Dın tradutor Inglês
188,310 parallel translation
- Sen onu göremiyorsun,... çünkü onu dışarı çıkarmadın, tamam mı?
- Y-Y-You can't see it, because you didn't let it out, okay?
Yani O.J.'nin kalkıp da Erkek Adam Kadın Düşmanları Kulübü'nden Chris Brown'ı atması gibi olur.
I mean, that'd be like if O.J. banned Chris Brown from the He-Man Woman-Hater Club.
N'aber? Niye aradın Shaq?
What'd you call me for, Shaq?
Onu nereden aldınız?
Where'd you get that?
- Pekâlâ siz onun yaşlarındayken doğum günleriniz için buralarda ne yapardınız?
All right, what'd you guys do for birthdays around here when you were his age?
Nerelerinin ağrıdığını söyleyebiliyorlar.
They can actually tell me where it hurts.
Yerde olsaydık kafatasını kırıp basıncı azaltacak bir yol arardık ama şu anda uçaktayız Meredith.
Yeah, and if we were in the field, we'd be looking for a way to puncture his skull to relieve the pressure, but... Meredith, we're on a moving plane.
Kanser tedavisi olmamanın bu kadar can yakacağı kimin aklına gelirdi?
Who'd have thought skipping cancer treatments would hurt so much?
Hayatta kalacağının garantisi yok.
There's no guarantee you'd survive it.
MESS skoru yedi olduğu için kurtarmayla kesme arasındaki belirsiz bölgedeyiz. Warren'ın fikrini duymak istiyorum.
Well, since his mess score's a 7, we're sitting right in the gray area between salvage and amputation, so obv... well, actually, I'd like to hear what Warren's thinking.
Yeni hayatının kontrolünü eline al. Dışarı çık ve hayatını yaşa.
Grab your new life by the hand and go out there and live it.
Dışarıda birinci park alanının yanı.
Outside by Parking Lot 1.
Acıdığını biliyorum.
I know it hurts, but I can't...
Tatlım, komplo teorilerine bakmayı bıraktın sanıyordum.
Sweetie, I believed you'd stop looking for conspiracy theories.
Neden dışarı çıktın?
Why did you go out there?
Evet, gördüm, peki neden dışarı çıktın?
Yes, I saw it, but why did you go out there?
Dışarısı çok çılgın şu sıralar eğer fark etmediysen.
It's crazy out there right now, in case you haven't noticed.
Evet, yapma... Zamanını onu arayarak harcama.
Yeah, d-don't... don't waste your time looking for him.
Lütfen. Beni dışarı çıkarın.
Please let me out.
Neden kaldın?
Why'd you stay?
Ne zamandır dışardasın?
How long have I been out?
Amerikan halkının bir numaralı düşmanı uyuşturucu madde kullanımıdır.
America's public enemy number one in the United States is drug abuse.
Gösterimizin bu kısmını O.J.'ye adamak istiyoruz.
We'd like to dedicate this portion of our set to O.J.
Yani bu, Ron Goldman'ın O.J. ile birlikte bıçak bileme dersi alması gibi olurdu.
That'd be like if Ron Goldman took a knife-sharpening class with O.J.
- Kesin köprüden atlardım. "-" Atlamalısın. "
- I'd definitely jump off a bridge. "-" You should. "
Tanıdığınız herkese söyleyin.
Tell everyone you know.
Bataklıktan çıkanın kimliğini tespit ettik.
We've ID'd the remains from the marsh.
Buna alışık olacağını düşünebilirsin ama Jets kaybetti.
Jets lost, you'd think he'd be used to it.
Hırsızlıkların ilgi alanın dışında olduğunu sanıyordum, Sullivan.
Thought robberies were way below your pay grade, Sullivan.
Onunla olacağını tahmin etmeliydim.
I should have known you'd be with him.
Robin, gitmek istediğini biliyorum... ama dışarıdaki dünyayı anlayamazsın.
Robin, I know you want to leave, but you don't understand the world out there.
Ama fırıncının oğlu onu taşıdığımı görürse... beni çamura itmeden önce bir kez daha düşünür.
But the baker's son will think twice about pushing me in the mud when he sees me carrying this.
Doğu sahilindeki tüm haber ekiplerinin dışarıda olduklarını biliyorum. Artı Belediye Başkanı her 15 dakikada bir durumdan haberdar edilmek istiyor,
And I've got every news crew on the Eastern seaboard parked outside, plus the Mayor's demanding updates every 15 minutes, so...
Asistanınız sizi burada bulacağımızı söyledi.
Your assistant said we'd find you here.
Bloom bize üzerinde kendi adıyla kutuların listesini verdi, o kasedi bulacaklarını bilerek.
Bloom gave us the list of boxes with her own name on it, knowing they'd find that tape.
Senle evli kalmak imkansız, ama hala kızımın babasısın ve tanıdığım en iyi insansın.
You're impossible to be married to, but you're still the father of our daughter and the best man I've ever known.
Herkes dışarı çıksın.
Everyone out.
Evlenecektin evet. Sonra burada olacaktın, içeride.
Marry him, yes, and then you'd be here, on the inside.
Yoksa krala gider ve karısını ne kadar iyi tanıdığımı anlatırım.
Or I go to your king and tell him exactly how well I know his wife.
Ben de Max Rager'ın bodrumunu patlatan adamı çok sevimli bulacaklarından şüpheliyim.
And I doubt they'd be too cuddly with the guy who sprung zombies out of Max rager's basement.
Giz.
If you say the letters "n", "d" or "a",
Şeye... yüzüne bir şey mi yaptın sen?
What'd you do to your... you did something to your face?
Bunun için hırdavat... dükkanının dışındaki adamlardan birini tut.
Get one of those guys outside the hardware store to-to do it.
Bunu neden yaptın ki?
Why'd you do that?
- Daha sık dışarı çıkmalısın.
- Got to get out more.
Hey dışarı çıkıp şehrin altını üstüne getirmek ister misin?
He's no one. Hey, you want to get out of here, go crank the lights up on this town?
Çok isterdik ama sen onu oyun dışı bıraktın.
Oh, we would love to, but you eighty-sixed the clown.
Bugün neler yaptınız?
What'd everybody do today?
- Okul takımındaki ilk maçın nasıl geçti?
How'd your first game on varsity go?
Ona bunun karşılığını verebilmek için her şeyi yaparım.
Oh. I'd do anything to repay him.
Belki de mali konularda babam dışında birini örnek almalısın.
Well, maybe consider a new financial role model besides Dad.
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinle baba 21
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26