Korkutucu tradutor Inglês
5,726 parallel translation
Hibe kayıp özellik olarak beni görüyor diye almak ve istediği Mantlepiece koymak. O gerçekten korkutucu oldu.
Grant sees me as lost property he wants to retrieve, and put on the mantlepiece.
Çok normal, korkutucu bir şey çünkü.
That's normal. It is scary.
Ancak, kızınız velayeti sizdeyken korkutucu ve tehlikeli davranışlarda bulundunuz.
Nonetheless, you have chosen to demonstrate alarming and dangerous behaviors, while having custody of your daughter.
Giderek korkutucu bir yer halini alıyor.
It's become a frightening place.
Kitap çok korkutucu.
That book's really scary.
Ve gelecek... korkutucu olabilir.
And the future can be scary.
"Korkutucu" demek istediğine emin misin?
Are you sure you wanna go with "scary"?
Evet, korkutucu demek istiyorum.
Yes, I wanna go with scary.
Gelecek korkutucu olabilir.
The future can be scary.
Bilmiyorum bazen korkutucu oluyorum.
Sometimes I don't know I'm being creepy.
- Senin gibi korkutucu adamlardan mı?
From creepy guys like you?
- Çok korkutucu, değil mi?
That's really creepy, right?
Korkutucu şekilde yetenekli.
Frighteningly gifted.
Gördüğüm en korkutucu şeydi bu.
That was the scariest thing I have ever seen.
Covington çok korkutucu olacak.
Oh, it's going to be so scary in Covington.
Sen diğer kızlarla birlikte dans etmeyi seven bir Pon-pon kızsın ve o akşam zor, harika ve korkutucu bir eylemi kaldıramazsın.
You're a Cheerleader that likes to do other girl dance stuff, not cool, awesome, scary stuff at the school at night.
Biraz korkutucu sayılır.
And intense, kind of intimidating.
- Seni korkutucu buluyorum.
- I find you intimidating.
Ana, ne kadar göz korkutucu olduğunu biliyorum.
Ana. I know how intimidating this is.
Çünkü korkutucu ormanda tek başıma yaşama planım yoktu.
Because the plan was never to live in the frigging woods all by myself.
Bir soyguncu için çok göz korkutucu değil.
Not very intimidating for a road agent.
Korkutucu.
Scary.
Korkutucu birisin. Tamam.
You're intimidating.
Olduğunu düşünüyorum. Böylesi daha korkutucu zaten.
I think they do, which is a lot scarier.
Korkutucu olmak.
Being scary.
Korkutucu canavarlarız.
We're scary monsters.
Korkutucu değil ama "böö" de bir başlangıç.
Not scary, but "boo" is a start.
Korkutucu şeyler, tamam mı?
Scary stuff, okay? It's in you.
İçinde var. Sadece korkutucu olana odaklanmalıyız.
We just gotta concentrate on the scary.
Oldukça korkutucu.
- It's pretty terrifying.
Bu yer korkutucu.
This place is creepy.
Bu yer korkutucu.
This place is huge.
Korkutucu şeydir.
It's a scary thing.
Sana korkutucu gözükmüyor mu?
Does it look scary to you?
- Pekâlâ. Sırf bana cinsel tercihimi sorgulatman göz korkutucu olduğun anlamına gelmez.
Okay, just because you're making me very sexually confused, does not mean that you are intimidating.
Çok iyisin, bu göz korkutucu bir şey.
You're so good, it's intimidating.
Gerçekten çok korkutucu.
It's really scary.
Korkutucu olması gerekmiyor Chloe.
Well, it doesn't have to be scary, Chloe.
Korkutucu ama heyecan verici.
Scary, but exciting, you know?
O korkutucu erkek arkadaşın nerede?
Where's your scary boyfriend?
Beni bilirsin, korkutucu erkek arkadaş yeteneklerim vardır.
You know me, scary boyfriend skills.
- Sohbetin gidişine bakılırsa en korkutucu olan bu.
As far as chats go, that one was on the intimidating side.
Çok korkutucu bir isim.
Wow, that is some scary name.
Çocuklarının olması gereken yerden... iki bin mil uzakta olmasının... ne kadar çok korkutucu olduğunu biliyor musunuz?
Do you have any idea how terrifying it is... to find out that your children are 2,000 miles away from where they're supposed to be?
Benim evimde mi? Benim yatağımın altında mı? Çok korkutucu olmaya başladı.
At my place Under my bed lt's even scarier
Bu his korkutucu.
This feeling is frightening.
Aklıma üstü kapalı bir anı geliyor aslında gönülsüzce tabii ki korkutucu güçte ve ses tınısında osurduğunu hatırlıyorum ve kendisine bu korkunç zararı verdiği için korkmuştum.
I do recall a vague memory of her having once, involuntarily, one would hope, releasing a fart of such frightening power and timbre that I feared she had done herself a horrible mischief.
Kulağa korkutucu geldiğini biliyorum, ama iyi haber erken teşhis etmiş olmamız.
I know that sounds scary, but the good news is we caught it early.
Yalnız kalabalık biraz göz korkutucu.
Slightly intimidating crowd, however.
Çok korkutucu.
It's too scary.
Muhtemelen dışarılarda korkutucu erkek arkadaş olayları yapıyordur.
Probably out doing scary boyfriend things.
korkutucuydu 18
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63