Neler söylüyorsun tradutor Inglês
335 parallel translation
- Sen neler söylüyorsun?
- What's that you're saying?
Neler söylüyorsun?
What are you saying?
- Roderick, neler söylüyorsun?
What are you saying?
Alberto, umarım darılmazsın, ama Lido'ya gitmiyorum. Tanrım! Neler söylüyorsun?
Alberto, I hope you don't mind, but I'm not going to the Lido.
- Neler söylüyorsun?
- What are you saying?
- Bella, neler söylüyorsun? - Yakutlar.
- Bella, what are you saying?
Og, neler söylüyorsun?
Og, what are you saying?
Nick, neler söylüyorsun?
Nick, what are you saying?
Sen neler söylüyorsun?
What are you saying?
Neler söylüyorsun?
What is't you say?
Neler söylüyorsun sen.
What things you say.
Neler söylüyorsun, Ravenhurst?
How say you, Ravenhurst?
Sen neler söylüyorsun?
What are you talking about?
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh, neler söylüyorsun!
Father, Son and Holy Ghost, what things are you saying!
Neler söylüyorsun sen Uma?
What are you saying, Uma?
Sen artık Simone'ye dönmelisin. Neler söylüyorsun?
- Go back to Simone.
Neler söylüyorsun?
What are you talking about?
Neler söylüyorsun, Pete?
What are you saying, Pete?
Johs, neler söylüyorsun?
Johs, what are you saying?
Sen neler söylüyorsun, Johs?
What are you saying, Johs?
Neler söylüyorsun böyle?
What are you saying?
Neler söylüyorsun Elizabeth?
What are you saying, Elizabeth? !
Neler söylüyorsun?
What are you saying? !
Aman Tanrım, neler söylüyorsun? ...
Oh, my God, don't tell me...
- Sen neler söylüyorsun?
- What are you talking about?
- Neler söylüyorsun?
- What are you talking about?
Neler söylüyorsun sen? - Ne var?
What are you talking about?
Neler söylüyorsun sen?
What are you talking about?
- Neler söylüyorsun sen?
- What are you saying?
- Neler söylüyorsun, arkadaşlarım için canımı veririm.
"Don't run away with it. - what are you talking, i will give my..."
- Neler söylüyorsun sen?
Norman, what are you talking about?
- Tatsuo, neler söylüyorsun?
- Tatsuo, what are you saying?
Neler söylüyorsun sen?
Whatever do you mean?
Seymour, neler söylüyorsun!
Seymour, what a thing to say!
Brandon senin yüzünden hapiste ve sen neler söylüyorsun.
Brandon is in jail because of you and still you say such things
Neler söylüyorsun sen?
What are you saying?
Neler söylüyorsun?
What are you preaching?
Sen neler söylüyorsun?
What the hell is this that you're saying?
Onlar, bizi Lincoln'da bekliyor, değil mi? Billy neler söylüyorsun?
Billy, McCloskey's with us.
Neler söylüyorsun?
What's your specialty?
Sen neler söylüyorsun?
What are you talking about! ?
Ona neler söylüyorsun böyle?
Why are you telling him?
Sen neler söylüyorsun Peg?
What are you saying?
daima benim yanımda olacaksın! Sen neler söylüyorsun, Miss Juhi?
Give me your word... you will always be with me!
- Neler söylüyorsun, Simi?
What are you saying, Simi? - Yes Ma.
Neler söylüyorsun, Natalija?
What are you saying, Natalija?
Neler söylüyorsun?
[Frenchman] What are you saying?
Güzel kızım, neler söylüyorsun!
What?
Bana kabinde saklanmamı söylüyorsun ve bana neler olduğunu söylemiyorsun.
You tell me to hide out at the cabin and you won't tell me what's going on?
Wesley, yani sen, kimsenin gerçekte neler hissettiğini... görmesini istemediğini mi söylüyorsun?
Wesley, are you saying that you didn't want anybody to see what you were feeling?
- Babana neler söylüyorsun?
- You tell your father that?
söylüyorsun 17
neler 106
neler oluyor 5299
neler yapıyorsun 91
neler oldu 307
neler var 29
neler oluyor burada 429
neleri 21
neler oluyor orada 64
neler oluyor burda 27
neler 106
neler oluyor 5299
neler yapıyorsun 91
neler oldu 307
neler var 29
neler oluyor burada 429
neleri 21
neler oluyor orada 64
neler oluyor burda 27