Onu geberteceğim tradutor Inglês
294 parallel translation
- Onu geberteceğim.
I'll get him.
Senin için, onu geberteceğim.
I will kill him for you.
Bushrod Gentry'i yakaladığımda, onu geberteceğim.
When I catch that Bushrod Gentry, I'm gonna kill him.
Onu geberteceğim!
I'm gonna kill him!
- Onu geberteceğim!
- I'm gonna kill him!
Geri dönünce onu geberteceğim!
When I get back, I'm going to kill her!
Onu geberteceğim!
I'll kill him!
onu geberteceğim.
that I will kill him.
Onu geberteceğim.
I'll kill him.
yeminlen onu geberteceğim!
I swear I'll kill you.
Onu geberteceğim.
We'll beat it out of him.
Oradaki kimse, onu geberteceğim.
I'll kill him, whoever it was up there.
- Onu geberteceğim!
- I'll kill her!
Onu geberteceğim.
I'II kill him.
- Onu geberteceğim!
- I must kill him.
Onu geberteceğim.
I'm gonna kill him.
Onu geberteceğim!
I'll get him!
Tanrım. Onu geberteceğim!
I'm gonna fucking kill him!
Dışarı çıkınca onu geberteceğim.
I'll kill him when I get out.
Onu geberteceğim!
[Shouting Continues] I'm gonna kill him!
Onu geberteceğim!
I ought to kill him.
Onu geberteceğim!
I'm going to kill him!
- Onu geberteceğim!
- I'll kill him! - No, boss!
Onu her kim öldürdüyse bunun hesabını verecek, onu geberteceğim.
Whoever killed him's gonna pay. I'm gonna finish it.
Çocuğu tutun yoksa onu geberteceğim!
Hold the kid or I'll kill him!
Sana bir daha dokunursa, onu geberteceğim.
If he touches you once more, I'll beat him up.
Onu geberteceğim.
I'm gonna get him.
Bir gün işadamlarına telepat kiralamayı ilk düşünen adamı elime geçirirsem, onu geberteceğim.
Someday I am going to find the guy that thought up the idea of renting telepaths to businessmen, and I am going to kill him.
Öğrenince, yemin ederim, geberteceğim onu.
When I find out, I'll smash his head, I swear to God!
Geberteceğim onu!
I'm gonna kill her!
Geberteceğim onu.
I'll kill her!
Geberteceğim onu!
I'll kill him.
Geberteceğim onu!
I'll kill her!
Geberteceğim onu!
I'm going to do him in too!
Onu da geberteceğim!
I'll kill him, too!
Onu bulursam geberteceğim.
I'll kill her if I find her.
Geberteceğim onu.
I'll kill the little git!
Geberteceğim onu.
I'm gonna get him.
Eğer onu öldürmüşlerse, yemin ederim ki, Onorio'yu geberteceğim.
But if they have killed her, I swear I will kill Onorio.
Onu... onu geberteceğim!
I'll kill him!
Geberteceğim onu!
I'll kill him!
Geberteceğim onu.
I'll... kill... her!
Onu hemen geberteceğim!
I'm going to kill him - now!
- Onu buracıkta geberteceğim.
- I'm going to kill him right here.
Karınca yuvasına girmiş olsa bile onu bulup geberteceğim!
Even at the bottom of an anthill, I'll find him and kill him!
Onu geberteceğim.
I'll get my hands on him.
Geberteceğim onu!
I'll kick his ass!
Geberteceğim onu!
I'll kill his ass!
- Hadi eve gidelim! - O serseri yüzünden, değil mi? Onu geberteceğim!
What can I do to make you love me?
Onu geberteceğim!
You let that bum take her away.
- Söyle ona, geberteceğim onu!
- Tell her I'm gonna kill her!
geberteceğim seni 62
geberteceğim onu 23
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
geberteceğim onu 23
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu görmek isterim 16
onu geri getirin 19
onu görmeliydin 32
onu görüyor musun 80
onu getireceğim 27
onu gördüm 460
onu görebilir miyim 81
onu göremiyorum 81
onu görmek istemiyorum 35
onu görmek isterim 16
onu geri getirin 19
onu görmeliydin 32
onu görüyor musun 80
onu getireceğim 27
onu gördüm 460
onu görebilir miyim 81
onu göremiyorum 81