Eski bir arkadaş tradutor Inglês
2,280 parallel translation
Sadece eski bir arkadaş, Joan Bulmer.
- Oh, nothing. Just an old friend, Joan Bulmer.
Evet, babamın eski bir arkadaşı torunuyla Güney Koreden kaçtı biz de onlara destek olduk.
Yes, an old friend of my father's and his granddaughter escaped to South Korea, so we sponsored them.
Sadece tahmin edebilirim eski bir arkadaşının, megnezyumlarını çalıp kamyonete yüklediğini fark edersin.
- I can only imagine. I mean, you see your old friend stealing your magnesium and loading it into your truck.
Ben Kate. Eski bir arkadaşıyım.
I'm one of his old friends.
Üvey babanın eski bir arkadaşıyım.
I was a friend of your stepfather.
- Duke'ta eski bir arkadaşım var ben oradayken kriminoloji üstüne çalışıyordu.
- An old friend from Duke who studied criminology there.
Hiçbir şey yurt dışında bir yazdan daha iyi olamaz ama evden uzakta seyahat ederken... yanınızda memleketten eski bir arkadaşınız olması iyi bir fikirdir.
nothing beats a summer abroad, but when traveling far from home, it's always nice to bring along an old friend from the neighborhood.
Eski bir arkadaşımı görmeye gidiyorum, üstünde yeni adım olan pasaportu almaya.
I'm going to see an old associate, picking up a passport with my new name on it.
Sizi FBI'a rapor eden eski bir arkadaş...
... An old friend who used to inform on you to the FBI...
Ryan, Val'i, gözden kaybolmalarına yardım edecek eski bir arkadaşının yanına götürdü.
Ryan took Val to some old friends, help him get off the grid.
Vince'in eski bir arkadaşıyım.
I'm an old friend of Vince's.
Senin hakkında FBI'a bilgi veren eski bir arkadaş...
... An old friend who used to inform on you to the FBI...
Sizi FBI'a rapor eden eski bir arkadaş...
An old friend who used to inform on you to the F.B.I...
... Sizi FBI'a rapor eden eski bir arkadaş...
... An old friend who used to inform on you to the FBI...
Seni FBI'a bildiren eski bir arkadaş...
An old friend who used to inform on you to the F.B.I...
Jeff eski bir arkadaşını bulduğu için sevinmemiz gerekmiyor mu?
Shouldn't we be happy that Jeff found an old friend?
Eski bir arkadaşımla yemeğe çıkıyorum.
I'm going out to dinner with an old friend.
- Eski bir arkadaşı göreceğim.
To see an old friend.
Detroit'ten eski bir arkadaş.
Old friend from Detroit.
Russell, Detroit'ten eski bir arkadaş olabilir de olmayabilir de Don Corleone topluluğundan.
Russell may or... or may not be an old connection from Detroit... - of the Don Corleone Persuasion. - The Detroit mob?
Sadie eski bir arkadaşım.
Sadie is an old friend of mine.
Telefonda bir adam var Donnelly adında eski bir arkadaşın olduğunu söylüyor.
There's a guy on the phone, says he's an old friend of yours--Donnelly.
Eski bir arkadaşım, benden yardım istedi.
An old friend needed a favor.
Benim derdim eski bir arkadaşım hakkında bilgi toplamak.
Just trying to out- - find out some information about, um, an old friend.
Kocanızın çok eski bir arkadaşıyım.
Very old friend of your husband's.
Bu eski bir arkadaşım, John Watson.
This is an old friend of mine, John Watson.
Bu yüzden Floyd'dan sadece bir dostu ve eski bir cinsel ilişki arkadaşı olarak bana penceremin önünde evlenmesi iyiliğini yapmasını isteyeceğim.
So I'm simply gonna ask Floyd, As a friend and former intercourse companion, To do me the favor
Bu eski arkadaşım Ronnie Reagan'dan öğrendiğim küçük bir numara.
It's a little trick I learned from an old friend of mine, Ronnie Reagan.
Beş yıl önce eski bir erkek arkadaşı her şeyini camdan atınca hakkında yaklaşmama emri çıkarttırmış.
Five years ago, an ex-boyfriend filed a restraining order against her after she threw all his stuff out the window.
Bağlantılarımdan biri onunla ilgilenip bana okçunun aslında ahlaksız bir playboy senin eski erkek arkadaşın olduğunu söyledi.
