Diğerleri tradutor Inglês
13,554 parallel translation
Diğerleri gibi giyinmiyorlardı,... diğerleri gibi eğitimli değillerdi,... toplum içine pek karışmıyorlardı.
They didn't dress like everybody else, they didn't have education like other people, they weren't involved in all the community activities.
Diğerleri bir yere sığınırken, onlar için gün yeni başlıyor.
As others take refuge, their day is just beginning.
"La Boheme," mükemmel ve sizin adınız da diğerleri gibi tarihteki yerini almalı.
"La Boheme," beautiful, and your name should take its rightful place along the great patrons in history,
Sürüdeki bir köpeği aldığımızda, diğerleri civarda bekliyor.
So, once the pack member is down, the other dogs will stay in the area.
Diğerleri görmek için süngünü ona tut.
You hold him up on your bayonet for the others to see.
Diğerleri aptal gibi kaldı.
Made the others look stupid.
Diğerleri hiçbir şeyden habersiz partiye devam ederken,
And while the others went on partying unsuspectingly,
Diğerleri de onun izinden gidiyor.
The rest follow his cue.
Diğerleri gece vakti ne işler karıştırdığımızı merak edebilirler.
Others might be suspicious of what we're doing in the middle of the night!
- Diğerleri bizi görmemeli.
- Others can never find out.
Diğerleri bizi görmemeli.
Other can never find out.
Diğerleri de gelebilir.
Others could show up.
Diğerleri bir şekilde kurtulduysa onlar da buraya gelebilir.
If any others somehow survived, they could be coming here too.
Dünyan artık benim. Tıpkı diğerleri gibi.
Your world is now my world, like all worlds.
Ama sen ve ben bir yolculuk yaptık Diğerleri bile hayal bile edemeyecekleri şeyleri.
But you and I have made a journey that other men cannot even imagine.
Diğerleri için geri dönüyoruz.
We're going back to get the others.
Politikacılar bunun, hepsini vur Kirli Harry tarzında bir uyuşturucu savaşı olduğunu düşünüyor ama ben diğerleri gibi normal bir iş diyorum.
The politicians think it's a drug war, shoot them up, Dirty Harry, but I say it's a business like any other.
Diğerleri gibi.
Same as the rest.
Lydia, diğerleri nerede?
Lydia, where are the others?
Onu da diğerleri gibi ağacın dibine gömdük.
We buried him at the tree with all the others.
İlk önce onu suçlayan çocuklar ve aileleri sonra da diğerleri.
First the children who accused her and their families, then others.
Keşke diğerleri gibi rüşvet alsaydın.
I wish you'd take a bribe like the others.
Diğerleri Lucifer ile işbirliği yaptı. Fesat ve kaostan zevk almaya başladılar.
Others aligned themselves with Lucifer finding pleasure in mischief and chaos.
Bazısı sadece balık aramaya gittiğini diğerleri ise grubu takip etmeye gittiğini düşünüyorlar...
Some people think he simply went to search for fish. While others think he went to follow the band...
Tamam hadi Alexander Wang inanıyor. Ama diğerleri? Hadi ama?
I get it if Alexander wang believes it, but the rest of you, come on!
Krock, Merriman ve diğerleri?
Krock and merriman and all the rest?
Biri, sizi Bergen Kasabası'na götürecek ve diğerleri kesin ölüme çıkacak.
For one will lead to Bergen Town... And the others, to certain death.
Bu tünellerden biri Trol Ağacı'na çıkıyor diğerleri ise kesin ölüme, ölüme, ölüme, ölüme...
One of these tunnels leads to the Troll tree... And the others to certain death, death, death, death...
Diğerleri bizi ölüme götürecek.
The others lead to certain death.
Diğerleri neredeler?
Enoch! Where are the others?
Umalım diğerleri de gaza gelmesin. - Ahh!
Let's hope those other mudbugs don't catch on.
Diğerleri için kolu, bacağı satmak gerekir.
Everything else costs an arm and a leg.
Diğerleri İsviçre'de.
All the rest are in Switzerland.
Wilfred kör olası Owen, Siegfried kör olası Sassoon Robert kör olası Graves ve diğerleri.
Wilfred bloody Owen, Siegfried bloody Sassoon, Robert bloody Graves ET Al. What about them?
En azından Kaptan, Şef Collagen ve diğerleri için dua edelim. Hepsi iyi adamlar.
The least we can do, pray for the Captain, Chief Collagen, the rest of them men, all good men.
Brown ve diğerleri, cankurtaran sallarını suya indiriyorlar.
Uh-uh, Brown and them others, they're gettin'ready to launch those lifeboats.
Ve buradaki diğerleri?
And the others in here?
Diğerleri can alırken ben can kurtaracağım.
No less danger, just... while everybody else is taking life, I'm going to be saving it.
Diğerleri nerede?
Where's everybody else?
Diğerleri burada kalsın.
- Everyone else, stay here. - Whoa. Whoa.
Onlara "Diğerleri" adını verdik
We called them "the Others."
Diğerleri, bizi elektromanyetik darbeyle vurarak yeryüzünde ki enerjiyi tüketti.
The Others hit us with an electromagnetic pulse that killed all the power on the planet.
3. Dalga'da, Diğerleri daha da gelişti.
In the 3rd Wave, the Others modified it.
"Diğerleri" uzay gemilerinden indi.
The Others have come down off their ship.
Diğerleri'nin bizden biri olduğunu mu söylüyorsunuz?
So, what... Are you saying that some of us are Others?
Şunu bilmelisiniz ki tarama işlemleri olmadan aramızdaki Diğerleri'ni ortaya çıkaramayız.
You need to understand, there is no way to differentiate us from the Others without a comprehensive screening process.
- Ben Diğerleri'nden değilim tamam mı?
I am not an Other, okay?
Diğerleri'ni yenmek için sizlerin yardımına ihtiyacımız var.
We need every one of you to help us fight the Others.
Diğerleri hakkında bilgimiz olmadığı hâlde nasıl savaşacağız?
How are we supposed to fight the Others if we don't even know what they are?
- Diğerleri nerede...
- Where are all the other...
Diğerleri Gölge olarak kaldılar.
The rest of them are stuck as Hollows.
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğerlerine ne oldu 18
diğerleri mi 16
diğer 21
diğeri 113
diğer yandan 98
diğer tarafa 33
diğer taraf 30
diğer bir deyişle 112
diğerleri nerede 149
diğerlerine ne oldu 18
diğerleri mi 16
diğer 21
diğeri 113
diğer yandan 98
diğer tarafa 33
diğer taraf 30
diğer bir deyişle 112