English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ I ] / Iki gün

Iki gün tradutor Inglês

11,006 parallel translation
- Onu iki gün boyunca nasıl oyalayacağız?
How are we going to entertain him for two more days?
Sadece iki gün gecikti. Benlik bir şey yok.
I'm two days late on the rent.
Geleli iki gün oldu ve şimdiden anormal davranış sergileyen bir kurtta bakteri bulduk.
Well, we've been here for two days, and already, we've discovered unusual bacteria inside a wolf that's behaving abnormally.
Se Gi'yle son iki gün içinde meydana gelen olayları... Gerçekten her şeyi anlattın mı?
During the two days that Se Gi was here did you tell me everything that happened?
- Iki gün önce, gece yarisinda geldiler.
- They arrived two days ago, under the cover of night.
Şey, bir veya iki gün?
A day or two?
Sanırım... iki gün içinde.
Yeah. Like... In two days.
Biliyorum. Sinemalarda gösterilmeden iki gün önce.
I am, two days before it opened in theaters.
Ama sadece onu dinlemem için para ödüyordu ve bir yarıştan iki gün sonra bile nasıl işeyemediğinden bahsediyordu.
Only now he's paying me to listen to his split times and talk about how he can't piss for two days after a race.
Yani son iki gün üçünde bu heriflerden ikisi öldürüldü.
So two of these guys murdered in the past two days?
Ancak sadece bu fotoğraflarda ölmeden iki gün önce hararetli bir tartışma yaşadığı bir adamla görünüyor.
Those, however, are the only ones where he appears to be in heated altercation with a man two days before he was murdered.
Carolinas'tan kiraladığım gemi iki gün içinde gelecek.
The ship I've chartered to the Carolinas arrives in two days.
Bence kurumasına daha iki gün var.
I'd say this is about two more days from curing.
Bunun daha iki günü varsa ve maktul öleli beş gün olduysa...
So if this stuff still has two days to go and our victim's been dead for the past five days...
Bu kalleşi çalıştırmamız iki gün sürdü.
We got this sucker running in two days.
Teşekkür ederim, Baba. Beni belirsiz bir yerde 6 mermi ve iki gün yetecek yemekle bıraktığın için.
Thank you, Father, for leaving me with six bullets and two days worth of food in the middle of nowhere.
- Bir soruşturma için iki gün daha şehirde olacağım.
I'm in town for two days on an investigation. Yeah?
Ama Bayan Lin'in cesedi iki gün önce alınmış.
Miss Lin's body was only taken two days ago.
- Bir iki gün kalabilir misiniz?
- Can you stay a day or two?
O da sizi aramayı bir-iki gün ertelememi söyledi.
So she asked me to hold off on calling you for a day or two.
Bu görüntü iki gün önce çekildi.
That was taken two nights ago.
Benzinlikteki görüntüler iki gün önce çekilmişti.
The gas station video was from two days ago.
Çocuk iki gün önce kendini havaya uçurdu.
Kid blew himself up for the cause two days ago.
Onları iki yıldır tanıyor olsan da, iki gün için birileriyle seyahat ederek daha fazla şey öğrenirsin.
You learn more by traveling with somebody for two days than you do knowing them for two years.
Bir iki gün yataktan çıkmayacak.
He will spend a day or two in bed.
Sense iki gün buradan uzaklaşıyorsun.
You've been away from the office for two days.
Her gün mahkemeye gittim ve sizi iki konuda temin edebilirim.
I attended every day of the trial and I can assure you of two things.
İki gün önce Newark'da öldürülen bir uyuşturucu satıcısı.
Drug dealer murdered in Newark two days ago.
İki gün önce onu görmeye gittim.
I went to see him two days ago.
Geçeni üç gün içinde iki kişiyi öldürdü.
He killed two people within the last three days.
İki üç gün için bu yeterli olur mu?
Will this be enough for two to three days?
- Evet. İki gün boyunca teknede aynı şeyi söyleyip durdun.
- Yeah, so you keep saying... for two days on a longboat.
İki gün önce, bina yöneticisi olduğumu söylemiştiniz.
Two days ago you told me that i was the building manager
Salem'de bir kaç gün geçirdiniz... ve protestan iki yüzlülüğü sizede bulaştı.
Oh, just days in Salem and already Puritan hypocrisy is rubbing off on you.
İki gün önce,... belediye binasına daldım ve neredeyse yakınlığın en saygın vatandaşlarından birini öldürüyordum.
Two days ago, I infiltrated town hall and almost assassinated one of the kinship's highest ranking citizens.
İki gün içerisinde Amerika'nın başına korkunç bir felaket gelecek.
In two days... a disaster will befall America.
İki gün önce fikrimi söylemek için ona gittim. Beni kardeşiymişim gibi sevdiğini ve başarımızla hep gurur duyacağını söyledi ama ona göre o günler geride kalmış.
I went to see him a couple days ago to sell him on the idea, and... he told me he loved me like a brother, that he'd always be proud of what we accomplished, but as far as he was concerned, those days were behind him.
- İki gün önce, saat 06.57'de İlmekçiler bilgisi Justin'e verilirken nerede olduğunu görmek için takip yerlerine bakıyorum.
- Checking tracking location to see where you were at 6 : 57 A.M. two days ago when the stitchers information was handed off to Justin.
İki gün arayla.
Two days apart.
İki gün içinde üç babasını kaybetti, keçileri kaçırmasına sebep oldu.
She had three dead dads in two days, it tipped her over the edge.
İki gün kalmak için fazla uzun bir yol.
That's a long trip for just two days.
Hayatıma devam edebilirim gibi geliyor onu gömmeme izin vermeseler bile. Sonra Pernell öyle istiyor diye her gün iki defa ona bunu yapıyorlar.
I'm pretty sure that I could move on... even if they don't let me bury him, but then they'd have to do this to him twice a day, every day... till Pernell says so.
İki gün önce John'u neredeyse öldürüyordu.
Two days ago, she almost killed John.
İki gün yeter de artar bile.
Two days is more than enough.
Her geçen gün, hakikate daha da yaklaştım. Tek kişi değil, iki kişi olduğumuz gerçeğine.
With every day, I have been drawn steadily nearer to the truth..... that we are not truly one, but truly two.
İki gün bekle, dinlensin.
Just give him a couple of days.
İki gün önce öldürüldü.
Was murdered two days ago.
İki gün önce de Charles DiLaurentis diye biri yok diyordu.
Two days ago, he said there was no Charles DiLaurentis in your family.
İki gün önce ne yaptım, bilmek ister misin?
You want to know what I did a couple days ago?
Ama gün gelir de bir-iki fazladan ders falan verirsem...
But maybe some day, if I pick up a few extra classes...
İki gün önce bunu bulduk.
Two days ago, we found this.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]