Hoşuna gider mi tradutor Inglês
422 parallel translation
Bu hoşuna gider mi?
How do you like that?
- Hoşuna gider mi, tatlım?
- Does that please you, my dear?
Sizce benim resmimi de çekmek hoşuna gider mi?
You think maybe he like to take my picture?
- Hoşuna gider mi?
- Wouldn't you like that?
Hatırlamadığın için kodesi boylamak hoşuna gider mi?
How'd you like to be thrown in the can on account of not remembering?
Hoşuna gider mi?
- You'd like that?
Ama bu hoşuna gider mi bilemem.
But liking it is gonna be different.
Biri senden bir şey koparıp, alsa hoşuna gider mi?
How would like to have someone come along and pick something off of you?
- Sence şu çanta Eric'in hoşuna gider mi?
- Do you think Eric would like that briefcase?
Hoşuna gider mi?
Would you like that?
Hoşuna gider mi dersin?
Will he like it?
- Hoşuna gider mi?
- Do you like it?
- Sence Martha'nın hoşuna gider mi?
- Do you think Martha will like it?
- Bu hanımım hoşuna gider mi acaba?
- Does that please, m'lady?
Penguenler hoşuna gider mi?
- Do you like the penguin?
Beni eve bırakmak hoşuna gider mi?
You like to take me home?
Benimle yolculuk etmek hoşuna gider mi?
would you Iike to travel with me?
- Bu hoşuna gider mi?
Would you like that?
- Bu hoşuna gider miydi? Sahi mi?
- Would you like that?
Hoşuna gider mi bilmem.
I don't know if you like it.
- Hoşuna gider mi?
- Would you like that?
Kellenin uçurulması hoşuna gider mi?
Are you glad to be beheaded?
- Duymak hoşuna gider mi?
- Would you like to hear it?
- Geriye saymak hoşuna gider mi? - Bayılırım.
- Do you enjoy counting backwards?
Bu domuz ahırında yaşadığını görmek hoşuna gider mi sanıyorsun?
You think he likes to see you live in this pigsty?
Senin de hoşuna gider mi?
Does that appeal to you?
- Hoşuna gider mi, bir bak.
Check her out. What is your name?
Şehirde yaşamak hoşuna gider mi?
Would you like to live in town?
Hoşuna gider mi?
You like it?
Erkeklerle çıkmak hoşuna gider mi?
You don't like dating guys?
Bu hoşuna gider mi?
You like this?
Hoşuna gider mi?
What`s that sound like to you?
Sana "Valadares" demem hoşuna gider mi?
You like my calling you "Valadares"?
Hoşuna gider mi?
Would you like it to?
Red, haftada 1000 dolar desem, bu hoşuna gider mi?
Red, how do you like the sound of a thousand dollars a week?
Nasıl, bu hoşuna gider mi?
How you like that, huh?
Bu hoşuna gider mi, Sonny?
You like that, Sonny?
Beni öldürmek hoşuna gider mi?
You'd like to kill me?
- Bu hoşuna gider mi?
- Don't you like it?
Hoşuna gider mi, acaba?
I think she'd like it, right?
Tamam, eğer ayarlayabilirsem Tommy Doyle'la TV seyredersin. Bu hoşuna gider mi?
Okay, if I can fix it so you can watch TV with Tommy Doyle, would you like that?
Hoşuna gider mi?
Suppose I read aloud to you? Would you like that?
İki banyo kaptanın hoşuna gider sanırım, öyle değil mi?
- Yes. I think the Captain would like 2 baths, don't you?
Çünkü bu Liz'in hiç hoşuna gitmez. Senin gider mi emin değilim. Hatta kendimden bile biraz şüpheliyim.
Because I don't think Liz would like it and I'm not sure you would and I'm even a little doubtful about myself.
Bu senin hoşuna gider, değil mi?
That pleases you, doesn't it?
Bu hoşuna gider mi?
Would you like that?
- Onları görmek hoşuna gider, öyle değil mi?
- You'd like to see them, wouldn't you? - Well, of course.
Hoşuna gider mi?
You Americans invented them.
Hoşuna gider mi, Leo?
Would you like that, Leo?
Nereye? Bilmem, film izlemek hoşuna gider, değil mi Paulo?
I don't know, he'd have fun at the movies.
Ama hoşuna gider, değil mi?
But you like it, don't you?
hoşuna gider 18
gider misin 34
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88
gider misin 34
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88