Nefesim kesildi tradutor Inglês
124 parallel translation
Nefesim kesildi.
It takes my breath away.
Biraz nefesim kesildi.
I'm a little winded.
Nefesim kesildi o kadar.
I just got the wind knocked out of me.
Nefesim kesildi.
I'm winded.
İçeri girdiğin an nefesim kesildi.
I gasped when I saw you come in.
Nefesim kesildi.
I can't breathe.
Nefesim kesildi.
I'm short of breath.
- Doğum gününde araba aldığına göre senin ihtiyar paralı olmalı, öyleyse. - Nefesim kesildi.
- I'm puffed.
Yok. Nefesim kesildi.
No, I'm bushed.
Nefesim kesildi.
I am out of breath.
Nefesim kesildi.
I'm speechless. Hey, Dad...
İyi olacağım, Sadece nefesim kesildi.
I'll be all right. I'm a little out of breath.
Nefesim kesildi.
Couldn't get my breath.
Resmen nefesim kesildi.
I'm just all breathless.
Nefesim kesildi.
I'm out of breath.
Nefesim kesildi.
There's no air
Öyle zevk aldım ki, neredeyse nefesim kesildi!
I came so much, I thought I'd faint!
Pardon... heyecandan nefesim kesildi.
Excuse me... while I catch my breath.
Sadece biraz üşüdüm, soğuk soğuk terliyorum ve biraz da nefesim kesildi.
I'm fine. I just feel a little cold and clammy and just a little short of breath.
Bekle.. nefesim kesildi, Peşimizi bıraktılar zaten!
Wait... Let's take a rest, it's Ok now.
Oh, Tanrım, nefesim kesildi!
Oh, God, I can hardly breathe!
Nefesim kesildi.
I'm impressed.
Nefesim kesildi.
I'm dying for a breath.
Nefesim kesildi.
I'm speechless.
- Nefesim kesildi ama iyiyim sanırım.
- l got winded but I'm OK.
Nefesim kesildi. Nefes almam gerek.
I'm breathless!
Eve gelirken nefesim kesildi.
I'm quite out of breath with walking home.
- Bir süre nefesim kesildi.
Oh, myGod.
Sadece nefesim kesildi ve gözümde beyaz noktalar belirdi.
Just a shortness of breath and the white spots in my field of vision.
Nefesim kesildi.
It just takes my breath away.
Endişeden nefesim kesildi.
I'm in the grip of some anxiety.
Ben çıkma teklif etmeye çalıştım ama bir anda nefesim kesildi.
I tried to ask her out and I choked.
Şaşkınlıktan nefesim kesildi.
Needless to say, it completely took my breath away.
Benim de portakal soyarken nefesim kesildi.
I get winded peeling an orange.
Bak, şuradan geçiyordum da, seni görünce nefesim kesildi.
Listen, I was sitting across the room. And I saw you, and you took my breath away.
Biraz nefesim kesildi.
Just a little out of breath.
Birlik Kampında kızın biri üstüme düştü, nefesim kesildi.
Some girl fell on me at camp unity.
Lanet olsun, bütün nefesim kesildi.
Goddamn, I knocked all the wind out of myself.
Kesinlikle nefesim kesildi!
Woah! I am totally pumped!
Nefesim kesildi biraz.
I was just out of breath.
Tam olarak değil, benim nefesim kesildi.
- Not really... I need air... I have to tidy myself up...
Giderken gönlümü öyle bir aldı ki samimiyetle söyleyeyim, nefesim kesildi.
He left a legacy of atonement that, frankly, took my breath away.
Nefesim kesildi.
I actually gasped.
Olmaz, nefesim kesildi.
No, I'm panting.
Nefesim kesildi!
I'm breathless!
- Bayan. Çok heyecanlı, nefesim kesildi.
This is so thrilling, I can hardly breathe.
Nefesim kesildi. Çok basamak var.
Winded- - too many steps.
Bir anda nefesim kesildi.
I got the wind knocked out of me is all.
Nefesim kesildi.
I was blown away.
Nefesim kesildi.
I'm wasted!
Nefesim o kadar kesildi ki, altıma kaçırdım.
I was so choked up that I peed in my pants.