Bilmem gerekiyor tradutor Inglês
1,290 parallel translation
Ne olduğunu tam olarak bilmem gerekiyor.
I need to know precisely what has been happening.
Kiminle ilişkiye girdiğini bilmem gerekiyor.
I need to know who you had the affair with.
Sahte bir bacağı kim rehin alır bilmem gerekiyor. - Ne?
I just need to know where a guy would go to pawn a fake leg.
Bu görevi sabote etmek isteyen biri varsa bilmem gerekiyor.
If there's someone deliberately trying to sabotage this mission, I need to know.
Sadece Caleb'in sana ne anlattığını bilmem gerekiyor.
I just need to know what has Caleb told you.
Baba. Ne istediğini bilmem gerekiyor.
Dad, I need to know what you want here.
Tony, masrafları çıkarmadan evvel bilmem gerekiyor...
Tony, before I outlay for these costs, I need to know...
Sana yardım edebilmem için bazı detayları bilmem gerekiyor.
I need some details to help you.
Bak dokunduğun her şeyi bilmem gerekiyor.
Look, I need to know, everything you touched.
Çocuğumu taşıyan kadınla ilk randevuda ne yapılır bilmem gerekiyor?
I need to know what to do on a first date with a women who is carrying my child?
Ona koyduğunuz teşhisi bilmem gerekiyor.
I need to know what your diagnosis of him was.
Onu neden koruduğunu bilmem gerekiyor.
I need to know why you're protecting her.
O gece olanları harfi harfine bilmem gerekiyor ve şu ana kadar senden edinebildiğim tek şey antrenman sırasında ayak bileğini incitmiş olman.
Now, I need to know exactly what happened that night... and so far, all I got out of you... is that you twisted your ankle during practice.
Korkarım bir gelin yüzünden bilmem gerekiyor.
It is a bride I fear, which is why I must know.
- Ona uygun yarışları bulabilmem için onun asgari hızını ve tanılarını bilmem gerekiyor.
- Be a good boy, okay? To place him in the appropriate events... I'm just gonna need to know his qualifying times and his diagnosis.
Tessa ve Arnold'un Üç Arı testleriyle ilgili bir rapor yazdıklarını biliyorum ve bu rapora ne olduğunu bilmem gerekiyor.
I know that Tessa and Arnold wrote a report on the Three Bees trials, And I need to know what happened to it.
Çünkü burada işlerin yürümesi için bir şeyi bilmem gerekiyor.
'Cause I got a business to run. I need to know something.
Doğru yolu bilmem gerekiyor!
I need the right path.
Bilmem gerekiyor.
I need to know.
Ne bilmem gerekiyor?
What should I know about'em?
Bu yüzden zevklerinizi bilmem gerekiyor.
So I need to know your interests.
Fakat önce gözetleme kasedinin nerede olduğunu bilmem gerekiyor.
But first I need to know about the surveillance tape Where's the source?
Tam olarak zamanı bilmem gerekiyor.
I need an exact time window.
O zaman bana inandığını bilmem gerekiyor.
Then I need to know that you have faith in me.
Bilmem gerekiyor. Sizin soruşturmanızın kaydını tutmuş muydu?
I need to know... did he make a record of your investigation?
O günlüğün içinde kimler var bilmem gerekiyor yoksa siki tutarım.
I need to know who's in that diary or I'm done for.
Denemek istiyorum. İlk olarak hastanın geçmişini bilmem gerekiyor, Labaratuar testleri ve beyin anjiyosu.
First I need some additional patient history, overnight labs, and a cerebral angio.
Sırrını tutacağıma söz veriyorum ve gerçekten bilmem gerekiyor.
I promise to keep my mouth shut, but I need to know.
Onun babasıyım. Ayrıca eğer onunla ilgileneceksem gerçeği bilmem gerekiyor.
I'm his father, and if I'm going to take care of him, I need to know the truth.
Ne bilmem gerekiyor?
- So, what do I need to know?
Hemen bilmem gerekiyor çünkü eğer başaramazsan, hayvanat bahçesinden gelen yılanlı adamı gönderecekler.
I need to know now, because if you can't make, they're going to send out the guy from the zoo with his snake.
Bu yüzden arkamda olduğunu bilmem gerekiyor.
And I have to know that you've got my back.
- Dinle sadece nerede durduğumu bilmem gerekiyor tamammı?
- Listen, I just need to know where I stand, okay?
Birinin onunla ilgilendiğini bilmem gerekiyor.
I need to know that someone is watching over her.
Bunu bilmem gerekiyor.
I should know.
- Bilmem gerekiyor mu?
- Should I?
Hayır, bilmem gerekiyor.
No, I need to know.
Ama ne zaman konuşacağımızı bilmem gerekiyor.
Then I do feel like I need to know when it's gonna happen.
Bence bilmem gerekiyor, çünkü durum itibariyle.
I think I should know'cause, uh, well, considering.
O sesin ve ışığın nerden geldiğini bilmem gerekiyor.
I wanna know where that sound and that light came from.
Yine de, onu şimdi nereye götürdüklerini bilmem gerekiyor.
I still need to know where they've taken him now.
Evet, ne yaptığını bilmem gerekiyor.
Yeah, I need to know what he's been doing
Bu şehre ne yaptığını bilmem gerekiyor.
I need to know what you've done to this city.
Bak Una, bilmem gerekiyor, beni hâlâ seviyor musun?
Look, Una, I've got to know, do you still love me?
- Benim bilmem gerekiyor.
- I do.
Bu parayı kazanmak için masaj masasında kaç herifi boşaltman gerekiyor? Bilmem.
How many guys you got to jerk off on a massage table to make that?
- Bilmem gerekiyor.
I need to know.
Ama ben bir Jatubaht olacağım, bilmem gerekiyor.
Not yet, Kham.
Bunun ne olduğunu bilmem mi gerekiyor?
Am I supposed to know what that means?
Bilmem mı gerekiyor?
Should I?
Bilmem mi gerekiyor?
Should I know who that is?
gerekiyor 29
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmeni istiyorum 26
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek istiyor musun 23
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmek istemezsin 61
bilmeni isterim 16
bilmenizi isterim ki 40
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek istiyor musun 23
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmek istemezsin 61
bilmeni isterim 16
bilmenizi isterim ki 40