Look, Fleischman, if you want to live like a pig, it's fine with me.
Benim için sorun yok senden uzakta olsam bile.
I'll be okay you know, even without you.
Benim için sorun yok.
I'll be okay.
- Benim için sorun yok.
- It's okay with me.
- Benim için sorun yok.
- Not for me.
Kardasyanlar warp motorları için ladariuma ihtiyaç duydugu sürece, benim için sorun yok.
The Cardassians need ladarium so I'm OK.
Tekrar görüşmek istiyorsan benim için sorun yok.
If you wanna talk it over it's ok with me.
Bersagliera'da istedikten sonra benim için bir sorun yok.
Whatever I can do, you can count on me, Frisky.
Burada benim için sorun olacak birisi yok.
There's no one here for it to make any difference to me, I...
Başkalarına dokunmuyorsa, benim için de sorun yok.
If it's good enough for others, for me also.
Eğer Polly için bir sorun yoksa benim için de yok.
It's OK with me if it's OK with Polly.
Benim için endişelenme, Sorun yok.
Don't worry about me, everything is all right.
Sanirim benim icin sorun yok.
I think I will get out of here.
Benim için de sorun yok gibi.
I guess it sounds A-okay with me, too.
Benim için bir sorun yok.
Well, that's okay by me.
06 00 : 31 : 09 : 13 Benim için sorun yok.
It's alright. She likes what she does.
Benim için sorun yok.
I am okay.
Yani, benim için bir sorun yok ama senin için bir problem olduğu kesin.
I mean, it doesn't bother me at all, but it must create a problem for you.
Rose, yapmak istediğin ne olursa olsun benim için bir sorun yok.
Rose, whatever you want to do is fine with me.
Sorun þu ki seçmeler yarýn ve benim rolüme hazýrlanmak için bir oyuncuyla çalýþma fýrsatým yok.
See, the thing is, the audition's tomorrow, and I don't have a chance to work with any of the other actors to prepare my part.
Ama senin için sorun yoksa benim için de yok demektir.
But as long as you're okay with it, it's fine with me.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39