Bilmeye hakkım var tradutor Inglês
260 parallel translation
Bilmeye hakkım var.
You must tell me. I have a right to know.
Ama, Ned, bilmeye hakkım var.
But, Ned, I have a right to know.
- Bilmeye hakkım var.
- I got a right to know.
İlgimizi öyle bir seviyeye çıkarttınız ki Frederick'le bu kadın hakkında daha fazla şey bilmeye hakkım var.
You have aroused our interest. Frederick and I are entitled to know a lot more about the lady.
Kocamın nereye gittiğini bilmeye hakkım var.
I think I have a right to know where my husband's been.
Aranızda tam olarak ne geçtiğini bilmeye hakkım var.
I've a right to know exactly what there is between you!
Bilmeye hakkım var.
I've got a right to know.
Bilmeye hakkım var.
I'm allowed to know.
Bilmeye hakkım var.
I have a right to know.
Subay olarak bu müfrezenin amacını bilmeye hakkım var.
Sir, as an officer I have a right to know the purpose of this detail.
Lolita, bunu bilmeye hakkım var.
Lolita, I have a perfect right to know this.
Bilmeye hakkım var.
I've a right to know.
Yaralandıysa bilmeye hakkım var!
I have a right to know if he's hurt, if he's been in an accident.
Beraber çalışacağım kişi hakkındaki her şeyi bilmeye hakkım var.
If I'm to work with somebody, I've the right to know everything about the man.
Bilmeye hakkım var.
I'm entitled to know.
Ne olduğunu bilmeye hakkım var.
I have a right to know what went on.
Babasıyım ben, bilmeye hakkım var.
I am his father. I have a right to know.
Bilmeye hakkım var.
I've a right to know
Kankanız ve lideriniz olarak neler olduğunu bilmeye hakkım var.
As I am your droog and leader I'm entitled to know what goes on.
Bunu bilmeye hakkım var.
I got a right to know.
Oğlumun arkadaşları hakkında bir şeyler bilmeye hakkım var sanırım.
I think I have a right to know something about my son's friends.
Eğer anlaştıysan, bilmeye hakkım var!
If you made a deal, I've got a right to know!
Bunu bilmeye hakkım var.
I expect I'm entitled.
Bilmeye hakkım var.
I have the right to know.
Neden öğrencilerimin kopya çektiğini düşündüğünüzü bilmeye hakkım var sanırım.
I feel I have a right to know why you think my students cheated.
Bilmeye hakkım var, James.
I've got a right to know, James.
Seçim yapacaksam neyin ne olduğunu bilmeye hakkım var.
Well, if I'm to choose... I say I have a right to know what's what.
Omuzların benim hakkımda konuşuyorsa bilmeye hakkım var.
If shoulders are talking about me, I have a right to know.
- Koruduğun için kızmıyorum. Ama bilmeye hakkım var.
I understand you being defensive, but I had a right to know.
- Bilmeye hakkım var.
- I've a right to know.
- Bilmeye hakkım var.
- I got a right to know why.
Aranızdan herhangi biri herhangi bir nedenle Allah'ın belası kocamla yattıysa... herhalde bunu bilmeye hakkım var!
If there's anyone who, for any reason, has had any kind of sex with my goddamn husband, I think I have a right to know!
Ben onun dünyadaki en yakın akrabası sayılırım. En yakın ilişkilerini bilmeye hakkım var.
I am almost the nearest relation he has, and I am entitled to know all his nearest concerns.
Bilmeye hakkımız var.
We got a right to know about him.
Horak, düşündüm ki ikimizin de gerçeği bilmeye hakkımız var.
Horak, I thought we both had the right to the whole truth.
Uzun lafın kısası, karşılıklı olarak birbirimizden neler beklediğimizi bilmeye hakkımız var. Birbirimizi tanımak açısından.
The long and short of it is, you're entitled to know what you can expect from me as I'm entitled to know what I can expect from you.
Bilmeye hakkımız var!
We have a right to know!
Sanırım bir adamın hangi sebepten öleceğini bilmeye hakkı var.
I guess a man's got a right to know what he's going to die for.
- Bilmeye hakkımız var.
- We've a right to know.
Evleneceğimi bilmeye hakkı var.
He has a right to know I'm getting married.
Bir adamı ölümü olabilecek bir göreve gönderiyorsak... nedenini bilmeye hakkı var sanırım.
I think if we're sending a man to what may be his death... he has a right to know why.
Bu kadar parayı ödemek için adamın adını bilmeye hakkımız var.
For that kind of money we're entitled to know his name.
- Bilmeye hakkımız var!
- We have a right to know!
Nasıl bir işe girdiğimizi bilmeye hakkımız var.
- Lane! We've got a right to know what we're getting into.
Bilmeye hakkımız var.
We've got a bloody right to know.
Neler olduğunu bilmeye hakkımız var!
We got a right to know what's happening.
Lafı dolandırmadan açık konuşacağım olayın özü bu gerçekten çok önemli bir soru. İnsanların bunu bilmeye hakkı var.
And let's be quite clearabout this without beating about the bush, the plain fact of the matter is that it's a very important question indeed and people have a right to know.
Ne olduğunu bilmeye hakkımız var.
We have the right to know what's going on.
Bu normal dışı duruma neyin neden olduğunu bilmeye hakkımız var.
We have a right to know what is causing this extreme condition.
Sanırım, bunu bilmeye hakkın var, minik dansçı.
Well, I guess you deserve to know, tiny dancer.
Sanırım bilmeye hakkın var.
I suppose you have a right to know.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmeni istiyorum 26
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek istiyor musun 23
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmeni isterim 16
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek istiyor musun 23
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmeni isterim 16