Memnun tradutor Inglês
37,140 parallel translation
Yanımda olmayan birini memnun etmeye çalışmayacağım artık.
I'm done trying to please someone who isn't ever here.
- Memnun oldum.
- Nice to meet you.
Yanımda bile olmayan birini memnun etmeye çalışmayacağım artık.
I'm done trying to please someone who isn't even here.
Şimdiye kadarki anlaşmamızdan memnun musun?
You have been pleased with our... arrangement so far?
Eminim buna çok memnun olacaktır.
I think she'll appreciate that.
Mesajını aldığıma gerçekten memnun oldum.
I was really pleased to get your message.
Sizinle tanıştığımıza memnun oldum.
Very nice to meet you.
Memnun oldum.
Pleasure.
- Gelmenize çok memnun oldum.
- Yeah. - I'm so glad you're here.
Tanıştığımıza memnun oldum Travis.
Nice to meet you, Travis. We were actually leaving.
- Memnun oldum.
- Hey. Nice to meet you.
Buraya gelmenize çok memnun oldum.
Well, I appreciate you making the trip here.
Kendinden çok memnun görünmüyorsun.
Oh don't look so pleased with yourself.
Beni memnun etmek endişe etmektir.
Pleasing me is your concern.
- Aşırı memnun kaldı, bana topunu verdi.
He was so pleased, he gave me his ball.
- Duyduğuma memnun oldum.
Glad to hear it.
Oh, tanıştığıma memnun oldum.
Oh, delighted to meet you.
Biraz memnun olmalısın Hani hayatını kurtardım!
You know, you could be a little more grateful. I saved your life!
- Penny, tanıştığımıza memnun oldum.
- Penny, a pleasure to meet you.
Hiç memnun değilim.
I'm not amused.
Yüzümden memnun değilim.
- I've always been insecure about my face.
- İçkini üstümüze döktüğün için çok memnun oldum.
I am so glad you spilled your drink on us.
- Selam. Memnun oldum.
It's so nice to meet you.
Ayrılmadığın için çok memnun oldum.
I'm so glad you didn't leave.
- Başka bir şey daha söyleyeyim can yeleği giymiş olmaktan hiç bu kadar memnun olmamıştım.
And i'll tell you what else - - I have never been so glad to be wearing a life vest.
Memnun oldum.
Nice to meet you.
Gizli Servis ile çalışmaktan memnun olduğundan bunu gönderdiler.
Oh, and since you're so happy to work with the Secret Service, they sent this.
Seni işe almaya çalışmıyorum tabii çok memnun olurdum.
I'm not looking to recruit you, although you'd be very welcome.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Nice to meet you.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Nice to meet you.
- Bundan dolayı memnun değildim.
- I wasn't happy about it.
"Ölmemden memnun olacak biri tarafından değil."
And not by someone who's glad I'm dead. "
Beni sudan sorumlu yapmasına çok memnun oldum. Çünkü sorumluluk gerektiren bir görev. Değil mi?
I was very, very pleased that he chose me to be in charge of water because I thought it was quite a responsible position, don't you think?
O zaman benden çok memnun kalacaktır. Değil mi?
Uh, and then he'll be pleased with me, don't you think?
- Tanıştığımıza çok memnun oldum.
It's very nice to meet you. Yes, well.
Bir başka memnun müşteriyi az önce bıraktım.
Just dropped off another happy customer.
Peki, tamam, çok memnun olurum.
Oh, very- - Well, yes, uh, absolutely delighted.
# Ömrünü geçiriyor Memnun etmeye çalışarak adamını #
♪ She spends her life through ♪ ♪ Pleasing up her man ♪
Fakat siz görünüşte bizi memnun etmek için bir sürü şey yaparsınız.
But you do a lot of things to please us too.
Buna memnun oldum.
I'm glad of it.
İkinci sırada olmak beni memnun etmiyor.
I'm not content to be second best.
Cardew'a, eve döndüğüne memnun olacaksın.
You'll be glad to return home to Cardew.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Pleasure to meet you.
- Ben de tanıştığımıza memnun oldum.
- Pleasure to meet you, too.
Herkes Pablo'nun ceplerini boşaltmaktan memnun olsa da...
While everyone could agree it felt good emptying Pablo's pockets...
Memnun oldum.
I'm glad.
Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.
I'm very pleased to meet you, gentlemen.
Don Salvatore, çok memnun oldum.
Don Salvatore, a pleasure.
- Memnun oldum.
- A pleasure.
Tanıştığımıza memnun oldum.
So nice to meet you. I'm John.
Ben de memnun oldum.
Nice to meet you.