Doktor musunuz tradutor Inglês
428 parallel translation
Siz doktor musunuz?
Are you a doctor?
- Doktor musunuz?
- Are you a doctor?
Doktor musunuz?
Are you a doctor?
- Doktor musunuz?
Let him sit down.
Bakın, karım... siz doktor musunuz?
See, my wife is... Are you a doctor?
- Siz doktor musunuz?
- Are you a doctor? - Yes.
Doktor musunuz?
You are the doctor?
Kötü bir yalancı mı kötü bir doktor musunuz?
Either you're a lousy doctor or a lousy liar.
- İki doktor musunuz? - Evet.
- You're two doctors?
Doktor musunuz?
You're a doctor?
Özür dilerim, acaba siz doktor musunuz?
Sorry to wake you, are you a doctor?
- Siz doktor musunuz?
- You a doctor?
Çinceyi okuyabiliyor musunuz, doktor?
YEN : Able to read Chinese yet, doctor?
Bir doktor çağırmanız gerektiğini düşünmüyor musunuz?
Shouldn't you call a doctor?
- Soda istemiyor musunuz Doktor? - Bana Doktor deme!
- You say don't want some bicarbonate of soda, Doctor?
Beni affediyor musunuz doktor?
Do you forgive me, Doctor?
- Gidiyor musunuz doktor?
- Were you leaving, Doctor?
Yani gerçekten ayrılıyor musunuz Doktor?
So you're really leaving Doctor?
- Tıbba inanmıyor musunuz doktor?
Don't you believe in medicine, Doctor?
Doktor Edelmann, ruhun ölümsüzlüğüne inanıyor musunuz?
Dr. Edelmann, do you believe in the immortality of the soul?
Doktor, beni duyabiliyor musunuz?
Doctor, can you hear me?
- Teşekkürler, Doktor eğleniyor musunuz?
- Thank you, Doctor. Having fun?
Oh, Doktor, rica etsem orada kalıp hediyemize göz kulak olur musunuz?
Oh, Doctor, would you mind staying behind and keep an eye on our prize?
Özel doktor düşünmüyor musunuz?
Don't you think a specialist...
Doktor, geçen sefer tartıştığım kişileri hatırlıyor musunuz?
Doctor... you remember the people I was arguing with last time?
Pekala "hemen hemen doktor". Neyi olduğunu biliyor musunuz?
All right, "almost-a-doctor." Do you know what's wrong with him?
Biliyor musunuz doktor?
- You know somethin', Doc?
Biliyor musunuz doktor bu masadaki dantel parçasının Belçika'da kör rahibelerce yapıldığını söylemişti.
You know, doctor he told me that the piece of lace on this table was made by these blind nuns in Belgium. Imagine!
Bana Doktor Van Vitch'i bulur musunuz lütfen?
Will you get me Dr. Van Vitch?
Doktor, iyi hisetmiyor musunuz?
Doctor, don't you feel well?
Doktor Wieck, davalı Ernst Janning'i tanıyor musunuz?
Dr Wieck, do you know the defendant Ernst Janning?
- Doktor, lütfen oturur musunuz?
- Sit down, Doctor, please?
Doktor, bu ağaçların sadece bir yıllık olduğunu biliyor musunuz?
Doctor, do you know these trees are only a year old?
Neyiniz hoşuma gidiyor biliyor musunuz doktor?
You know what I like about you, doc?
Doktor istiyor musunuz?
Do you want a doctor?
Biliyor musunuz, artık bir doktor sokaktaki kazaya durup bakamıyor?
Do you know that a doctor can't afford to stop at a street accident anymore?
- Dinliyor musunuz, doktor?
- Are you listening, Doctor?
Gidiyor musunuz, doktor?
Leaving, doctor?
- Biliyor musunuz doktor şu acılar hakkında?
- You know, doc, about them pains? - Yes.
- Afedersiniz, Siz doktor Wolf musunuz?
- Excuse me, are you Dr Wolf?
Biliyor musunuz doktor, burada geçici bir yaşam destek ünitesi yapabilir, ve Rojak'i ana girişe kadar çıkartabiliriz.
You know, doctor, if we could make a temporary life-support system here, we could bring Rojak up to the main entrance.
- Katılıyor musunuz Doktor Kuprin?
Don't you agree Dr. Kuprin?
Şey, aslında, Doktor, biliyor musunuz... Şey, her nasılsa, laboratuar onu teyit etti.
Fielding Chase was the man who had your book sabotaged at my agency.
Bay şarkıcı doktor oğlumun Kassuth ödülünü alacağını biliyor musunuz?
You know, Mr singer doctor... Do you know, Mr singer doctor that my son's going to get the Kossuth prize?
Biliyor musunuz, Doktor, ah, ben şimdi oraya gideceğim, ve merak ediyordum, acaba...
You know, Doc, uh, I'm going over there now, and I was wondering...
- Bir "Doktor V" tanıyor musunuz? - Telefon rehberinde doktorlar bölümüne baktım.
Do you know a Dr V?
Biliyor musunuz, Doktor, son zamanlarda benim de sızılarım oluyor, tam sızı da değil, ama kalbim adeta içinde balyoz varmış gibi çarpıyor.
You know, Doctor, I've been having pains myself lately, not exactly pains, but my heart feels like there's a hammer inside.
Dinleniyor musunuz doktor bey?
Resting already, Herr Doctor?
Bu nedir biliyor musunuz, Doktor?
Do you know what this is, Doctor?
Ve Doktor, bu adamların önemini anlıyor musunuz?
And Doctor, you understand the significance of these men?
- Buna inanmıyorum Doktor... - Ölülerin canlandığına inanmıyor musunuz?
... you believe that the dead alive?
doktor 7116
doktorlar 108
doktora gittin mi 18
doktoru 19
doktor dedi ki 27
doktorum 59
doktorun 16
doktor musun 18
doktor bey 107
doktor ne dedi 53
doktorlar 108
doktora gittin mi 18
doktoru 19
doktor dedi ki 27
doktorum 59
doktorun 16
doktor musun 18
doktor bey 107
doktor ne dedi 53