Eğer ben tradutor Inglês
13,652 parallel translation
Eğer beni gözaltına almanız gerekecekse ben teslim olurum.
If you need to take me into custody, I'm happy to surrender myself.
Dinle, eğer ben sevişmiyorsam herkesin seviştiğinden emin olmak isterim.
Listen, if I'm not getting it, Hey! Hey! I want to make sure everybody else is getting it.
Eğer ben gitmiyorsam, benim "artı bir" im olamazsın.
And you're not supposed to go as a "plus one" if there isn't a one to plus.
Eğer ben olmasaydım, o zamanlar ölmüş olurdu.
If it wasn't for me, he ( JOON PYO ) would have beena dead person back then
Eğer ben olmasaydım, çoktan acı içinde ölmüş olurdun.
If it wasn't for me, you! ♫ I want to find you. ♫ You would have already died from being alone in misery. ♫ I can't touch you ♫
Eğer ben "gerçekten odanı temizlemelisin" dersem "Odanı temizlemeni istiyorum" demektir.
then I'm really not saying, lean your room. " I'm asking her to clean her room.
Yani eğer ben... Sadece biraz daha zamanım olabilir mi, sayın yargıç?
So if... if I could... if I could have just a little more time, Your Honor?
Eğer ben hayatta kalan hatırlatıcı kişiysem, onlar suratıma bakıp bağırıncaya kadar onların evinin dışında durmak ve bana bağırmaları bana göre değil.
And if I'm supposed to be a living reminder, it's not enough for me to stand outside of their fucking houses staring at them until they start screaming in my face.
Hey, eğer ben olmasaydım, hala hapiste olacaktın.
Hey, if it wasn't for me, you'd still be in jail.
Eğer ben istersem anlatmaz.
Not if I ask him not to.
Eğer bu bir iş diyorsan ben varım.
Well, if you say this is a case... I'm in.
- Eğer bu iş olmazsa ne sen ne de ben, bundan pişman olacak kadar uzun yaşamayacağız.
If this goes wrong neither of us will live to regret it.
Eğer siz olmasaydınız ben burada olamazdım bile.
I wouldn't even be here if it weren't for you.
Eğer bu davayı bitirmeme engel olursanız ben de sizin kararınızı sorgularım.
This doubt you and I be able to pursue the case.
- Eğer gideceksen ben de geleceğim.
- If you go, I go with you.
Eğer ihtiyacınız olan buysa üzgünüm, aradığınız kişi ben değilim.
If that is what you need, I'm sorry, I'm not your girl.
Max, eğer ihtiyacın olursa ben burdayım.
Max, I'm right here, if you need me.
Eğer Bay Cha ve ben daha önce, çocukken karşılaştıysak...
If Mr. Cha and I met before when we were both children...
– Yani? – Eğer bana yardım etmeye söz verirseniz ben de size yardım edeceğim.
- If you help me, Chairwoman, then I can also help you.
Eğer o biterse ben de biterim.
And if it dies, I will too.
Sanırım öyle dediniz ve eğer sizinle birlikte yeni mekâna ben de gelemezsem HR'a söylerim.
I think you did, and if I don't get to go to the new place with you two, I'm telling HR.
Eğer bu mükemmel olarak açık değilse, elinde ben varım.
If this isn't perfectly clear already, I am all you've got.
Takımın adı Fitzmel yada Mellitz veya hangi cehennem olursa olsun, herşey bitecek. Çünkü, eğer Fitz bu durumdan bir kez nefret ederse.. ve ben burada özellikle bu kelimeyi kullanıyorum "nefret.."
Team Fitzmel or Mellitz or whatever the hell it is will be over, because if there is one thing Fitz hates... and I'm using the word "hates" here... it's the messy, petty, bitchy craziness that overtakes Mellie
Ben burada değilim ama eğer o buradaysa benimde burada olmam gerekir.
Well, I'm not here, but I would be if I was.
Eğer Belediye Başkan adayı, Marcus Walker'ın burada olduğu online yada başka herhangi bir ortamda haber olursa ve bir şekilde burada olduğu ortaya çıkarsa o zaman bende bazı sorular sormaya başlarım ve ben, bana birinin benim sorularıma cevap vermesini isterim.
And if it ever gets out that he was here, if it ever turns up on the news or online or anywhere ever, that Marcus Walker, candidate for mayor, was here, then I'm going to ask my questions, and I will get answers, because I am someone who gets answers to my questions.
Eğer ben "Casey odanı temizle" dersem ki genellikle demem ki Casey bu konuda çok iyidir.
If say to Casey, "clean your room,"
Eğer vermezsen, ben belediye başkanıyla anlaşmanın yolunu bulacağım senin ifade vereceğin tehdidini koz olarak kullanıp onu yarışın dışına atacağım.
