English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ K ] / Kalsın mı

Kalsın mı tradutor Inglês

2,171 parallel translation
Ölsün mü, kalsın mı?
All right, kill or stay?
Emily sende kalsın mı?
Want to keep Emily tonight?
Bende kalsın mı?
Keep the photos?
Gözler açık kalsın. Bana bak, tamam mı?
Eyes, awake, awake, right at me, okay?
Ne yani bütün eğlence size mi kalsın?
What, you think I'm gonna let you guys have all the fun?
Bırak orada kalsın, tamam mı?
- Go. Now, keep it there, okay?
- Hayır, kalsın.
- I'm good!
Aramızda kalsın ama orada mıydın?
Just between us, were you there?
Nişanlım fark etti ve az kalsın onu kaybediyordum.
All right, my fiancée found out and I almost lost her.
Aramızda kalsın tatlım, ben ondan daha iyi bir arkadaş olurum.
And between you and I, honey, I'm a lot better company.
- Sağol kalsın.
- No. Thank you. I'm fine.
Al bakalım. Üstü kalsın.
There you go.
Aramızda kalsın, tamam mı?
Let's keep it between us, okay?
Sağ ol kalsın.
I'm good.
Onun için senden rica ediyorum beni zorlama. Bırak, her şey olduğu gibi kalsın.
So I'm asking you, don't push me, and let things be as they are.
Çok hoş ama tükürüğüm ağzımda kalsın.
Well, that's nice, but I'm gonna keep my saliva in my mouth.
- Tamam resim sizde kalsın. kartım da var
Well, you keep that picture, the card is attached. And you call me if you hear of anything...
Az kalsın unutuyordum sana bir şey aldım, bir hediye.
Before I forget, I got you something, a gift.
Anasını satayım, millet küvette uzanmak istiyorsa evinde kalsın.
For fuck's sakes, if people want to linger in a bath, stay at home.
Gerçekten kapıyı sıkıca kapattım. Dışarı çıktığımda sıcak kalsın diye.
I closed the door really fast when I got out s-so that it w-would stay warm.
Açık mı kalsın kapalı mı?
- You want this open or closed? - Open.
Bir gün daha kalsın, iyice emin olalım.
Only one more day, to be sure.
Kapı açık mı kalsın kapatayım mı?
You want the door open or closed?
Aramızda kalsın ama şu prensesin gözü üstümde galiba.
Uh, but between you and me, I'm getting some serious vibes from the princess over here...
Az kalsın garajımızı yakıp kül edecek olan Oliver mı?
Oliver. Oliver who almost burned down our garage?
Çünkü ben daha çok "bırak dağınık kalsın" türünden biriyim.
'Cause I'm more of a... let-it-all-hang-out kind of partner.
Az kalsın "Michael" yazacaktım.
I was this close to saying " Michael.
Bırakalım da yanına mı kalsın?
We just let him get away with it?
Üstündekiler kalsın. Anladın mı?
Keep your shirt on. get it?
Kalsın almayayım.
I'll pass.
Az kalsın ayağımı kaybediyordum.
I was going to lose my foot.
Yok, kalsın ama bilginiz olsun ben çok iyi dans ederim.
No, thank you, but for the record, I'm an excellent dancer.
Eğer kalmak istiyorsa kalsın bakalım.
If he wants to stay in there, I'll let him stay in there.
Az kalsın bayılacaktım.
It almost knocked me over.
Başıma gelen en güzel şeyin az kalsın uçurumdan düşecek olmak olacağını mı düşündün?
I thought the best thing that's ever happened to me was about to be... Bowled off a cliff?
Az kalsın canımızdan oluyorduk!
We almost died.
Yardım mı? Kalsın.
You can help?
Sen de kalsın payım.
You can keep the share.
O dolguyu alsın, sana da kahverengi kıtır kısım olan gösterişli kısım kalsın.
She's getting the filling and you're getting the razzle-dazzle that is - the brown crumbly stuff.
Herkes burada kalsın, sanırım.
Everyone just stay there, I guess.
Benim hakkım baki kalsın.
I'm gonna take a rain check.
Bırakalım da öyle kalsın, olur mu?
Let's just try to keep it that way, okay?
Büyüklük bende kalsın.
I'm gonna take the high road.
Kalsın.
- I'm good.
Kalsın, sağ ol.
I'm good.
Aramızda kalsın, şu an tam "sorun çözücü" modumdayım.
Between you and me, I'm pretty fucking solvent right now.
- Az kalsın boğulduğun için özür dilerim.
- I'm sorry you nearly drowned.
Onunla az kalsın çıkacaktım.
I almost dated him.
Beni çek ki, eğer tutuklanırsam... benden birkaç görüntü kalsın.
Take a shot of me in case I'm arrested... there will be some images left.
Yani bu sapıkların yaptıkları, yanlarına kar mı kalsın diyorsun?
Are you saying it's okay for these people... to just go on with what they're doing?
- Son yardım ettiğinde vuruldun ve az kalsın ölüyordun.
Last time you helped... You got shot and almost died.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]