Bilmenizi isterim ki tradutor Inglês
436 parallel translation
Dinleyin, ne olursa olsun yine de bilmenizi isterim ki...
Whatever happens, I want you to know that...
Şunu bilmenizi isterim ki, bir an bile o komik kaçırılma hikayesine... inanmış değilim.
I'm very anxious to have you realise that I never for a moment believed that ridiculous kidnapping story.
Jesse ve senin bilmenizi isterim ki, hukuk ve düzenin bu zaferi Bay Mccoy'undur.
I just want you and Jesse to know that... all the honour and credit for this victory of law and order goes to Mr McCoy.
Bilmenizi isterim ki, bu işte sizin de olacağınızı bilmek... bize çok büyük güven veriyor.
I wanted to tell you that with you on the job... we feel like we're traveling in fast company.
Bayan Tura, bilmenizi isterim ki bizimle olan bağlarınız hala yerinde duruyor.
Mrs. Tura, I want you to know that your ties with us are not broken.
Bilmenizi isterim ki, minnettar olan tek kişi ben değilim.
And I want you to know that I'm not the only one that's grateful.
Bilmenizi isterim ki size can-ı gönülden güveniyor.
I thought perhaps you'd like to know he's, uh, very confident.
Bilmenizi isterim ki, anayasal haklarını ihlal etmenize... izin vermeyeceğim.
And I want you to know, I'm not going to allow you... to violate his constitutional rights.
Bilmenizi isterim ki, ben hala ipliği iğneden gözlüksüz geçirebiliyorum ve ara sıra step dansı yapabiliyorum.
I want you to know that I can still thread a needle without my eyeglasses... and still occasionally do a soft-shoe shuffle.
Bilmenizi isterim ki, son romanınıza tapıyorum.
I want you to know I just adored your last novel.
Bilmenizi isterim ki tüm o karmaşayı çözmüş bulunmaktayız.
JUST TO LET YOU KNOW, WE'VE SORTED OUT ALL THAT RUMPUS.
Bilmenizi isterim ki, ben savaşçı bir aileden geliyorum. Ve onurlu geçmişimiz Aslan Yürekli Richard'a kadar dayanmaktadır.
It may interest you to know that I am descended from a warrior family which traces its brave past back to Richard the Lion-Hearted.
Bilmenizi isterim ki, size müteşekkirim.
I'd like to say, sir, that I am grateful for this.
Bilmenizi isterim ki, ahbap televizyon başından hiç kalkmaz. Bu yüzden seninle bir işi olamaz.
If you want to know, mate, he never leaves that television set, so you've got nowt on him.
- Evet, Cathy? Bilmenizi isterim ki, rahatsız da olsam bugün yaşamımın en güzel günü oldu.
I just want you to know that, sick as I am, this has been the most wonderful day of my life.
Bilmenizi isterim ki, bu hayatımın en büyüleyici sabahı oldu.
I want you to know this has been the most fascinating morning of my life.
Bilmenizi isterim ki, bu, uzun zamandır istediğim türden bir kayıptı.
I want you to know it's the kind of loss I've wished for, a long time.
Bilmenizi isterim ki, baylar, Tintin, Kaptan Haddock ve Milou da ortadan kayboldular.
I should inform you, gentlemen, that Tintin, Captain Haddock and Snowy have also disappeared.
"Eğer bana birşey olursa, bilmenizi isterim ki,..."
"If something happens to me, I'm letting you know " that I have placed precious information in my laboratory,
Kafanızın size ait olduğu bu son günde bilmenizi isterim ki, yeni bir bilimin öncüleri oluyorsunuz.
And even if this will be your last day know that you've been a pioneer of a new science..
Ayrıca bilmenizi isterim ki, Flint'in 4 hatunu da şu anda karargaha vardı, ve şu anda programlanıyorlar.
You will also be pleased to know that Flint's 4 playmates have arrived at headquarters and are now in the process of being programmed.
Bilmenizi isterim ki az bir şey olsada dün güvensizlik oyu kaybetti.
I want you to know before you see him... that he missed a vote of censure... in the House of Commons yesterday by only a few votes.
Sadece şunu bilmenizi isterim ki en azından Bay Troy umrumda değil.
I simply want you to know I don't care for Mr. Troy in the least.
Size yalvarıyorum, Herr Rudd, ihtiyacınız olan birşey olursa bilmenizi isterim ki burada güvenebileceğiniz birisi var.
I beg you, Herr Rudd, if there is anything you need, please, I want you to know there is one person here that you can count on.
Bundan sonra ayarladığım her kumar oyununda bilmenizi isterim ki, şu andan itibaren bu kadının gelmesine izin vermiyorum.
