Büyük bir hata yapıyorsunuz tradutor Inglês
247 parallel translation
Bence büyük bir hata yapıyorsunuz, Bayım.
- ( ALL CHEERING, SHOUTING ) 1 think you make one big mistake, mister.'
Bence büyük bir hata yapıyorsunuz, Ekselansları.
I think you're making a grave mistake, Your Excellency.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You're making an awful mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz Bayan Greer.
You're making a big mistake, Mrs Greer.
Büyük bir hata yapıyorsunuz, siz beyler.
You're making a big mistake, you people.
Bence, büyük bir hata yapıyorsunuz küçük hanım.
I think you're making a big mistake, young lady.
Büyük bir hata yapıyorsunuz komiser.
You'd be making a big mistake, Commissioner.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You're making a mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You've made a terrible mistake.
Mantıklı olun, bayım. Büyük bir hata yapıyorsunuz.
You better start makin'some sense, mister,'cause you're makin'a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz. Kontratımızı hatırlayın. Tüm personelin bayan olması gerekiyordu.
According to our contract there are only women allowed as staff.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
Now, there, you're making a gaffe.
Evet, biliyoruz memur bey ve büyük bir hata yapıyorsunuz.
Yes, we know, Officer, and you're making a big mistake.
Çok büyük bir hata yapıyorsunuz, memur bey.
You're making a big mistake, officer.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
You are making an understandable mistake.
Bence burada büyük bir hata yapıyorsunuz.
I think you're making a big mistake here.
Büyük bir hata yapıyorsunuz!
You're making a big mistake!
Gerçekten büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a real big mistake.
Concannon'ın ne dediğini biliyorum ama bence, siz büyük bir hata yapıyorsunuz.
Well, I know what Concannon said, but, uh... I think you guys are making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz General.
You're makin'a grave mistake, General.
Çok büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a very big mistake.
Siz beyler burada büyük bir hata yapıyorsunuz.
You guys are making a big mistake here.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You're making a big mistake.
Bekleyin çocuklar, büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You're making a big mistake.
Ben.. ben bir doktorum, büyük bir hata yapıyorsunuz!
You're making a mistake. This is Dr. Verboven.
Bence siz büyük bir hata yapıyorsunuz.
I think you guys are making a big mistake.
- Çok büyük bir hata yapıyorsunuz!
You're making a mistake, Mr. Mayor.
Çok büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a terrible mistake.
- Sanırım büyük bir hata yapıyorsunuz.
- I think you've made a terrible mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz!
You're makin'a big mistake!
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
You are making a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- He's making a big mistake.
Çok büyük bir hata yapıyorsunuz.
YOU'RE MAKING A TERRIBLE MISTAKE!
Korkarım ki büyük bir hata yapıyorsunuz.
I'm afraid you've made a mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz!
Don't. You're making a big mistake.
Siz bayanlar büyük bir hata yapıyorsunuz.
You ladies are making a big mistake.
Burada büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a big mistake here.
İkiniz büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're both making'a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- This is a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
Rappo? You must be making some kind of mistake.
Durun Bayan Doyle, büyük bir hata yapıyorsunuz.
Wait, Ms. Doyle, you're making a huge mistake.
Siz büyük bir hata yapıyorsunuz.
You guys are making a big mistake.
Cidden büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a mistake, honestly.
- Lütfen, büyük bir hata yapıyorsunuz!
- He was hiding in the latrine. - Please, you're making a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
I'm here to help you. - Cuff'em.
Özür dilerim ama, sanırım hepiniz büyük bir hata yapıyorsunuz.
I'm sorry. I think you're all making a terrible mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz!
You're making a mistake!
Büyük bir hata yapıyorsunuz!
You've made a mistake!
Ve cüretimi bağışlayın... fakat şiddetli bir çarpışmaya adamlarımın bir düzenbaz ve bir melezle... götürülmelerine izin vereceğimi sanıyorsanız... büyük hata yapıyorsunuz.
And excuse my bluntness... but if you think I'm going to let my men... be flown into combat by a rogue and a half-breed... you're sadly mistaken.
büyük bir zevkle 63
büyük bir ev 19
büyük bir hata yaptın 18
büyük bir tane 34
büyük bir sorunumuz var 17
büyük bir hata 19
büyük bir iş 26
büyük bir şey 20
büyük bir hata yapıyorsun 41
bir hata yapıyorsunuz 18
büyük bir ev 19
büyük bir hata yaptın 18
büyük bir tane 34
büyük bir sorunumuz var 17
büyük bir hata 19
büyük bir iş 26
büyük bir şey 20
büyük bir hata yapıyorsun 41
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yapıyorsunuz 42
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86
büyük adam 60
büyükannem 65
büyük ihtimal 23
büyük kardeş 50
büyük britanya 20
büyükelçi 309
büyük gün 22
büyükbabam 63
büyük hata 42
büyük adam 60
büyükannem 65
büyük ihtimal 23
büyük kardeş 50
büyük britanya 20
büyükelçi 309
büyük gün 22
büyükbabam 63
büyük hata 42