Deneyelim bakalım tradutor Inglês
238 parallel translation
"Bir deneyelim bakalım."
"I'll give it a try."
Deneyelim bakalım!
Get it on there. We'll see.
100 metrede seni deneyelim bakalım.
Let's test you on a 100 meters.
Bir deneyelim bakalım.
We'll give it a try.
Bir deneyelim bakalım.
Let's see what's going on there.
- Deneyelim bakalım.
- Taste it.
Bir de elektrikli sandalyeyi deneyelim bakalım. Vay...
NOW, LET'S GIVE THE ELECTRIC CHAIR A LITTLE WHIRL.
Deneyelim bakalım.
I can't wait to try it.
Bunu deneyelim bakalım.
Let's give it a try.
- Deneyelim bakalım.
- Let's try it.
Deneyelim bakalım.
We'll give it a try.
Haydi bir deneyelim bakalım.
Right, let's try then.
Bir deneyelim bakalım.
We're gonna give it a try.
- Evet, bir deneyelim bakalım.
- I can certainly try.
Deneyelim bakalım.
Now, let's try this.
Bunu bir deneyelim bakalım.
Keeps you awake, I daresay?
Eh, bir deneyelim bakalım!
Well, we'll see.
Bir de bunu deneyelim bakalım.
Let's give this one a go then, shall we?
Bir deneyelim bakalım.
Let's give it a try.
Deneyelim bakalım.
We shall try.
Tamam, deneyelim bakalım.
Okay, let's try.
İyi fikir, deneyelim bakalım.
Good idea, let's try.
Deneyelim bakalım.
Let's try it.
Deneyelim bakalım.
Let's do it.
- Bir deneyelim bakalım.
- We'll see.
Deneyelim bakalım.
Let's give it a try.
Bir deneyelim bakalım.
Well, let's try it.
- Bir deneyelim bakalım.
- I'll give them a whirl.
Hadi en uzağa kim tükürecek görelim. Bi deneyelim bakalım.
- LET'S SEE WHO CAN SPIT THE FURTHEST.
Deneyelim bakalım.
Let me try'em on.
- Deneyelim bakalım.
- Let's give it a try.
Şu limonlu turtayı bir deneyelim bakalım ve de büyük bir bardak yağsız süt, lütfen.
Let's give that key lime pie a day in court and a big glass of non-fat milk, if you please.
Haydi deneyelim bakalım.
Let's give it a try.
Bir deneyelim bakalım.
Let's see.
Bir deneyelim bakalım.
Just give it a try.
Durdurmayı deneyelim bakalım.
- Will Maggie what? Try and stop me. - Oh, God, Agnes.
Haydi deneyelim bakalım, olacaklar mı?
Well, come on. Let's see if they fit.
- Bir deneyelim bakalım.
- Let me take a stab at it.
Deneyelim bakalım.
- All right, let's try it.
Bir deneyelim bakalım.
Well, hell, let's give it a shot.
Bir daha deneyelim. - Tamam haydi bakalım.
- Let's go.
- Gel benimle. ( Adam ) Deneyelim bakalım!
Now let's try it.
hadi bakalım, deneyelim!
I like it that way
Deneyelim. Bakalım bana ne olacak?
Can I try?
Burada, aşağıya doğru deneyelim ve görelim bakalım ne var?
Here, let's try right down in here and see what it is :
Deneyelim bakalım.
Well, let's try it.
Bir deneyelim bakalım nasıl gidecek, olur mu?
Let's wait, see if we can straighten this out...
Birşeyler deneyelim, bakalım halledecek miyiz.
Let me try something, see if it sticks.
Deneyelim bakalım.
Now let's just give it a little try.
Ama bir deneyelim bakalım.
But we'll give it a little try.
- Deneyelim, bakalım.
- Yeah, well, we can try.
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım şimdi 17
bakalım burada ne var 21
bakalım ne varmış 22
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım şimdi 17
bakalım burada ne var 21
bakalım ne varmış 22
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
deneyeceğim 330
deneyin 95
deneyelim 84
deneyebilir miyim 50
deneyecek misin 16
deneyeyim 22
deneyelim mi 28
deneyebilirsin 23
deneyecek 16
deneyebiliriz 34
deneyin 95
deneyelim 84
deneyebilir miyim 50
deneyecek misin 16
deneyeyim 22
deneyelim mi 28
deneyebilirsin 23
deneyecek 16
deneyebiliriz 34