Memnuniyetle efendim tradutor Inglês
71 parallel translation
Memnuniyetle efendim.
I would be very glad to, sir.
Memnuniyetle efendim.
It is a pleasure, dear sir.
Memnuniyetle efendim.
She will, sir - gladly.
Basov, iyi bir arkadaş olarak bana başvuru kitaplarımın olduğu çantayı getir, olur mu? - Memnuniyetle efendim.
Basov, be a good chap and get me the case with the reference books, will you?
Memnuniyetle efendim.
I'll be glad to, sir.
- Memnuniyetle efendim.
- With pleasure, sir.
- Memnuniyetle efendim.
- Glad to oblige, Your Honour.
Memnuniyetle efendim.
Pleasure, sir.
Memnuniyetle efendim.
Yes, thank you, sir.
Memnuniyetle efendim.
Happy to, sir.
Memnuniyetle efendim.
My pleasure, sir.
Memnuniyetle efendim.
It would be a pleasure, madam.
Memnuniyetle efendim.
It's my pleasure, sir.
- Memnuniyetle efendim.
With pleasure, sir.
Ah, o halde memnuniyetle efendim.
Well, in that case, I would be delighted.
Memnuniyetle efendim.
With pleasure.
- Memnuniyetle efendim.
- With great pleasure, sir.
Memnuniyetle efendim.
With pleasure, sir.
Memnuniyetle efendim!
My pleasure, sir!
Memnuniyetle efendim.
Yes, sir. Happy to.
Memnuniyetle efendim.
It will be a pleasure, sir.
Memnuniyetle efendim.
Gladly, My Lord!
Memnuniyetle, efendim.
Gladly, sir.
Evet efendim, memnuniyetle.
Yes, sir. We'll be glad to.
- Memnuniyetle, efendim.
- Very good, sir.
- Memnuniyetle, efendim.
- Delighted, sir.
Sizi memnuniyetle tanıştırırım efendim.
i'd gladly introduce you, sir, but she's proud.
Ben memnuniyetle sürerim, efendim.
I'd be glad to drive, sir.
"Ben memnuniyetle sürerim, efendim."
"I'd be glad to drive, sir."
Dilimin ucuna gelen kelimeyi kastetmişseniz, evet efendim memnuniyetle.
To get it out of my gut, yes, sir.
Memnuniyetle efendim.
It would be a pleasure, sir.
Memnuniyetle, efendim.
Not particularly pleasant, sir.
Parlamento önünde memnuniyetle cevap vermeye hazırım yetkisini tanımayı reddettiğim bu meclis karşısında değil, efendim.
I am most willing, sir, to answer before Parliament but not before this assembly whose authority I refuse to acknowledge.
- Teşekkür ederim efendim, memnuniyetle.
- Thank you, sir, I would enjoy that.
Memnuniyetle, efendim.
Oh, that's very kind of you, sir
Memnuniyetle efendim.
Gladly, sir.
Memnuniyetle, efendim.
With pleasure, sir.
Derhal! Memnuniyetle, efendim.
With pleasure, sir.
Memnuniyetle, Efendim.
My pleasure, Sir.
"Tabi, tabi, size bir içecek getireyim" mi, yoksa " tabi efendim, size memnuniyetle içecek bir şeyler getiririm.
"Yeah, yeah, I'll get you a slushy" or, " Please, sir, I will gladly serve you a slushy.
- Memnuniyetle, efendim, Memnuniyetle.
- Gladly, sir, gladly.
- memnuniyetle - çok teşekkürler efendim memnuniyetle
- Pleasure. - Thank you very much, sir. I am glad to...
Memnuniyetle efendim.
Happily, sir.
Memnuniyetle, efendim.
I'd be glad to, sir.
- Memnuniyetle yardımcı olurum, efendim.
Glad to be of help, sir. Good.
Şirketiniz, sizin için ofisimde yer kiraladı efendim... cihazınız benimkinin yanında. Memnuniyetle gösteririm.
Your company, having leased space for you in my office, your apparatus, sir... is next to mine, and I will show it to you with pleasure.
- Memnuniyetle, efendim.
With pleasure, Sir.
Memnuniyetle, efendim.
My pleasure, sir.
- Memnuniyetle, efendim.
That's very kind of you.
Elbette efendim, memnuniyetle.
Yes, sir, i'd be happy to.
Memnuniyetle, efendim!
With pleasure, sir!
efendim 34795
efendimiz 532
memnun oldum 1967
memnun 37
memnunum 47
memnun oldum efendim 26
memnuniyetle 532
memnun olurum 143
memnun musun 48
memnun oldun mu 34
efendimiz 532
memnun oldum 1967
memnun 37
memnunum 47
memnun oldum efendim 26
memnuniyetle 532
memnun olurum 143
memnun musun 48
memnun oldun mu 34