A connection of mine, who has toyed with him gave me evidence that the Archer is really a certain depraved playboy. Your ex-boyfriend, I believe.
Eski arkadaşın kâtip hakkında bize söyleyeceğin bir şey var mı?
What can you tell us about your old friend, this clerk?
- Eski üniversite arkadaşı bir iç mimara danışmayı teklif etti. - Evet.
She suggested that we consult her old college friend, who's an interior designer.
Çünkü kız arkadaşının eski sevgilisine karşı hâlâ bir şeyler hissetmesini kıskandın.
Because you're jealous that your girlfriend still has something from the ex?
İnternet dedikoducusunu kaçırıp bodruma kapatan dengesiz bir eski erkek arkadaş...
Unstable ex-boyfriend lock Internet tattletale in basement...
Kampüste dolaşan bir eski erkek arkadaşın varken okula başlayan sensin.
You're the one who has to start college with an ex-boyfriend loose on campus.
Tetik çekme meraklısı bir eski kız arkadaş...
A trigger-happy ex-girlfriend...
Tetiği çekmeye hazır eski bir kız arkadaş...
A trigger-happy ex-girlfriend...
- Bir tetik sever eski kız arkadaş...
- A trigger-happy ex-girlfriend...
Kendimi Jeff in eski b * ktan kız arkadaşıyla bir rekabetin içinde buldum Gecenin tamamının yaşanmamış olmasını dilerdim Ve size bir özür borçluyum
I was just caught up in a competition with his turd of an ex-girlfriend, and I wish I could erase the entire night, and I owe you an apology.
Ölen arkadaşının miras işlerine o baktığı için şirketinin satışıyla ilgileniyordu. Dupont Circle'da eski bir kitapçı.
She's the executor of her friend's estate and had to get involved in the sale of the business- - an old bookstore in Dupont Circle.
- Eski bir üniversite arkadaşı için.
For an old college chum.
Fikrini değiştirirsen, birkaç eski arkadaş Brandos'ta bir araya geliyoruz, tamam mı?
Who cares? Hey, so if you change your mind, some of the old buds are getting together at Brando's. Drop by.
Kalan potansiyel tek kılavuz, kumarhanede kokteyl garsonu olan Curran'ın eski kız arkadaşı ama gerçek bir şüpheli değil.
The only other potential lead is curran's ex, cocktail waitress at the casino, but she's not really a suspect.
Eski erkek arkadaşım bir...
My ex is such a...
Bir arkadaş perdeyi düzeltmezse başka kim düzeltir ki? Eski kocam olmaz, Dwight.
Not my ex-husband, Dwight.
Tess eski bir okul arkadaşım ve oyuncu.
Tess is an old school friend and an actress.
Tess eski bir okul arkadaşım.
Tess is an old school friend.
Eski kız arkadaşının başka bir adamdan çocuğu var.
His old lady has a kid from a different baby daddy.
Belki, eski bir sokak yarışçısı arkadaşı ya da birlikte... bilmiyorum araba kaldırdıkları birisiydi.
Maybe it was an old street-racing buddy or somebody... I don't know... that he used to boost cars with?
Önemli olan, Max'in eski kız arkadaşı ve Paget'in Lamborghini'sini çalan bir ekibin parçası olması.
What's important is that she was Max's ex-lover and part of the crew that stole Paget's Lamborghini.
Bizde tam şimdi bir kaç polis arkadaşımızı eşinizi... eski eşinizi buraya getirmeleri için yollamak üzereydik.
Now we're gonna be sending over a couple of officers To pick up your wife- - your--your ex-wife right now.
eski bir arkadaşım 18
eski bir dost 19
bir arkadaşım var 42
bir arkadaşım vardı 16
bir arkadaşım 117
bir arkadaş 104
arkadaşım 498
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
eski bir dost 19
bir arkadaşım var 42
bir arkadaşım vardı 16
bir arkadaşım 117
bir arkadaş 104
arkadaşım 498
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşları 29
arkadaşımdı 18
arkadaşız 60
arkadaş ister misin 22
arkadaşlarını 16
arkadaşların 36
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşları 29
arkadaşımdı 18
arkadaşız 60
arkadaş ister misin 22
arkadaşlarını 16
arkadaşların 36