Henceforth, on any future floating crap game... that I arrange, I wish to inform you as of this date... that this broad is to be personally excluded.
Şef, bilmenizi isterim ki, anlaşamadığımız zamanlar oldu, ama sizi her zaman sevdim.
We've had our disagreements, but I liked you.
Zaten yakında evleniyorum ve bilmenizi isterim ki kardeşinize olsun, size karşı olsun yanlış bir duygu beslemiyorum.
I was never interested in you or your sister, and I'm getting married, so it makes no difference to me.
Bayan Grunemann, bilmenizi isterim ki bunlar ender rastlanan durumlar değildir.
I'd like you to know that situations of this kind are not unique.
Şunu bilmenizi isterim ki... tamamen aklım yerinde.
I want you to know one thing... that I'm totally sane.
Bilmenizi isterim ki beni seçerken gösterdiğiniz inanca layık olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
I want you to know I will do my best to live up to the... Confidence you've showed by... chosing... choose... by having chose me here today.
- Bilmenizi isterim ki... şahsen maddi kazanımlara karşı bir tiksinti duyarım... ancak, 20.000 dolar benim, yani bizim...
- Although, I want you to know that I personally have only contempt for monetary gain.
Ve bilmenizi isterim ki, nazik bayan, ben korkmuyorum.
And I wish you to know, gentle lady, that I am not afraid.
Bilmenizi isterim ki...
I'm going to tell you something.
Οraya sizinle birlikte νaramayabilirim... ama bu akşam bilmenizi isterim ki... biz tοplum οlarak νaat edilen νatana ulaşacağιz.
I may not get there with you... but I want you to know tonight... that we as a people will get to the promised land.
Bilmenizi isterim ki, ben o kişileri öldüremeyeceğinizi ve kasayı tek başınıza soyamayacağınızı biliyorum.
I want you to know that I know that you couldn't have killed both those men and robbed the safe all by yourself.
Bilmenizi isterim ki, kim kazanırsa kazansın, ne olursa olsun sizinle yarışmak benim için bir şerefti.
Well, I just want you to know that whoever wins and whatever happens, it's been really grand racing'with you folks.
Bilmenizi isterim ki, kim kazanırsa kazansın, ne olursa olsun...
I just wanna say, whatever happens, whoever wins...
Ve açık bir şekilde bilmenizi isterim ki ben ona yardım etmeye çalışıyorum.
And I simply wish you to know I'm trying to help him.
Fakat bilmenizi isterim ki nehri geçtiğimde şuurum yerindeyken son düşüncelerim cesetler cesetler cesetler olacak.
But I want you to know that when I cross the river... my last conscious thoughts... will be of the Corps... and the Corps... and the Corps.
Bilmenizi isterim ki, bu yıl müthiş bir yıl olacak.
I just wanna tell you students that we have a banner year coming up.
Bilmenizi isterim ki bu kızı gördüğümde şöyle dedim "Hayattan istediğim tek şey bu."
I want you to know first time I seen that girl I said, "That's all I'm ever gonna want out of life."
Şunu bilmenizi isterim ki, herkese gidip resmimi vermem.
I want you to know I don't give my pictures to just anyone.
Millet, bilmenizi isterim ki bugün aramızda dürüst ve saygıdeğer bir ünlümüz var.
Folks, I'd like for you all to know... that we have an honest-to-goodness celebrity with us here tonight.
Bilmenizi isterim ki dedektif, bu güne kadar narkotik bölgesinde pek çok işe baktım.
I want you to know, I've done a great deal of work in the narcotics area.
Nasıl bir asker olurum bilmiyorum ama şunu bilmenizi isterim ki ağır bir çatışmaya girersek başından sonuna kadar tam arkanızda olacağım.
I don't know what kind of soldier I'll make... but I want you guys to know that if we ever get into real heavy combat... I'll be right behind you guys every step of the way.
Bilmenizi isterim ki bu ülkede böyle bir şey yok.
I'd like you to know nothing of that sort exists in this country.
Bilmenizi isterim ki, içimde cılız var.
I'll have you know, there's weed in me.
Bilmenizi isterim ki sizler, en iyi arkadaşlarımsınız.
I want you to know you're my best friends.
Dinleyin, en azından siz ikinizin bilmenizi isterim ki... o kızın öldürülmesiyle alakam yok.
Listen, I at least want you two guys to know... that I had nothin'to do with killin'that girl.
Bilmenizi isterim ki...
And I want you to know...
Demek istediğim şu ki siz bana her zaman iyi davrandınız. Benim de size karşı hep dürüst olduğumu bilmenizi isterim.
What I really mean to say is that you've been real decent to me right along, and I want you to know that I've been honest with you.