Bir problem mi var tradutor Inglês
885 parallel translation
- Bayım, bir problem mi var?
- Is something the matter, sir?
Bir problem mi var, berber?
Something wrong, Barber?
- Bir problem mi var?
- Something wrong?
- Bir problem mi var?
Is something wrong?
- Bir problem mi var?
- Is there a problem?
Yaratıcı, bir problem mi var?
Is there a problem, Creator?
Bir problem mi var...
- Mm-hmm. Is there something...
Bir problem mi var?
Anything the matter?
Bir problem mi var efendim?
What's the matter, sir?
Bir problem mi var?
What seems to be the problem?
- Bir problem mi var?
- Any problems?
Bir problem mi var? " dedi.
Now, she - You know, we started talking.
Bir problem mi var Ronnie?
You got a problem, Ronnie?
Bir problem mi var?
Is there a problem?
Bir problem mi var?
You have a problem with that?
Bir problem mi var?
- Is there any problem?
Bir problem mi var?
What is your problem?
Kilidinizle ilgili bir problem mi var?
HAVING TROUBLE WITH YOUR LOCK?
Bir problem mi var?
Is something the matter?
Bir problem mi var, genç adam?
What seems to be The problem, kid?
Bir problem mi var?
No problem, officer.
Bilmemiz gereken tıbbi bir problem mi var?
Is there some medical problem we should know about?
Pardon mösyö Dikkatinizi çekti mi bilmem ama arabamda ufak bir problem var.
I beg your pardon, monsieur. I don't know if you've noticed it, but I'm having a little trouble with my car.
Derdim şu : küçük bir sekreter kız var anlaşıldı mı ve bu kızın bir arkadaşı var bu da kamarot mu sekreter mi ne.
Problem is this : There's this little secretary around here see, and, uh, well, she's got a friend that's a- - A stewardess or something.
Papazların gerçekten yalnızlık diye bir sorunu var, değil mi?
really there is a problem of loneliness with the priests?
- Bir derdin mi var? - Öyle de denebilir.
- -You got a problem?
Yanlış bir şey mi var?
Is there a problem?
Sen orada gerçek bir kötü problem var değil mi, evlat?
You've got a real bad problem there, don't you, sonny?
- Bugün senin bir derdin mi var, Luke?
- Having a little problem today, Luke?
Bir derdiniz mi var çoraplarımla?
Have you got some problem with your socks?
Bu terimlerle bir problemin mi var?
What, you think you got a problem with terminology?
Kumarhane ruhsatında özel kat var, değil mi? - Bir problem çıktı mı?
The license on the casino, that go through alright, no problems?
- Bir derdin mi var?
- Got a problem?
Bir derdin mi var evlat?
You got a problem, boy?
- Öyle mi, bir derdin mi var?
What, you got a problem?
Küçük bir sorunun var, değil mi?
Here's a little problem for you, right?
Bir derdin mi var Rhun?
You got a problem, Rhun?
Bir derdin mi var Meurice?
You got a problem?
Ne, bununla bir problemin mi var?
What, do you have a problem with that?
- Sorun ne, Noodles, bir derdin mi var?
- What's the matter, you got a problem?
Bir şeyin mi var?
Do you have a problem?
Hormonal bir derdin mi var?
What, do you got a hormone problem?
Bn. Kerman, bir şey mi var?
Mrs. Kerman, is there a problem?
Bir problemin mi var?
You got a problem?
- Bir terslik mi var?
- What's the problem?
Bir derdin mi var Darstar?
You got a problem, Darstar?
Bir problemin mi var?
You got a problem, kid?
- Bir derdiniz mi var Bay Levinsky?
You got a problem? You drugged my client?
Büyük bir problemin mi var?
You got a big problem?
- Bir derdin mi var bayan?
You got a problem, lady?
Artık senin de bir sorunun var, değil mi?
You got a problem, don't you?