Müzik mi tradutor Inglês
839 parallel translation
Müzik mi dinleyeceğiz?
Are we going to have music?
- Müzik mi?
- Music?
- Her gece ona müzik mi çalıyor?
- He plays music to it every night?
Canlı bir müzik mi istiyorsun?
You need a merrier tune?
Müzik mi?
The music?
Bu duyduğum müzik mi?
Do I hear music?
Bu fırtına da müzik mi dinliyorsun?
Music with this storm?
Buna müzik mi diyorsun?
You call that music?
- İyi müzik mi? Onu mutlu gönderelim.
Let's send him away happy.
- Müzik mi duydum?
- Music. - Wasn't that music?
"sözler mi yoksa müzik mi, önce yazılır?"
"Which is written first, the words or the music?"
Müzik dinliyorum. Müzik mi?
I'm listening to music.
Müzik mi, aşk mı?
Music or love?
Bir Protestan hastanesinde gece yarısından sonra müzik mi çalıyorlar?
In a protestant hospital they played music after midnight?
Buna ne derler... müzik mi?
What is that - music?
Bundan müzik sesi çıktığını söylemek istemedin değil mi?
You don't mean to tell me you get music outta that.
Açık havada müzik güzel oluyor, değil mi?
Isn't that music lovely in the open air?
Hey, sen müzik şirketindensin, değil mi?
- Hey, from the record company, right?
- Biraz müzik dinleyelim mi?
- Shall we have some music?
- Babanız müzik işinde değil, öyle mi?
- Your father's not in the song business?
Müzik çok hoş, değil mi?
Music is lovely, isn't it?
Elinizde hepsi de aynı ezgiyi çalan birbirinin aynı üç müzik kutusunun bulunması garip değil mi, Bay Crabtree?
Isn't it rather strange, Mr. Crabtree, that you've had three identical musical boxes, all playing the same tune?
Müzik sesi mi geliyor?
Do I hear music?
Biraz daha müzik gerekirse diye mi?
In case there's more music?
- Yük gemisinde müzik de mi var?
- Music, on a cargo ship?
Büyük müzik dehaları şimdi o kadar büyük görünmüyorlar, değil mi?
I've got them right here. They don't look so big now, them big musical brains, huh?
Sen ne yapıyorsun böyle? Perçemini mi arıyorsun? Haydi biraz müzik yap.
You looking for your hair?
O ne yapıyor, müzik işinde mi?
What does he do, a single?
Araba kullanırken müzik çalması iyi oluyor değil mi?
Nice to have music when you're driving, isn't it? * With a here *
On sent atınca müzik gibi yemek mi veriyor?
Where they have food that you put in a nickel and it comes out like music?
Müzik için biraz geç değil mi?
Isn't it rather late for music?
Ne hoş müzik, değil mi?
That's good music, isn't it?
Neil, müzik bitti mi?
Neil, is all the music out?
Güzel müzik, değil mi?
Sounds kinda nice, doesn't it?
Hem müzik matematiksel bir şeydir, öyle değil mi?
Besides, music is based on mathematics. Am I right?
Bu klasik müzik, değil mi?
This is classical music, isn't it?
Müzik çok güzeldi, değil mi?
Such pretty music, did you think so?
- Müzik mi?
- Where's that music coming from? - Music?
Müzik, hatıraları nasıl da canlandırıyor, değil mi?
Music has such a way of bringing back memories, hasn't it?
Diğer tüm polisler gibi müzik seni de rahatsız eder mi?
Does music bug you like it does all the other cops?
Avukatlar müzik sevmez diye bir şey mi var?
Aren't lawyers supposed to like music?
Yine mi müzik?
The music again?
Şu müzik sesini mi diyorsun?
You mean that calliope?
biraz müzik dinleyelim mi?
Let's have some music, don.
Müzik kutusundaki şarkı değil mi bu?
It's the song from the music box, isn't it?
- Ayrıca müzik çalıyorlar, öyle mi?
- And they play music?
Bira içerken müzik dinlemek hoşunuza gitmez mi?
Don't you like to listen to music when you drink beer?
Eski bir müzik kulübüne mi ne üyeymiş, anlıyor musun?
He was in some old music club or something like that, you see.
Caz müzik seviyorlar, değil mi?
So they like hot music, do they?
Müzik seni rahatsız etti mi, Sol enişte?
This music bother you, Uncle Sol?
- Klasik müzik mi?
Classical music? !