English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ E ] / Evi

Evi tradutor Inglês

27,565 parallel translation
Evet, yok mu şu eski ağaç evi.
Yeah, that old tree house.
Çocuğuma münasip bir ev sevgi dolu bir evi olsun istiyorum. Ve iyi bir baba.
I want my child to have a proper home... a loving home... and a good father.
Shepzoy Evi'nin beyiyim.
I'm the master of Shepzoy House.
Öyleyse Shepzoy Evi'ne giden bu yolu takip et ve durumu Bayan Appleby'ye açıkla.
Then you follow that path out of here back to Shepzoy House and you explain the situation to Mrs Appleby.
69'lardan beri. Artık yazlarını ufak evin yanındaki büyük evde geçiriyorlar. Bence evi vermelerinin bir sebebi de Glen'in çocuklarını daha çok görmek istemeleriydi.
I don't know,'69, and now they spend their summers in a bigger house that they moved into that's right near the little house and I think that they partly gave it to us so that they could see Glen's kids more,
Ev küçük bir tepenin üstünde, onların evi ve bizimki arasında sadece orman var.
The house is up on a little hill and then there's nothing but woods between their place and ours.
Sanırım ondan iki gün sonra Roger evi aradı.
So then, I think two days after that, Roger calls the house,
Beni uyandırmak istemedi çünkü utanmamı istemedi. Ve evi aramasının sebebi de geleceğine dair uyarılmış olacaktım ve bu bir daha yaşanmayacaktı.
He didn't want to wake me up because he didn't want to have me feel ashamed, and that the reason that he had called the house was that so I would have a warning that he was coming
"Aman ya, gidiyorum ben" diyecek, toplanıp gidecek. Diğeriyse kalıp evi sıradakine kiralayacak, Airbnb gibi.
"What the hell, I'm outta here," pack a bag and walk off, and the other'll stay behind and just rent space to the next person,
Babam sırf Martha Stewart da evi istedi diye almıştı.
My dad only bought it because Martha Stewart wanted it.
Benimle hayat kurmak, bir evi paylaşmak zor, biliyorum ama hiç kimse benim kadar senin yanında olamaz.
Listen, I know I am not the easiest guy in the world to build a life with and to share a house with, but there is no one who will be more here for you than me.
Evi satıyormuşsun.
You're selling the house. - What?
Neden evi istemiyorsun?
Please, why don't you want this house?
Babanla her yaz kiraladığımız evi hatırlıyor musun?
Remember the house your father and I rented every summer?
Evi, arabalarımızı hep baban almıştı.
Your father bought this house and our cars.
Kuku Evi'ni başkası kapmıştı herhâlde.
I guess Vagina House was taken.
- Burası evi.
- She lives here?
Çocuk geri döndüğünde evi yağmalanmış ve Joseph gitmiş bir halde bulmuş.
When the boy returned, he found the place ransacked and Joseph gone.
Bu kadar güzel bir yemekten sonra, bütün evi temizleyebilirdim.
After a meal that good, I'd clean your whole house.
Bir zamanlar mobil alem evi olduğunu fark bile edemezsiniz.
You can't even tell this was once a mobile crack den.
Ya da evi buraya getiririz.
Or we'll come over here.
Bakalım doğru mu anlamışım : Öfkelendi, pöfledi sonra da evi yere mi devirmiş?
So let me get this straight, he huffed, then he puffed, then he blew the house down?
Bu evi değil, bu dünyayı!
Not this house, but the world.
Evi almak için iki katı daha fazla teklif ediyorlar.
They're offering to buy houses for twice the appraisal.
Sen ise evi emniyete almama yardım edeceksin.
You're going to help me secure the house.
Sabah evi aradım.
I called this morning.
- Alex evi adam etmeme yardım ediyor.
Because Alex is helping me fix the place up.
Sadece evi özledi.
He's just homesick.
Çünkü ocakta bir çatlak var. Tüm evi gaza boğabilirmiş.
I'm glad that you didn't try and fire this thing up,'cause, uh, there's a crack in the firebox, and it could have inadvertently gassed the whole house.
Bu eski evi sevdiğini biliyorum ama bize iyi geldiğini söyleyebileceğini sanmıyorum.
I know we love this old house, but I don't think you can say it's been a good place for us.
Evden çeker gideriz, banka alır evi de.
We just walk away from the house. We let the bank have it.
Sıçmış, Bill Barbie'nin Evi'ne hem de.
He shat, Bill... In Barbie's Dream House.
Suyu akmayan ve kokarca kıçı gibi kokan bir evi mi?
This stuff might explain why your ancestors built this house here. A house that doesn't have running water and smells like skunk hiney?
Ben de belgelere baktım çiftlik evi bundan oluşan bir kaya üzerine inşa edilmiş.
So I looked at the survey, and the homestead's built on a bedrock of the stuff.
Laura Ingalls Wilder'ın evi yol üzerinde.
Laura Ingalls Wilder's house is along the way.
Aynı şeyi evi için de yapmalıyız ki, bu da bir arama emri gerektirir. Kocası bizi içeri almazsa tabii.
We'll also do the same for her house, which will likely require a search warrant, unless the husband will let us in.
Bill ve Virginia'ya beni satman, evi soyup soğana çevirmen...
Betraying me to Bill and Virginia, cleaning me out of house and home...
Çünkü kadın bebeğin evi.
'Cause she's the baby house.
Tamam, sağol J.J. Peter Evans'ın evi boşmuş, ama görünüşe göre çocukları orada tutmuş.
ALL RIGHT, THANKS, JJ. PETER EVANS'PLACE WAS EMPTY, BUT IT LOOKS LIKE HE WAS HOLDING THE BOYS THERE.
Oleg'le evi bebek için güvenli hale getiriyoruz.
Oleg and I are baby-proofing our apartment.
Annem de benim için evi güvenli hale getirmişti.
My mom baby-proofed our house for me.
- Evet, rüya evi. - Evet.
Yeah, the... the... the dream house.
Niye o evi seçtin?
Why'd you pick that house?
- Ne evi?
- What house?
Senin için güvenli evi ayarlıyor.
He's getting a safe house ready for you.
Senin evi halledene kadar bir süre benimkinde kalırsın. Ayrıca sana bakacak birini bulmaya çalışacağım.
You're going to stay at mine for a bit while we get your house sorted and I'll try and find someone to help look after you.
Gettrick'in evi.
Gettrick's house.
Evi kendim kilitledim.
I only locked up the house.
Evi havaya uçuracak!
She is going to blow the house..
Kız arkadaşının kendi evi ver ve çok iyi bir aşık olduğu belli.
He has a girlfriend with her own place and clearly a crazy sex drive.
Eğer hayatta kalırsak, Yinede evleneceğim ve yinede evi terkedicem.
If we survive, I'm still getting married and I'm still leaving home.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]