English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Degilim

Degilim tradutor Inglês

131,792 parallel translation
- Aç değilim.
- I'm not hungry.
Haydi ama, tamamen işe yaramaz değilim.
Come on, I'm not totally useless.
Seninle aynı fikirde değilim.
I doubt it.
Evet, banliyö hayallerine uygun değilim.
Yeah, I wasn't really cut out for suburban bliss.
Louisa'ya hazır değilim!
I'm not ready to... Louisa!
- Perişan değilim.
- I'm not miserable.
Ben Shelly değilim, sen Miguel değilsin.
I'm not Shelly, you're not Miguel.
Daha fazla sürprizi kaldırabileceğimden emin değilim.
I honestly don't know if I can handle any more surprises.
- Duygusal değilim.
- I'm not emotional.
Aslında emin de değilim... ilk oyun gecesi, biliyorsun, belki de aileme eski karımla benim artık tekrardan...
And I'm not sure... opening night is, uh, you know, the right venue to reveal to everyone that my ex-wife and I are...
Sophie, gergin değilim...
Sophie, I'm not nerv...
- Biliyorum, salak değilim.
- I know, I'm not stupid.
- değilim.
-... there yet.
Çocuk değilim.
I'm not a child.
Senden hoşlanmıyor değilim.
I don't not like you.
Biliyor musun... aslında hiç de aç değilim.
You know what, uh... actually, I'm not very hungry.
Görünüşe bakılırsa çok da iyi değilim.
Uh... not terribly well, as it turns out.
Duygularını nasıl dizginleyeceğini sana söyleyecek kişi ben değilim.
I'm not the guy to tell you how to handle your feelings.
Dedim ki, "Tatlım, bak, kuşkusuz sen çok güzel bir kızsın, ama hayatının geri kalan kısmını benimle harcamaktan bahsediyorsun, ve... her ne kadar göğüslerine bayılsam da, ama ben hazır değilim ciddi birşeylerin altına girmeye!"
I say, I say, "Sweetheart, look, you're a once-in-a-lifetime beauty, no question, but you're talking about spending the rest of your life with me, and... as much as I love a quality fillet, I just ain't ready to give up that whole rack of ribs!"
Şey mümkün mü Bay Haller ve şahsen ben psikolog değilim ama tüm bu her şeyin... kızın, yaşanan kazanın hastalığının, sanrının bir parçası olma ihtimali var mı?
Is it possible, Mr. Haller... and I'm not a psychiatrist, so... but is it possible that this whole thing... the girl, the incident... that it's just part of your illness, a delusion?
Ya da yaptığımın farkında değilim.
I mean, at least I didn't think...
Sydney değilim ben.
I'm not Sydney.
Ben burada değilim.
I'm not really here.
Dindar değilim, biliyorsun.
Yeah, come on, you know I'm not religious.
- Hayır, pek aç değilim.
No, I'm not that hungry.
O kadar dindar değilim ve domuz eti yiyorum.
I'm not that religious, and, uh... I eat pork.
Kırılmalarına üzüldüm ama ben dindar değilim ve öyleymiş gibi davranmam yanlış.
Well, I'm sorry they're offended. But you know what? I'm not religious.
- Ne demek dindar değilim?
And I don't think it's right to pretend to be. What do you mean you are not religious?
Salak değilim.
I'm no dummy.
Ulusal medya teşhiri için rahatsız değilim çünkü benim tarafımda gerçek, adalet ve katilin kızı var.
I'm not nervous about the national media exposure because on my side, I have truth, justice, and the murderer's daughter.
Pek de kibar birisi değilim.
I'm not quite that delicate.
Benim bahsettiğim kişi ben değilim, senin karın.
It's not me I'm talking about, it's your wife.
Hayır, ben suçlu değilim.
No, I'm not a criminal.
- Herkesin önünde söylemem gerektiğinden emin değilim.
- I'm not sure I should say it in front of everyone.
Sen yalan söylüyorsun, yalan söyleyen ben değilim.
You're the one that's doing all the lying, not me.
Bana saldıran kişinin o olup olmadığından emin değilim..... belki de kar maskeli Adam'ın resimlerini karıştırdım.
I'm not sure if he's the one attacked me or..... or I'm getting mixed up with the images of Balaclava Man.
Bana saldıran kişi olduğundan emin değilim ya da... belki eski bir davayı hatırlıyorum.
I'm not sure if he's the one attacked me or... maybe I'm remembering an old case.
Suçlu değilim, Nana.
Not guilty, Nana.
Suçlu değilim.
Not guilty.
Dinle, sert çocuk, Nick'e karşı bir kanıtın yok, bu yüzden bunu yapmak zorunda değilim.
Listen, Ironside, you've got no evidence against Nick, so I don't have to.
Bu becerileri istediğimden emin değilim.
I don't know if I want those skills.
Her şeyi bildiğini düşünen 25 yaşında bir çocuk değilim.
I'm not some 25-year-old child who thinks he knows everything.
- 12 yaşında değilim!
- I'm not 12!
Pezevenk değilim.
I'm not a pimp.
Mantıklı değil çünkü kurt adam değilim.
It doesn't make sense,'cause I'm not a werewolf.
Konuşmaya hazır değilim.
I am not ready to talk to you.
Hayır, anladığıma emin değilim...
No, I'm not sure I understand...
Duygusal olarak uygun değilim.
I'm not emotionally equipped for it.
- Fahişe değilim.
- I am not a hooker.
Emin değilim.
I'm not sure.
Rahat değilim.
I'm uncomfortable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]