Onlara göstereceğim tradutor Inglês
247 parallel translation
- Onlara göstereceğim!
- I'll show them!
Nasıl bir baron olduğunu onlara göstereceğim.
I'll show them what a baron you are.
Onlara göstereceğim.
I'll make them suffer.
Onlara göstereceğim. Bütün o Yankileri öldüreceğim!
I'll kill those Yankees!
Onlara göstereceğim.
I'll show them.
Ve ne kadar haklı olduğumu onlara göstereceğim.
And I'll bring up all the justification there is.
Şimdi bakın. hızla aşağı inip kendimi onlara göstereceğim.. .. sonra izimi kaybettirip, buraya döneceğim. Bir yere ayrılmayın.
Now, look, I'm gonna do a fast turn outside... you know, just show my bushy tai l... and then lose them and double back here.
Onlara göstereceğim- - Beyler, neredesiniz?
I'll show them they can't... Men, where are you?
Onlara göstereceğim.
And I'm gonna show them.
Vallahi, onlara göstereceğim.
By golly, I'll show'em.
Bir konuda iyi olduğumu onlara göstereceğim.
I'll show'em that I'm good at something.
Sınıfın heceleme yarışmasını kimse kazanabileceğimi düşünmüyor ama onlara göstereceğim.
Nobody thinks I can win the class spelling bee, but I'm gonna show'em.
Bir sebep olmaksızın dansdan çıkardım ve, "Onlara göstereceğim" derdim.
I'd leave a dance for no reason and say, "I'll show them."
Onlara göstereceğim.
I'll show'em.
Onlara göstereceğim. Yılın en güzel partisini vereceğim.
I am going to throw the best damn party of the year.
Onlara ne kadar cesur olduğumu göstereceğim!
I'll show them how brave I am!
Onlara ironiyi göstereceğim!
I'll show them irony!
Daha işim bitmedi benim. Göstereceğim onlara.
I'm not through yet. I'll show them.
Onlara yetişkin bir adamın ne düşündüğünü göstereceğim.
I'll tell them what a grown man really thinks about.
Ama onlara gününü göstereceğim.
But I'll beat them to it.
Onlara günlerini göstereceğim.
We're on the move!
Şimdi onlara keman nasıl çalınır göstereceğim.
Now I'll show them how to play violin.
- Bunları idari yemek odasına götüreceğim Bunları göstereceğim onlara
I'll put these in the executive dining room. That'll show'em.
Onlara gününü göstereceğim.
I'm gonna fix those...
Umarım diner, yarın onlara Washington'ı göstereceğim.
Hope it clears up. I'll show them all of Washington tomorrow.
Onlara çocuğuma nasıl baktığımı göstereceğim.
Tell me how to take care of my kid? I'll show'em.
Savaş istiyorlarsa onlara savaşı göstereceğim!
They want war... I'll show them war.
Onlara günlerini göstereceğim.
I'm going to show them there.
Onlara değerli olduğumu göstereceğim.
Show them I'm worthy
Ama kendime güvendiğimi Göstereceğim onlara
But I'll make them see I have confidence in me
Güneş Missouri üzerinde doğudan doğup... batıya doğru yol aldı ve güneş dedi ki "bu özgürlük konvoyunu kanatlarımın altına alarak, onlara kılavuzluk yapıp, batıya Oregon'a giden yolu göstereceğim, gün bugündür".
♪ And the sun did say today's the day ♪ I'm going to pick up that Liberty Train and show them the way ♪ The way west to Oregon
Göstereceğim onlara!
I'll fix them.
Onlara kim olduğumu göstereceğim. Yer aç, dostum.
We gonna introduce'em to the boy.
Onlara günlerini göstereceğim.
I'm gonna screw them around.
Peki onlara ne sebep göstereceğim?
What reason am I going to give them?
Onlara numuneleri göstereceğim.
I am showing them some samples
Onlara Alman savaş makinesinin... sadece metal gemiler demek olmadığını göstereceğim.
To show them that the German fighting machine is more than just metal ships.
Onlara hayatın bu olmadığını göstereceğim.
I'll show them life is no picnic.
Onlara sonuç göstereceğim.
Well, I'll show them results.
Onlara sonuçlar göstereceğim.
I'll show them results.
Onlara, bu yaratıkların cerrahi operasyon yapılmadan da evcilleştirilebileceğini göstereceğim.
I'll show them that these creatures can be domesticated even without the surgery.
- Onlara gününü göstereceğim
- I'll give it to'em.
Sana bazı resimler göstereceğim, onlara çok iyi bak.
I'm going to show you some pictures. Study them closely.
- Onlara futbolun ne olduğunu göstereceğim.
- Let's show them what football's all about.
Onlara unutamayacakları bir acil çıkış göstereceğim.
i'll show them an emergency exit they'll never forget.
Onlara bir Amerikalı yabancı topraklarda nasıl bayrak dikiyor göstereceğim!
I'm gonna show them how an American plants the flag in a foreign fucking land!
Onlara gerçek sihiri göstereceğim.
I'll give them real magic.
Eğer cadı istiyorlarsa, onlara cadıyı göstereceğim.
If they want a witch, I'll give them a witch.
Buraya geldiklerinde, onlara tamamen ve kesinlikle'zırdelini'nin ne anlama geldiğini göstereceğim.
When they get here I'll show them what totally and utterly bonkerooni means.
Ben de onlara görmek istemeyecekleri bir şey göstereceğim.
And I will show them something what they don't want to see.
- Onlara hangi nedeni göstereceğim?
What kind of reason am I going to give them?
göstereceğim 43
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onlar ne 56
onlara bak 32
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onlara dokunma 16
onları buraya getir 21
onlar da ne 21
onlar da 64
onlar ne 56
onlara bak 32
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onlara dokunma 16
onları buraya getir 21