If you don't, I can work out a deal with the mayor, leverage the threat of your testimony to get him to drop out of the race.
Eğer biri sinirli olacaksa o ben olmalıyım.
If anyone's gonna be angry, it ought to be me.
Ama bir rezervasyon olmadığını söylediler, ben de eğer sen Wing Yee'e gitmezsen ben sana Wing Yee'i getiririm dedim.
There wasn't a reservation, so I figured since you weren't going to Wing Yee I was bringing Wing Yee to you.
Eğer yapmak istediğin buysa, ben de bu köprüyü terk etmiyorum, Evangeline.
'Cause if that's what it is, I'm not leaving this bridge, Evangeline.
"Eğer korkuyorsanız, ben de tek başıma giderim!"
"If you're scared, I'll go alone!"
Ve ben de onlardan biri olmak isterdim, eğer daha çok vaktim olsaydı.
And I'd love to be one of them, if I had more time.
Eğer tacını isteyerek veya istemeyerek kaybedersen ve Condé kral olursa kardeşlerin ve ben seni affetmeyeceğiz.
We won't be spared, your brothers and I, if Condé is king, whether you forfeit the Crown willingly or not.
Eğer Fransa'ya ben hükmedersem, daha iyi bir yer... olacağını düşündüm.
I came to want it, to believe a new... France under my rule would be better.
Eğer bunu yapacaksam ben de senden bir şey isteyeceğim.
If I do this, I'm gonna need something from you.
Eğer birini bu toplantıda istiyorsan, o kişi ben olmalıyım.
If you want anyone at this meeting, it is me.
Bu işin seni sinirlendirdiğinin farkındayım ve kesinlikle konuşacağız ama ben hâlâ, teknik olarak çişimi yapmadım. Eğer sakıncası yoksa...
Okay, I get that you're mad, and we are definitely gonna talk, but I still haven't, technically, gotten to go pee, so if you wouldn't mind...
Eğer pembe giyen ben olsaydım, beni lime lime ederdiniz ya.
If I wore a pink shirt, you'd tear me to shreds.
Eğer zor durumda olan ben olsaydım... bunu açıklamak zor olurdu.
I think that, if I was sitting in the hot seat, that's a hard one to explain.
Ben kahve almaya gidiyorum ve bir süre daha buralarda olacağım, ve aklınıza eğer bir şey gelirse sakın tereddüt etmeyin.
I'm gonna go get a cup of coffee and I'm gonna hang around for a little bit, and if you can think of anything, please don't hesitate.
Eğer o Khali ise, Ben Kinguu olamam, bir kraliçe olurum!
If he Khali, I cannot be King, I became a Queen!
Aslında ishitayı görmek için her gün gelebilirsin. Eğer istersen, ben şahsen seni davet etmek isterim.
Actually you can come every day to see Ishita... And if you want I can I personally invite you to come.
Eğer paranı soruyorsan ben yok kimde onu da bilmiyorum.
If you want to ask for my money.. i dont have.
Eğer kabul edersem, onun yapabildiklerini ben de yapabilirmişim.
He said if I accepted it, that I could do what he did.
Bak, eğer kızın hakkında bir şey biliyorsa ya da kızlar hakkında... Ben öğrenirim.
Look, if he knows anything about your daughter or knows anything about these girls, then I'll fucking know.
Ben don N'eğer Ve t Rus istihbarat teslim, ben öldüm.
And if I don't deliver to Russian intelligence, I'm dead.
Ve o yaşamak eğer dakika vardı. [Yavaş nefes] Ve, ah, biliyorsun sonraki şey, Ben şimdiye kadar duydum sesin patlama duydum Doğru ayaklarımın altında olduğu için.
[exhales slowly] And, uh, next thing you know, I heard the loudest explosion I've ever heard'cause it was right below my feet.
Eğer planlarıyla ilgili bilgileri ortaya döktüğümü düşünürse, biterim ben.
If he thinks I've divulged any information in their plans, I am done.
Eğer ortaya çıkardığın kesin olan şeyle razıysan ki ben de razı olacağım.
If you're satisfied with the certainty of what you uncover, I will be, too.
Bak eğer bana havalı kelimelerle konuşacaksan, ben de sana bütün gün aort naklini anlatırım.
Look, if you want to go toe-to-toe talking fancy jargon, I can talk transapical aortic cannulation all day long, but neither one of us has the time.
Ama eğer bir değeri varsa, Alicia Florrick dönerse ben giderim.
But for what it's worth, If alicia florrick returns, I will be moving on.
eğer beni seviyorsan 30
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
bentley 21
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
bentley 21
benes 21
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
ben seni istiyorum 18
beni affet 279
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
ben seni istiyorum 18
beni affet 279
ben de seni seviyorum 508
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
ben de seni özledim 83
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
ben de seni özledim 83