Iki gün oldu tradutor Inglês
354 parallel translation
Geleli henüz iki gün oldu, bu sebepledir ki izlenimleri doğal olarak biraz bunaltıcı.
Well, she's only been here two days, so naturally the impression is overwhelming.
- Daha iki gün oldu.
- Just two days.
Döneli iki gün oldu, tenim açılmaya başladı bile.
We're back two days, already I'm losing my tan.
Evet, iki gün oldu.
Yes, since the other day.
Anemden hala haber alamadım, canımı sıkan o değil, ama iki gün oldu.
I still haven't heard from my mother, not that it bothers me but it has been two days.
Kaybolalı iki gün oldu ve ondan henüz hiçbir haber alamadık.
Two days she's been gone, and no news of her.
Okula döneli iki gün oldu, iyi idare ediyoruz.
Two days since we got back and we're doing great
Biliyorum... den beri sadece iki gün oldu.
I know it's only been two days since...
- Sadece iki gün oldu biliyorum...
I know it's only been two days since...
Evleneli daha iki gün oldu.
We were only married for two days.
Onu V.A. Hastanesi'nden alalı iki gün oldu.
I only got him out of the V.A. Hospital on a two-day pass.
Bak iki gün oldu. Belki başına bir iş geldi.
Maybe something's happened to him.
Kuzenim onunla tanışalı yalnızca iki gün oldu!
She only met him 2 days ago!
Nasıl olsun? Onunla tanışalı sadece iki gün oldu.
How could it be possible, I've only known him for two days.
- Evet Alf, senle konuşmayalı... bir iki gün oldu. Nasılsın?
yes, alf, how are you?
Şehri dolaşmaya başlayalı iki gün oldu bile.
I've been kicking around town for two days.
Daha iki gün oldu.
It's only been a couple days.
İşe başlayalı iki gün oldu.
I've only been here two days.
Iris gideli iki gün oldu, ve sen yeni bir kadın buldun.
Iris is gone two days, and you got a new woman. Knock it off.
Bay Ponzini öleli tam iki gün oldu salak şey.
Mr. ponzini died two days ago, you idiot!
Şimdiden iki gün oldu.
It's already been two days.
Arayalı iki gün oldu.
That was two days ago.
- Buraya geleli sadece iki gün oldu.
She's been in the city two days. It's what she knows.
- İki gün oldu.
- Couple days ago.
Sadece iki gün hasta oldu.
He was only sick two days.
Nolan ailesinin aynı gün iki diploması birden oldu.
Two diplomas in the Nolan family all in one day?
Koskoca iki gün boşa gitti, heba oldu! Bir şey planlayıp her şeyi halledebilirdik!
Two whole days thrown away, lost, could've planned something, could've worked it all out!
İki gün içinde bu dördüncü oldu.
It's the fourth time in two days.
Bu ay bir iki gün erken oldu, değil mi?
Couple days early this month, aren't you?
O gün, iki güzel şey oldu :
That day, two good things happened. :
İki.. üç gün oldu.
. Two... three days now. You've...
Eski günlerin hatırına mı? İki gün oldu.
For old times'sake, like two days ago?
İki gün oldu.
It's been two days.
İki gün iki gece oldu ve...
Two days and two nights and I - I had to call you.
Bu gün iki olağandışı cenaze merasimi oldu.
Two unusual funerals today.
Geçen sene temmuzda iki, ağustosta 3 gün yaz oldu.
Especially to someone who lives in London. Last year, summer was two days in June... and three days in August.
İki gün oldu, değil mi?
It's been two days, hasn't it.
Bu son iki hafta buradaki en korkunç günler oldu ama siz ikiniz her gün daha sevinçlisiniz.
The past two weeks been as grim a time I have seen on this place and you two get cheerier every day.
Sarhoş oldu ve iki gün yerinden kımıldamadı.
Got drunk and didn't get up for two days
İki gün oldu yoldayız.
I have plenty to go.
Ne kadar oldu, iki gün mü?
What's it been, about two days?
Heidegger'ın çalışacak iki saati daha var ve uzun bir gün oldu.
Heidegger has still two hours work ahead of him and it's been a long day.
iki gün önce, pazartesi gecesi bunlar oldu.
All this happened only two days ago, on Monday night.
Dostlarım, burada ölümünden.. iki gün sonra çalıların.. arasından çıkardıklarım oldu.
My friend, he would've, uh, been pulled out of the bush here two days after his death.
İki gün oldu.
Yes, there are two days.
- Ne? - İki gün oldu.
- For as much as maybe two days.
İki gün oldu.
Two days.
- İki gün önce bir şey oldu.
Something happened a couple of days ago. What?
Aynısı iki gün evvelde oldu.
The same thing happened two days ago!
İki, üç gün erken oldu ama...
It's a day or two early, but... hey, I got faith.
Bir gün Yahudi mezarlığından geçerken.. .. neden bilmiyorum, bana orada malum oldu.. .. son iki haftamı alışkanlıklarımın çoğundan uzak olarak geçirmiştim.
One day, as I was walking through the Jewish cemetery I don't know why, but it occurred to me there I realized that I had spent the last two weeks away from most of my habits.
iki gün sonra 30
iki gün 84
iki gün önce 62
iki gündür 16
iki gün içinde 17
iki gün mü 20
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
iki gün 84
iki gün önce 62
iki gündür 16
iki gün içinde 17
iki gün mü 20
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516